Tansiyon sorununuz mu var?

Korkmayın size limon ve sarmısaklı kocakarı ilacı önermeyeceğim!

Bilim insanlarının da test edip onayladığı daha etkili bir doğal öneride bulunacağım…

Tansiyonunuzun normal değerlerine düşmesini istiyorsanız işte size harika bir formül:

Cömert olun, iyilik yapın bol bol!

Espri yapmıyorum ciddiyim…

 

*

 

Bilim insanları, yüksek tansiyon hastası 200 denek üzerinde bununla ilgili bir araştırma yapmışlar.

Denekleri iki bölüme ayırıp, onlara eşit miktarda miktar para vermişler…

Birinci bölümdekilere, “Bu parayı tamamen kendiniz için harcayın” demişler, ikinci bölümdekilerden ise başkalarına yardım için harcamaları istenmiş.

İki ay da süre verilmiş…

Bu sürenin sonunda bakmışlar ki, parayı kendileri için harcayan yüksek tansiyon hastalarının tansiyon değerleri aynı…

Fakat, parasını hayır ve yardım amaçlı kullananların tansiyon değerlerinde inanılmaz bir düzelme görülmüş.

Sağlıklı bir diyet ve egzersiz yapmış gibiler…

 

*

 

Diyeceksiniz ki, cömertlik, yardım etmek, iyilik yapmak insanın gönlünden gelen bir duygu…

Ben de öyle biliyordum ama meğer yalnız gönlümüzde değil beynimizde de bu iyilikleri yapmamızı sağlayan bir özel bölüm varmış.

Yüksek empatiye sahip olanların bu bölümü daha çok ve hızlı kullandıklarını da tespit etmiş bilim insanları…

Empati yaptıkça iyilikte bulunma arzusunu da arttırıyormuş insanlarda…

Yani, kısaca diyorlar ki;

İyilik yap denize at, empati yap tansiyonu at!     

 

Şehreküstü mü? Şehrekustu mu?

 

Bir arkadaşım anlattı…

Çok güldüm!

Tam bir kara mizah!

Belediye otobüsünde gidiyormuş. Yanındaki koltukta kucağında 5-6 yaşlarındaki afacan bir erkek çocuğu ile kadın yolcu oturuyormuş…

Şehreküstü’nden geçerken, çocuk sormuş annesine:

“Anne, nereye geldik?”

Annesi, “Şehreküstü’ne geldik yavrum, az sonra ineceğiz” deyince, çocuk daha da meraklanmış:

“Şehreküstü mü, niye küsmüşler ki?”

Kadın, şöyle birkaç saniye düşünmüş, sonra Doğanbey TOKİ Konutları’nı göstermiş eliyle:

“Bak şu gördüğün yüksek binalar var ya, işte onları buraya yaptıkları için küsmüşler!”

Arkadaşım dayanamayıp tebrik etmiş kadını ve esprili sosyolojik bir gönderme de o yapmış inceden:

“Eskiden Şehreküstü’ydü, ne yazık ki o konutlar yapıldıktan sonra Şehrekustu diyenler de var!”

 

Dolar indi ama esnaf çıkıyor!

 

Geçen sabah baktım, bir komşum, sokak sütçüsüyle hararetli bir şekilde tartışıyordu…

Merak edip yaklaştım yanlarına “Hayırdır, bir sorun mu var komşu? Nedir mesele?” dedim…

Sütçü, süte kilosunda 25 kuruş zam yapmış…

Zammın gerekçesine de dolardaki artışı gösterince bizim komşu dayanamayıp sormuş:

“Senin sütler Amerika’dan mı geliyor? Ne alakası var ki ineklerinin dolarla?”

Benzeri olayı hafta içinde ben de yaşadım…

Her gün evin önünden geçen karpuzcu, doları bahane ederek, anında 1 liradan 1,25’e çıkarmış kilosunu karpuzun…

“Amerika’dan mı geliyor bu karpuzlar?” diye takıldım…

Hiç oralı olmadı:

“Yok abi, bizim kendi tarlamızdan, Mustafakemalpaşa’dan getirdik! Niye sordun ki?”

Sütçüsü, karpuzcusu dolar kuruna endekslendiğine göre sırada acaba hangi fırsatçılar var? 

 

Sonradan gurme!

 

Kurban bayramı gelince şaşırıyor insan…

Bir yanda, ünlü gurmelerden birbirinden nefis etli yemek tarifleri…

Bir yanda, doktorların, beslenme uzmanlarının kırmızı etle beslenme üzerine önemli uyarıları…

Gurmeler özendiriyor, doktorlar korkutuyor…

Ne yapacağız?

Sonradan gurmelik yapmayacağız, her iki kesimi de dinleyeceğiz…

Tabii, bir sonraki bayramlara sevdiklerimizle birlikte sağlıklı kavuşmak istiyorsak!

 

Erken seçim

 

AK Parti’nin dünkü büyük kongresinde, bir TV kanalına konuşan Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya, yerel seçimin ekim veya kasım ayına çekilebileceğini söylemiş.

Bu ne demek?

Kurban Bayramı sonrası, gündem yerel seçim demek!

Yalnız seçimin erken tarihe çekilmesi için AK Parti ve MHP’nin Meclis’teki oyları yetmiyor, CHP’nin de desteklemesi şart…

CHP destekler mi?

Kurultay baskısından kurtulmak için o da erken yerel seçime sıcak bakabilir.

Adaylar hazırlasın kurbanları!