Suriye’ydi, Irak’tı, Rusya’ydı, IŞİD’di, terördü derken Kıbrıs’ı unutur gibi olduk.

Oysa 12 Ocak’ta, yani 4 gün sonra Cenevre’de yapılacak Kıbrıs zirvesinde KKTC’nin geleceği belirlenecek.

Ne olacak, neler yaşanacak, onu kestirmek zor.

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yla Rum kesimi Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiades epeydir pazarlık halindeler.

Cenevre’de her iki tarafı da memnun edecek bir anlaşmaya varılır mı? Az kaldı, göreceğiz.

Tek bir Kıbrıs Cumhuriyeti çatısı altında Türkler ve Rumlar birlikte barış içinde yaşayabilirler mi?

Geçmişte yaşayamadılar.

Aynı kentlerde aynı bölgelerde oturuyor, işe gidiyor, tarla sürüyor, eğitim görüyorlardı ama Rumlar, komşuları olan Türkleri yok etmeye kalktılar. Ankara’nın, müdahalesi olmasaydı (Barış Harekâtı) adada tek bir Türk dahi kalmayacaktı.

Ama KKTC kurulduktan sonra Rumlar uslandılar.

Böylece adada hem Türk tarafı hem Rum tarafı, ayrı bölgelerde olsa da barış içinde yaşadılar. Ve bugünlere geldiler.

Şimdi, bu durum bozulacak mı, yoksa daha mı iyi olacak?

Her iki tarafın liderlerinin yaptığı görüşmeler gizli tutuluyor.

Kim ne ödün verdi, karşılığında ne kazandı ya da ne kaybetti herhalde Cenevre’deki zirvede ortalığa dökülecek.

Dünya KKTC’yi tanımıyormuş, özellikle Batı, Rumların arkasındaymış…

Hiç önemli değil.

Türkiye sağlam dursun yeter!

 

Trump: Her şeyi bilen ABD Başkanı

 

ABD Kongresi Donald Trump’ın başkanlığını resmen ilan etti. Bu, aynı zamanda “onay” anlamına da gelen bir karardı. Oy sayımından sonra Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın “Bu iş bitti” dediği duyuldu.

Böylece Trump meşru bir Amerikan Başkanı olarak, artık göğsünü gere gere istihbaratçılarla konuşabilirdi.

Trump Kongre’nin kararının ardından, başta Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper ve yönetici takımıyla bir araya geldi.

İstihbaratçılar Trump’ın yüzüne “Vladimir Putin’in yardımıyla seçimi kazandınız” demişler miydi acaba?

Ve Trump onlara yanıt vermiş miydi? Verdiyse neler söylemişti?

Anlaşılan şu ki, Trump’ın Amerikan başkanlığından çok hoş öyküler çıkacak.

ABD ilk kez her şeyi bilen bir “başkan”a (!) sahip oluyor çünkü.

Joe Biden ne diyor? “Trump’ın istihbaratın ilgilendiği konuları, istihbarat kurumlarından daha iyi biliyor olduğu fikri, birinin fizik konularını fizik profesöründen daha iyi biliyorum demesine benziyor.”

Eh, dünyanın eğlenmeye ve gülmeye de ihtiyacı var…