Avatar
Selahattin Adıgüzeller

Kader ortağım, sonbahar yaprakları…

Ben her sonbaharda, dertleşirim ağaçlardan düşen yerdeki sarı yapraklarla…

Takılırım onlara:

İlkbaharda pek havalıydınız. Bahar yelleri eserken tanımıyordunuz beni. Düştünüz mü şimdi elime?”

Benim dilime düşmektense, çöpçünün süpürgesine razı olur yapraklar…

 

*

 

Dün sabah, yine oturdum parktaki bir banka…

Dayadım sırtımı kış güneşine…

Seyrettim ağaçlardan düşen, o kurumuş sarı ve kahverengi yaprakları…

Ne garip!

Daha dün belki az önce dalındaydı çoğu, şimdi yerlerde…

Karışmak için toprağa, çöpçüyü, yağmuru bekliyorlardı sessiz ve mahzun…

 

*

 

Ne umutlarla filizlenip, yeşermişlerdi oysa…

Kimi, “Ben ağacın en üstündeki dalındayım, kolay kolay düşmem, bana sıra gelmez” diyordu, böbürlenerek…

Kimi, “Ben ağacın en sağlam dalındayım, öyle hemen sararıp solmam” diyordu, ağacın iri gövdesine güvenerek…

Kimi ise;

Dalımda kuş yuvası var, yuvadaki yavru kuşlar büyüyüp kanatlanana kadar, daha çok mevsim yaşarım” diyordu, övünerek…

 

*

 

Soğuklara, sıcaklara, sert rüzgarlara, yağmurlara hatta yalancı baharlara direndiler…

Hepsine direndiler de bir tek zamana karşı direnemediler ne yazık ki!

Zaman acımasız…

Takvimlerden yaprakları kopartan zaman için, ağaçlardaki yapraklar nedir ki?

Bir rüzgara bakar…

Rüzgarlar yağmura!

 

*

 

İyi gelir sonbahar yapraklarıyla dertleşmek bana…

Sizlere de tavsiye ederim…

Çekinmeyin nasılsa aynı yolun yolcuyuz…

Kaderimiz aynı…

Bizler de, hayattan düşmemek için dertlere, kederlere, zulümlere, savaşlara, acıya, yokluklara, yalancı aşklara ve sahte dostluklara karşı direnmiyor muyuz?

Zamana karşı biz de çaresiziz!

Yalnız kaderimiz değil kökümüz de aynı yapraklarla!

Dökülüyoruz hayattan, bazen mevsimli bazen mevsimsiz!

 

Pirinçli Zirve!

 

G-20 Liderler Zirvesi bugün Antalya’da başlıyor.

Zirveye katılacak liderlere Türkiye hatırası olarak çeşitli hediyeler verilecekmiş.

Havluyu, bornozu anladım da hediyeler arasında İpsala pirinci de varmış.

Hem de 2 kilo!

Üzerinde liderlerin isimleri yazılı çuvallarda dağıtılacakmış.

Niye başka bir bakliyat değil de özellikle pirinç?

Aklıma tek ihtimal geliyor…

Zirveya katılan ülkelerin liderlerine, “Terör konusunda uluslararası işbirliği yapmalıyız. Yapmazsanız Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan olursunuz! Terör sizi vurunca ayıklarsınız sonra pirincin taşını” mesajı verilecek herhalde.

 

Salçalı çocukluğumuz…

 

Karacabey Belediyesi ilçedeki Atatürk İlköğretim Okulu ile birlikte çok lezzetli bir projeye imza atmışlar.

Okulun bahçesinde kurulan stantta, öğrencilere Karacabey domatesinden yapılmış ev salçası ve tereyağ sürülmüş ekmek ile ayran dağıtmışlar.

Projenin amacı;

Fastfood tarzı yemeklerden uzak dur, doğal beslen!

Salçalı ekmeği iştahla yiyen öğrencilerin fotoğrafını görünce yutkundum, çocukluğuma gittim bir an…

Kızarmış ekmeğin üstüne sürerdik biz de…

Mis gibi!

Başkan Ali Özkan’ı kutluyorum…

Keşke yanına bir de Karacabey soğanı da kırsaydınız Başkan!!

 

Kınıyorum

 

Paris’teki terör saldırısını nefretle kınıyorum.

Bugüne kadar teröre karşı Fransız kalan tüm ülkeler, bu katliamdan gerekli dersi çıkarmalı!

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X