Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Kurban Bayramı’nda nasıl beslenelim?

Öncelikle kan şekerini aniden yükselten ve aniden indiren gıdalardan sağlık problemimiz olmasa da uzak duralım. Söze böyle başladım çünkü can alıcı nokta bu. Makarna, pirinç, beyaz un ve bu undan yapılanlar, şekerli gıdalar dikkat edilmesi gerekenlerdir. Trans yağ içeren her türlü gıda, birinci olarak da kızartmalar çok sıkıntı yaratan gıdalardandır.

Kurban Bayramı bizlere vacip kılındığı gibi değerlendirildiğinde sabahtan akşama kadar et yemememiz gerektiği gerçeği de açıkça ortaya çıkar. Normal günlerde olduğu gibi kahvaltımız peynir, doğal kökenli yağ, yumurta, makul miktarlarda kepek oranı yüksek ekmek, bol yeşillik, zeytin ve kilo problemi olmayanlar için kaliteli bir bal, reçel veya pekmezden oluşmalıdır. Şeker katılmamış çay, kefir, domates suyu, kutulara girmemiş süt veya 1 su bardağı sebze suyu kahvaltımıza eklenebilir.

Öğle yemeği sebze ağırlıklı, akşam yemeği ise hayvansal proteinden zengin olmalıdır. Yoğurt, yeşillik, ev yapımı turşular ek olarak kullanılmalıdır. Karaciğerimizin tuş olmaması için ideal kilodaki erişkinlerin alması gereken günlük şeker miktarı 30 gramı aşmamalıdır (toplam 8 kesme şeker). Bu miktarı makul miktardaki meyveden, kaliteli malzeme kullanılmış tatlılardan, bal, reçel, pekmezden alabiliriz ama sadece toplamda 30 gram olması gerektiği unutulmamalıdır. Şeker hastaları bu konuda daha da dikkat etmek zorundadır.

Hayvansal proteinlerle birlikte alınan şeker vücudumuzda istenmeyen bazı bileşiklerin oluşmasına, kolesterolün oksitlenmesine sebep olabilmektedir. Bu çok önemli bir bilgidir. Sıcak aylardayız, idrar rengi açık çıkana kadar su içilmelidir. Ben tansiyon hastasıyım ve doktor tuzu yasakladı diye tamamen tuzdan uzak durmak da sıkıntılara neden olabilir. Hatta tuzsuzluk da tansiyon yüksekliğine, felçlere neden olabilir. Maalesef tuz kısıtlaması bazı zamanlarda fazla abartılmaktadır. Bilim insanları beynimizin bir bölgesinde tuz tadı ve motivasyon duyguları ile ilgili süreçlerin iç içe girdiğini ve bu nedenle tuz dengesindeki değişikliklerin davranış ve mizaç bozukluklarına yol açtığını bulmuşlardır.

Normalde olduğu gibi Kurban Bayramı’nda da lif açısından zengin beslenmemiz gerekir. Günde 25 gram lif tüketenlerde kalp damar sistemi hastalıkları, şeker hastalığı ve kalın bağırsak kanserleri çok daha az görülmektedir. Yeni kesilen hayvan eti zor pişer (ölüm katılığı). Bu nedenle öncelikle ilk gün sakatatların tüketilmesi daha uygundur. Haşlama, buğulama, fırın ve ızgara tercih edilirken kızartmalardan daima uzak durulmalıdır. Mangal yaparken ateş ile etin 15 cm’lik bir mesafede olması, pişirmenin yavaş olması, kömürlerin iyice yanmış olması önemlidir.

Et ile beraber en uygun olan gıda grubu sebzelerdir. Hazır tatil bol bol yatalım diyerek günlerimizi hareketsiz geçirmemeliyiz. Çok kolay kilo alabilirsiniz. Kurban Bayramı etin bol olduğu dönem de olsa balık yeme imkânını yaratmamız gerekmektedir. Balık çok daha iyi bir omega-3 kaynağıdır ve omega-3 devamlı almamız gereken, vücudumuzda yapılamayan bir yağ asididir.

Eti bulamayan insanların olduğu düşüncesi ile ihtiyaç sahiplerine gereken yardımı yaparak onların da tencerelerinde etin kaynamasını sağlayanlara şükranlarımı sunuyorum. Ülkeme, milletime düşmanlık besleyenlere, ormanlarımı yakanlara, trafik canavarlarına mevlam fırsat vermesin. Kardeşlik, sevgi, huzur dolu bir Kurban Bayram geçirmek dileği ile saygılar sunarım.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X