Kripto para birimleri ardındaki Blockchain teknolojilerinin  birçok alanda devrim yaşanmasına olanak sağlayabileceğine işaret eden Lagarde,  “Örneğin, bu teknolojiler banka hesabı olmayanlara yeni ve düşük maliyetli ödeme  yöntemleri sunarak finansal erişimi kolaylaştırabilir, düşük gelirli ülkelerdeki  milyonlarca insanı güçlendirebilir.” ifadelerini kullandı.

Lagarde, bazı merkez bankalarının potansiyel faydaları dolayısıyla  dijital para birimleri çıkarmayı değerlendirdiğine dikkati çekti.

Bununla birlikte, bir merkez bankasına ihtiyaç duymadan üretilen  kripto para birimlerinin kullanıcılarına sunduğu gizlilik nedeniyle para aklama  ve terörizm finansmanına araç olabileceğini vurgulayan Lagarde, bu nedenle  denetleme sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.

“ATEŞE KARŞI ATEŞLE SAVAŞABİLİRİZ”

Lagarde, IMF’nin de para aklama ve terörizm finansmanı önlemek  konusunda son 20 yıldır yaptığı çalışmalar doğrultusunda bu konuyla ilgilendiğini  belirtti.

Kripto para birimlerinin risklerine karşı daha fazla denetime ihtiyaç  duyulduğuna işaret eden Lagarde, “İşe tıpkı geleneksel finans sektörü için  yaptığımız gibi finansal bütünlüğü ve tüketicileri koruyacak politikalara  odaklanarak başlayabiliriz.

Aslına bakarsanız, kripto varlıkları güçlendiren  inovasyonlar bize onları denetlemek için de yardım edebilir. Başka bir deyişle,  ateşe karşı ateşle savaşabiliriz.” değerlendirmesini yaptı.

Lagarde, bazı ülkelerin kripto para birimlerine yönelik işlemlere bazı  denetim mekanizmaları getirdiğini anımsatırken, hiçbir ülkenin tek başına  başarılı olamayacağının altını çizdi.

G20’nin kripto paralara yönelik riskleri bu yılki ajandasına almasının  umut verici olduğunu kaydeden Lagarde, “Denetim girişimlerinin gerçekten etkili  olabilmeleri için yakın uluslararası iş birliğine ihtiyaç var. Kripto varlıklar  sınır tanımadığı için onlara yönelik regülasyon sistemi de küresel olmalı.”  ifadelerini kullandı.