Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek

Küresel kültürün dört yüzü

‘Küreselleşme’ kavramı artık dünyanın kullandığı klişe bir kavram haline geldi. Öyle ki Alman kömür endüstrisinin problemlerinden tutun da Japon gençlerinin cinsel yaşam biçimlerine kadar birçok şeyi açıklamak için kullanılır oldu.

Her klişe sözün, gerçeği temsil eden bir yüzü vardır. Bu durum, “küreselleşme” kavramı için de geçerli. Küresel bir ekonomik düzenin var olduğu ve bunun sosyo-politik içerikli bazı bağımlılıkları beraberinde getirdiğine şüphe yok. Küreselleşme hem umudu hem korkuyu barındırıyor.

Küresel kültürden umutlu olanlara göre, dünya bu sayede küresel bir sivil topluma kavuşacak ve daha barışçıl hale gelecek. Ama ümit beraberinde korkuyu da getirmektedir. “Havaalanı kültürü” denilen ve tüm dünyayı etkileyerek farklı medeniyetlerin zenginliklerini homojenleştirip bayağı hale getirmesinden korkulan kültürel küreselleşme korkusudur bu.

Bu korku hem son yıllarda revaç bulan “Asya değerleri” söylemiyle, hem de çeşitli İslami diriliş hareketlerinin söylemlerinde gözlenmektedir. Aynı durum AB ülkelerinin içinde de mevcuttur.

Küreselleşmenin üçüncü yüzü ise popüler kültürdür. Benjamin Barber’in isimlendirdiği “Mc World”,bu kültür türünü en iyi tanımlayan kavramdır. Zaten Batılılaşma kategorisinde yeri en sağlam olan kültür türü budur. Bu kültürün neredeyse tamamı, başta Amerika olmak üzere, Batı kaynaklıdır.

Dünyanın her tarafında yeni kuşak, Amerikan müziği eşliğinde dans etmekte, altlarında Amerikan kotu, üstlerine de kasıtlı yazım hataları içeren ve Amerikan üniversiteleriyle bazı tüketim maddelerine yönelik mesajlar yazılı tişörtler giymektedir. Yaşlılar da televizyonda  Amerikan sitcom’larını seyretmekte veya Amerikan filmlerine gitmektedir. Genci yaşlısı Amerikan hamburgerleriyle beslenmekte, kimi boyunu kimi de göbeğini uzatmaktadır. Görüldüğü gibi ortada kültürel bir tahakküm vardır. Popüler kültürün küreselleşmesini sağlayanlar şüphesiz “Davos” elitlerinden veya onlar arasına katılma peşinde olanlardan oluşmaktadır.

Küreselleşmenin dördüncü yüzünde ise Evanjelik Protestanlık, özellikle de onun Pentekostal versiyonu bulunmaktadır. Evanjelik Protestanlığın küresel gücü, diğer dinamik dini hareketlerle, mesela İslami hareketlerle karşılaştırıldığında gayet iyi şekilde görülür. İslami hareketler sadece İslam ülkeleri veya başka ülkelerde yaşayan Müslüman azınlıklarla sınırlı kalırken, Evanjelik Protestanlık dünyanın birçok yerinde, yabancısı olduğu, hatta çoğunlukla da hiç tanımadığı coğrafyalarda patlama yapmaktadır.

(Pentekostalizm, 20.yüzyılın başlarında Charles Parham(ö.1929) ve William Seymour( ö.1922) liderliğinde ortaya çıkmış bir Protestan hareketidir. Adını Paskalya’dan 50 gün sonra Kutsal Ruh’un havarilere inişi adına kutlanan Pentekost bayramından almaktadır. Toplu duaya önem verirler. ABD ve İngiltere’de daha çok zenciler arasında yaygındır. Dünya çapında yüz milyon dolayında müntesibi olduğu tahmin edilmektedir.

Bkz. Mehmet Ali Kirman, Din Sosyolojisi Terimleri Sözlüğü. Rağbet Yay.2004.)

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X