Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

İzmir ‘endişe ediyoruz’ diyorsa ciddiye almalıyız

AK Parti İzmir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekçi’nin Hürriyet‘ten İpek Özbey’e verdiği söyleşiyi satırı satırına okudum.

Siyasi kamplaşmaların ve ideolojik cepheleşmelerin toplumu esir aldığı kaotik dönemde Zeybekçi söyleşisi, farkılıklarımıza rağmen yeniden bir arada kardeşçe yaşama umudunu diri tuttu bende.

Bakın ne demiş Zeybekçi:

İzmir, ‘endişe ediyoruz’ diyorsa ciddiye almalıyız. Bugün İzmir ile ilgili şunları duymuyor değilim: ‘Rakımıza dokunma’. Eyvallah. Bugün insanların özgürce içebildiklerini ben biliyorum. AK Parti’deki arkadaşlarımız bugün içkisini içebilen, namazını da kılabilen, günü geldiğinde orucunu tutabilen bir hoşgörü alanına sahiptir. Türkiye’nin bir özeti gibidir AK Parti. Demek ki biz anlatamamışız. İzmir’de bir anlatamama sorunumuz var.

Beyan esastır düsturundan hareketle Zeybekçi’nin sözlerinin samimiyetini sorgulamamalıyız.

Yani bu sözlerin, çoğunluğu seküler yaşam tarzını benimsemiş, laik İzmirlilerin oylarını almak için sarf edilmiş bir seçim manevrası olarak görüp, peşin bir niyet okuyuculuğu yapmamalıyız.

Ancak Zeybekçi’nin sözlerini  referans kabul ederek şu hatırlatmaları yapmakta da fayda var:

Zeybekçi, içkiyle ilgili derin bir hoşgörü politikası izlediklerini söylüyor ama son yıllardaki resepsiyonlarda içki ikramı yapılmaması dikkat çekici  noktaya geldi.

Siyasi iklimden olsa gerek, sade yurttaş bile içkili fotoğraf vermekten çekinir oldu.

AK Partili belediyelerin idare ettiği ilçelerde verilen alkol ruhsatı yok denecek kadar azaldı.

Mesela Bursa’da içkili mekanların neredeyse tamamı Nilüfer’de kaldı.

Zeybekçi devam etmiş:

Temas, dokunmak bir araya gelmek… Ben bunu çok gördüm. CHP’li  vekillerimizde bir anda dost olmuşuz, yakın arkadaş olmuşuz. ‘Ya, niye biz bir araya gelmiyor, sohbet etmiyoruz’ deriz. 

İşte bu sözler de altın değerinde.

Temas…

Siyasetçi, toplumun aynası.

Onların kavgası, toplumun farklı kesimlerini bir arada tutan hoşgörü iklimini yerle yeksan eder.

Zeybekçi de İzmirlilerin gönlüne girmenin tek yolunun temas etmekten geçtiğini görmüş.

Zeybekçi, seçimi kazanır mı bilmiyoruz.

Buna İzmirliler karar verecek.

Ancak Zeybekçi’nin söylediklerine AK Partilisi’nden CHP’lisine kim itiraz edebilir?

 

AK Parti Nilüfer’den bütçe harcamalarına mercek

 

Açıklama AK Parti Nilüfer İlçe Başkanı Ufuk Ay‘dan.

Birkaç iddia ortaya atıyor Ay:

-Belediye borç batağında  ama 2019 Yılı Performans Programı kitabında vatandaşlara yanlış bilgiler veriliyor ve kelime oyunlarıyla, algı operasyonlarıyla tozpembe bir tablo çiziliyor.

-Bütçe açıkları ve sapmaları  kapatmak için elde avuçta ne varsa satılıyor, müflis bir tüccar görüntüsü veriliyor.

-Nilüfer Belediyesi’nin tabela ve reklam hizmeti dışında bir çalışması yok.

-Nilüfer Belediyesi’nin 72 cadde ve sokağındaki hizmetler Büyükşehir Belediyesi’ne ait ve belediye yönetimi de bunu itiraf ediyor.

-İki yakası bir araya gelmeyen Bozbey, Nilüfer Belediyesi’ni yönetemez duruma geldi.

Ay’ın yazılı açıklamasının özeti bu şekilde.

Özellikle Nilüfer Belediyesi bütçesini sarsan, ‘kültür ve sanat‘ adı altındaki etkinlikler, AK Partili muhalefetin de gündeminde.

Bu alandaki yüksek harcamalar belediye yönetiminin yumuşak karnı olmaya devam edecek belli ki.

 

CHP İl Başkanı Akkuş istifa ediyor, ‘ağabey’ aranıyor ve 6 Aralık beklentisi

 

CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş, dün Ankara Genel Merkez’de görüşmeler yaparak, istifa edeceğini söylemiş.

Akkuş’un Nilüfer’den aday adayı olacağı belirtiliyor.

O halde kritik soru şu:

CHP’nin yeni il başkanı kim olacak?

Çeşitli isimler var ama düşünülen isimlerin çoğu aday.

Şahin Gençal‘la ‘ağabey‘ formülü de gündemde ama Gençal, sıcak değil il başkanlığına.

Bu arada 6 Aralık’ta Parti Meclisi toplantısında Bursa Büyükşehir ve  Osmangazi, Yıldırım ve Mudanya gibi ilçe adaylarının ilan edilmeyeceğine kesin gözle bakılıyor.

Bursa adaylarının netleşmemesinin temel nedenlerinden biri Nilüfer adayının henüz belli olmaması.

 

Kim cennette yaşamak istemez?

 

İnşaat işçileriyle  söyleşi yaparken, işçilere şu soruyu yöneltmiştim:

“Birbirinden lüks evler yapıyorsunuz ama içinde oturmuyorsunuz. Bir gün bu evlerde oturmayı hayal ediyor musunuz?

İşçilerin yanıtı:

Kim cennette yaşamak istemez?

Ceyhun İrgil‘in Nilüfer adaylığı yeniden gündeme gelince, işçilerin bu yanıtı aklıma geldi.

Son konuşmamızda İrgil, “Aday olmam için çok ciddi baskı var ama direniyorum. Aday olmayacağım” dedi.

İrgil, yakın çevresine ve partililere de, “Kesinlikle adaylık gibi düşüncem yok, bu aile kararım” diyormuş.

Bursa’nın gelişen ve aydınlık yüzü, milyonlarca liralık rantın döndüğü Nilüfer’e belediye başkan adaylığını reddetmek kolay değil.

Varın İrgil’in halet-i ruhiyesini siz kestirin.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X