İhsan Aydın
İhsan Aydın

Kentlerin trafiği yerel yönetimlere verilmeli

Çok başlılık ne yazık ki, Türkiye’nin önemli bir sorunu.

O kadar çok kurum aynı yerden sorumlu ki, hepsinin ayrı ayrı inisiyatif ve yetki kullanması söz konusu.

Örneğin; yıllardır çok başlılık yüzünden bir türlü Türkiye’nin Davaos’u yapılamayan beyaz cennet Uludağ. Burada, Orman, Çevre Şehircilik, İçişleri Bakanlığı, Kültür Turizm Bakanlığı ve akla gelebilecek daha çok sayıda kurum sorumlu. 

Belediyeler ise adeta sorumluluk zincirinin en sonunda.

Fakat burası öyle değerli bir yer ki, belki de sadece kış aylarındaki turizm geliriyle Bursa’yı ve Türkiye’yi ihya eder.

Bunu şunun için örnek verdik.

Türkiye’de dev metropollerin kentiçi trafiğinin denetimi Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğunda. 

Ancak köprü, yol, viyadük, tünel, raylı sistem, metro, tramvay, teleferik, hızlı tren sinyalizasyon vb. gibi ulaşım yatırımlarını ağırlıklı yerel yönetimler ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yapar. 

Yani, milyonlarca lira borçlanarak yatırımı gerçekleştiren belediyeler kentiçi trafiğin denetimini yapamıyor.

Büyükşehir belediyelerinde trafik müdürlükleri ve trafik zabıtası var ama bunların trafiği denetleme yetkisi yok. 

Sadece toplu taşımada özel halk otobüslerinin, taksi, dolmuş ve servis plakalarının ruhsatlandırılmasından, denetiminden ve plaka satışından sorumlular.

Oysa şehrin trafiğini sinyalizasyona kadar düzenleyelen belediye kentin trafiğinin denetimini de uhdesine almalı.

Bunun için radikal bir yerel yönetim reformuna daha ihtiyaç var. 

Kentleri daha sivilleştirmek için bu adımın atılması gerekiyor.

Şehirlerin belediye meclisleri denetim kurallarını belirleyen yönetmelikleri kendileri yapabilmeli.

Hatta, ceza miktarlarını da belediye meclisleri belirlemeli. 

Buradan elde edilen gelir de belediye bütçesine, yani halkın hizmetinde kullanılmalı.

Emniyet’in kestiği trafik cezaları merkezi bütçeye gidiyor.

Şehirlere kaynak sağlamanın bir yolu da bu.

Ancak Ankara’daki bürokratik oligarşi yerele, taşraya yeni yetki devirlerine öteden beri sıcak bakmıyor. 

Bunu hem derin oligarşi nedeniyle, biraz da Doğu ve Güneydoğu’daki bölücü örgütün güdümündeki HDP’li belediyeler yüzünden yapmak istemiyor. 

Yetki devri artık büyüyen Türkiye için şart.

Güçlenen yerel yönetimler şehrin turizmden, sosyal hizmetlerine ve trafiğine kadar her türlü hizmetini üstlenmeli. 

Belediyeler geniş yetki ve gelir kaynaklarına kavuşturulmalı.

Merkezi hükümetin yerel yönetimler üzerindeki vesayeti azalmalı. 

Devlet sadece yerel yönetimlerin atacağı ülkenin üniter yapısına zarar verici adımlarda kendini 

hissettirmeli.

Bugün kaynak sıkıntısı çeken ve aşırı borçlanma yüzünden neredeyse halka rutin hizmetleri götürmede bile zorlanan belediyelerimize yeni kaynaklar ve yetki devrine Ankara artık sıcak bakılmalı. 

Aksi halde, çok başlılık ve yetki karmaşası nedeniyle yerel yönetimlerin ve merkezi hükümetin kurumları şehirlerde sık sık karşıya geleceklerdir.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X