Engin Özpınar
Engin Özpınar

İran’la politik çatışma bekleyenler yanıldı

Karşılıklı ekonomik çıkarlar, Türkiye ile İran arasında politik çatışmaya izin vermedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İran bölgeyi domine etmek istiyor, Yemen’den askerlerini çeksin” şeklindeki sözleri Tahran’da tepkilere neden olsa da, ziyaret, kusursuz bir şekilde gerçekleştirildi.

Batı medyasında yer alan haberlerden anlaşılıyor ki, bu durum, ABD ve Avrupa’da şaşkınlık yarattı.

*

Kuşkusuz, gerilim yaşanacağına ilişkin bir beklenti vardı.

Ne ki, İran’ın da bundan sonra Türkiye’ye her zamankinden çok ihtiyacı olacaktı.

Her iki tarafta deneyimli diplomatlar siyasi görüş ayrılıklarını geri plana atarak ekonomik ilişkileri öne çıkarmayı başardılar.

Ve Erdoğan ile Ruhani görüşmesinde, iki ülkenin 14 milyar dolarlık ticaret hacminin 30 milyar dolara çıkarılması ana konu oldu.

İki lider ayrıca sosyoekonomik işbirliği çerçevesinde 8 anlaşma ve bir de iyi niyet belgesi imzaladı.

*

Peki, Yemen başta olmak üzere Ortadoğu’da yaşanan krizler konusunda neler konuşuldu?

İran’ın dini lideri Ayetullah Hamaney ile Başbakan Hasan Ruhani kendi tutumlarını şöyle özetlediler:

Yemen’deki krize yabancıların müdahalesine karşıyız. Çözüm için ilk yapılacak iş Yemen halkına yönelik dış müdahalenin durdurulması olacaktır. Yemen halkı kendi geleceğine kendi karar vermelidir.

Bizim her zaman vurguladığımız şey şudur: İslam ülkelerinin ABD’den ve Batı’dan yana bir güveni yoktur.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da görüşünü benzer bir yaklaşım içinde dile getirirken şunları söyledi:

İslam dünyasındaki sorunlar Batı’nın müdahalesi olmaksızın kendi içinde çözülebilmeli. Bölgede birbirimizle yardımlaşarak çözmemiz gereken birçok sorun bulunmaktadır. Bunların çözümü için Batı’yı bekleyemeyiz.

Suriye’de 300 bin insan öldü. Kim öldü? Beni ne Şii, ne Sünni ilgilendirir. Ben Müslüman öldü diye bakarım. Yaratılmışların en şereflisi insan diye bakarım.”

*

Aslında Türkiye ile İran arasındaki Ortadoğu sorunlarına ilişkin siyasi görüş ayrılığı derinlerde değil. Üslup ne kadar sert olursa olsun uzlaşmaya her zaman açık kapılar var.

Biraz dikkatli, biraz özenli tutum ve diplomatik bir dil çatışmayı değil, uzlaşmayı ve işbirliğini gündeme getiriyor.

En son Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tahran ziyaretinde görüldüğü gibi…

 

Yemen açıklarında savaş gemileri

 

Mısır’ın ardından İran da Yemen açıklarına iki savaş gemisi göndermiş.

Aden Körfezi ve Bab’ül Mendeb Boğazı sadece Suudiler için ya da Mısır için değil, İran için de çok önemli tabii.

Aden’deki Husi mevzilerini geçen gün yabancı bir savaş gemisi topa tutmuş. Kuşkular Kahire üzerinde toplanıyor.

İran Deniz Kuvvetleri’nin Yemen açıklarına savaş gemisi gönderme kararı alması bu olayın ardından geldi.

Tahran iki gemi göndermekle kalır mı? O da belirsiz… Şimdilik bir destroyer, bir de lojistik destek gemisi…

Bu gelişmeler, bölgede bir deniz savaşı hazırlığının ilk işaretleri olabilir.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X