Kentimizde 3 binden fazla sivil toplum örgütü olduğunu biliyoruz.

Bunların aktif ve hitap ettiği kitleye faydalı olanı fazla değil.

Birçoğu tabela derneği.

Şehrimizde öne çıkan, bilinen, faal olan STK’larda var.

Dağ-Der onlardan biri.

5 ilçeyi ve bağlı köylerini temsil ediyor.

Bir süredir çalkantılı süreç yaşıyor.

İktidar partisinin siyasi müdahalesiyle kurumsallaşması sekteye uğradı.

O vakit Dağ-Der’e müdahale için durumdan vazife çıkaranlar, sonrasında nedamet getirdiler ama dernek ağır tahribata uğramıştı.

Sonrasında toparlamak kolay olmadı.

Halen de kitle üzerinde müdahalenin meydana getirdiği tahribatın onarılması için çaba sarf ediliyor.

Bölünmüşlük sürüyor.

Üstelik buna yol açanlar, kullanılanlar, bugün kendileri aynı durumdan muzdaripler.

Dağ-Der’in hafta sonu 18. Genel Kurulu vardı.

Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nin fuaye alanını dolduracak kadar üyesi bulunan Dağ-Der’in genel kurulunda katılım zayıftı.

6 şubesi ve 15 binden fazla kayıtlı üyesi bulunan derneğin salonda bin dolayında katılımcısı vardı.

Üstelik, çok adaylı kongre havası verilmişti.

Oysa, mevcut Başkan Prof. Dr. Ali Kaya’dan başka aday da çıkmadı. Hazirun, işari oyla Kaya ve ekibini yeniden işbaşına getirdi.

Kongrenin Divan Başkanlığı’nı İl Dernekler Müdürü Osman Dikmen yaptı.

Kongrede kurumsallaşmaya dönük tüzük değişiklikleri de gerçekleştirildi.

Artık Dağ-Der’in genel kurullarında oy kullanabilmek için tıpkı Bursaspor’da olduğu gibi aidat borcunuz bulunmaması gerekiyor.

Üye olduğunuz STK’ya aidiyet hissediyorsanız, aidatınızı da düzenli vermelisiniz.

Karar, 2016 sonrası borçlar için geçerli olacak.

Bunu farklı yere çekmenin anlamı yok. Gerekli bir değişiklik yapıldı.

İkincisi de artık Dağ-Der’e başkan ve yönetici olmak için oylamaya dakikalar kala divana liste sunulamayacak.

Yine Bursaspor’daki Divan Kurulu gibi aday olacaklara bir hafta önceden listelerini yönetime sunma zorunluluğu getirildi.

Bu da kurumsallaşmanın bir başka adımıydı.

Belki demokratik bulunmayabilir ama bununla, derneğe zerre kadar faydası olamayacakların liste yapıp üye önüne çıkması frenlenebilecek.

Bunu da doğru bulanlardanız.

Dağ-Der’in kongresinde sevindirici bir tablo daha vardı.

Bundan üç seçim önceye kadar TBMM’de temsil edilememekten yakınan bölgenin, 3 temsilcisi de salondaydı.

Hem de üçü de farklı partilere mensuptu.

Bunun için Dağ-Der’in geçmiş yönetimlerinin konuyu sürekli Bursa kamuoyuna taşımasının önemi fazlaydı.

Ağlamayan çocuğa meme verilmiyor.

Yeterli mi?

Değil elbette.

Salonda konuştuğumuz bölge insanı, artık Bursa’nın kent merkezindeki yerel yönetimlerinde de kendilerinden bir ismi belediye başkanı görmek istediklerini dillendiriyorlar.

Bir gün elbet o da olacaktır.

İstemekten ve dillendirmekten vazgeçilmemeli.

Listesinde mühendis, sosyolog, işadamı, akademisyen, bürokrat ve daha birçok meslek grubuna yer verilen Dağ-Der’in yeni yönetiminin bölge insanına hayırlı olmasını diliyoruz.

 

Muhtarbaşı Aydın

 

Haftasonu Ördekli Kültür Merkezi’nde Osmangazi Muhtarlar Derneği’nin de olağanüstü kongresi vardı.

Eski Başkan görevi bırakınca kongreye gidildi.

İdris Aydın ve Mehmet Şirin’in yarıştığı seçimlerde ipi 10 oy farkla Aydın kazandı.

Kongrede 17 yıl aralıksız başkanlık yapan Ferruh Sevimgil arkadaşlarına veda etti ve helallik istedi.

Aydın’ın listesinden Mehmet Gülaç, Narin Selçuk, Metin Acar, Sinan Yalçın, Sedat Topaloğlu ve Sami Tokaki yönetime, Necmettin Geniş, İsmail Yavaş ve Sezen Fidan da denetime seçildiler.