Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu

Kıdem tazminatında mutluluk arayışı

Son günlerin vazgeçilmez gündemi kıdem tazminatları.

Hemen her kesimin yoğun biçimde tartıştığı bu konu diğer gündem maddelerini gölgede

bırakmayı başardı.

Seçim sonuçlarının da dış gerginliklerin de ötesine geçen bir kıdem tazminatı meselesiyle karşı karşıyayız!

Üstelik ekonomide çözüm bekleyen bir çok sorun arasında vatandaşın ağırlıklı odaklandığı konunun tazminat olması da dikkat çekici.

Peki geniş kapsamlı yeni ekonomik paketin çok küçük bir bölümünü oluşturan kıdem tazminatları niye bu kadar hassas görünüme dönüşmekte?

Aslında güvence parası olarak uzun yıllardır bensimsenmiş bir kavramdan bahsediyoruz!

Yani bordrolu çalışanların bir nevi kırmızı çizgisi.

Çünkü kıdem tazminatı işsiz kalındığında tutunacak son dal niteliği taşıyor.

Hesaplar tam olarak yapılıp haklar tam olarak teslim edildiğinde özellikle yüksek kıdemdekiler için ciddi bir kaynağa kavuşulması da söz konusu.

Dolayısıyla mevcut sistemi değiştirmek üzere atılan her adımda seslerin yükselmesi kaçınılmaz bir sonuç!

Ancak, çalışanlar açısından çeşitli handikaplar da bu sistemde yaşanabiliyor.

Bir rehabilitasyon ihtiyacının varlığı da ortada.

Son yıllarda farklı konseptlerde ama temelinde devlet güvencesini içeren düzenlemelere dönük çalışmaların arttığına şahit olduk.

İşçi ve işverenleri tatmin eden ortak bir sonuçsa bir türlü ortaya çıkamadı!

Peki neden?

Şimdiye kadar gündeme gelen taslaklarda Kıdem Tazminatı Fonu ana tema olarak özellikle işçi kesiminin taleplerini karşılamaktan uzak bir görünüm sergiledi.

Çünkü önerilen modellerde mevcut hakların bir bölünün törpülenmesi ön planda görülüyordu.

Dolayısıyla Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan yeni ekonomik pakette gündeme yeniden gelen tazminat fonu kavramı anında tepki çekti.

Ne tür maddeler içereceği dahi belli olmadan sendikalardan kırmızı çizgi reaksiyonu gelmesi; çalışanların konuya dönük hassasiyet derecesinin de bir göstergesiydi adeta!

Ve o günden bu yana hemen her kafadan bir ses çıkıyor.

Neticede Bakan Albayrak tüm tarafların görüşlerinin değerlendirilerek herkesi mutlu edecek bir formülün üretileceğinin altını çizmek durumunda kaldı.

Son olarak dün Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk uzlaşı mesajı verdi.

“En çok önem verdiğimiz husus, tüm tarafların görüşleri ve değerlendirmelerinin sürece dahil edilecek olması. Tüm sosyal tarafların uzlaşısıyla herkesin mutlu olacağı bir çözümü bulacağımızı vurgulamak isterim“.

Bu satırlardan da anlaşılacağı üzere hükümet kararlı.

Fona geçiş olacak ama mümkün olan en yüksek mutabakatla!

Mutabakatın nasıl sağlanacağı ise ciddi bir bilmece konumunda.

 

Nobel’i kazandıracak formül!

 

Bir yandan çalışanlar mevcut haklarını koruma derdinde.

Özellikle geçmiş dönem fonlarının hafızalarda bıraktığı kötümser izlerin varlığı kaygıları beraberinde getiriyor!

Diğer yandan da işveren daha fazla yükle karşılaşmak istemiyor.

Oysa öncelikle oluşturulacak fona birilerinin para koyması şart.

Hal böyle olunca bir yıla denk gelen 30 günlük kıdem tazminatı hakkının tırpanlanması kaçınılmaz görünüyor.

Keza tazminatın ödenmesinde bazı istisnalar dahilinde emekliliğe kadar giden uzun bir yolun varlığı söz konusu!

Fona geçişte kazanılmış hakların korunması da ayrı bir sorun yumağı.

Neticede herkesi mutlu edecek formülü bulan herhalde ekonomi Nobel’ini alır!

Sözün özü; kıdem meselesi daha uzun süre gündemde kalacak gibi görünüyor.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X