Avatar
Beytullah Süat

Levent Kızıl mı Ali Ay mı?

İşbilmez ve kuklalarının sayesinde Bursaspor küme düştü.

Bıraktıkları tablo vahim, korkunç ve içinden çıkılamayacak durumda.

Bursaspor’un artık bundan sonra karar almakta sıkıntı yaşayan, hata yapacak insanlara tahammülü yok.

Yeni göreve gelecek başkan ve yönetimi akıllı hareket etmek, hamleleri doğru yapmak zorunda.

‘Para veriyorum daha ne olacak’ demekle de bu işlerin artık olmadığı herhalde anlaşılmıştır.

Gelecek başkanın önünde iki profil var.

Hangisi gibi davranmak istiyorsa, öyle hareket edebilir.

 

SABAHTAN AKŞAMA KADAR

 

Bursaspor’un iş dünyasıyla, camiayla, şehirle arasında ciddi bir kopukluksoğukluk var.

Bu kulübü seven ancak tesisin yanından geçmeyen bir sürü insan tanıyoruz.

Burada iş yeni gelecek yönetime düşüyor.

Bir kere Özlüce’de oturmakla o işler olmaz.

Bugün aklınıza kim geliyorsa, herkesin tek tek kapısına gitmeniz gerekiyor.

Seversiniz veya sevmezsiniz, ne yaptı zamanında Levent Kızıl?

‘Ben Levent Kızılım zaten bir telefonumda her şeyi hallederim’ demedi, sabah 9’da bir başladı, gece 12’ye kadar çalmadık tek kapı bırakmadı.

‘Küçük büyük’ ayırt etmeksizin herkesten destek istedi.

Kombine de sattı, reklamın da  kralını aldı, camiayı bir şekilde aynı çatı altında topladı.

 

UYUYAN DEVİ UYANDIRDI

 

Bursaspor’un ‘B’sini ağzına almayan insanları bile o sene şampiyonluk kutlamalarına, heyecanına ortak etti.

Hatırlayın, bütün deplasman sponsorlarını bu sayede daha sezon başında ayarladı.

Bu demek değil ki, sadece belediye başkanlarına, sanayicilere gidin.

Kızıl’ın kahvehanelere, kafelere özellikle gidip Bursaspor’la ilgili sohbetler yaptığı ve herkesi tek tek maça davet ettiği daha dün gibi gözümün önünde.

Şehirle iç içe yaşamış,  bir anlamda uyuyan devi uyandırmıştı.

Bursaspor’un işte şu an tam buna ihtiyacı var.

 

SEÇİM SİZİN…

 

Bir örnek de Ali Ay.

Bu saydıklarımızın hiçbiri yapmadı.

Hep istedi, hep ağlandı, sonuç ortada.

Özlüce’de zaman geçirerek, sadece basın toplantısı yaparak hiç bir şey elde edilemeyeceğini kanıtladı.

İşte yeni gelecek yönetimin önündeki iki başkan profili bu.

Seçim sizin.

Unutmayın, hele ki bir alt lige düştükten sonra kimse Özlüce’nin kapısını çalıp, size reklam vermez, kaynak oluşturmaz.

Bu şehrin, bu camianın her platformda bir olmasını istiyorsanız, bu acının sadece 1 yıl sürmesini düşünüyorsanız, bence Levent Kızıl’ın tam 15 yıl önce yaptıklarını önemsemeniz lazım.

Küsenlere, kızgınlara  bizzat 2-3 defa gidin ki, Bursaspor’a kapılarını tekrar açmak zorunda kalsınlar.

Bunları yapan zaten maça 1-0 önde başlamış olur, tüm camia samimiyetine inanır, yönetimin etrafında toplanır.

Bilmem haksız mıyım?

**

Öze dönmekten başka çare yok

 

Amacım akıl vermek değil, yol göstermek.

Göreve gelecek başkanın güvendiği, inandığı birini Ajax kulübünü incelemesi için direkt Hollanda’ya göndermesi taraftarıyım.

Nasıl yıllar sonra bu duruma geldiler, nasıl bir organizasyon yapmışlar, nasıl çalışmışlar, kimlerle bu yola çıkmışlar tek tek incelerim.

Geçtiğimiz günlerde bir baktım.

Bilindiği gibi genel direktörleri bir efsane Edwin Var der Sar.

Sportif direktörleri başka bir efsane Marc Overmars.

Bu ikisiyle de bitmiyor tabii ki.

Denetim kurulunun başında Danny Blind var.

İkinci antrenörleri Aron Winter, diğer bir yardımcı antrenörleri Christian Poulsen.

Bireysel hazırlayıcı; Richard Witschge

Baş analist; Tonnie Bruins Slot

Ajax B takımı antrenörü; Michael Reiziger

Ajax B takımı ikinci antrenörü; Winston Bogarde

Gençlik koçu; John Heitinga

 

BUNLARLA GELİN…

 

Hepsi Ajax’ta forma giymiş, Hollanda futboluna hizmet etmiş, kariyerli isimler.

Başarı işte böyle geliyor.

Denizlispor 9 yıl aradan sonra Spor Toto Süper Lig’e çıktı.

Sportif direktörleri bizim Veli Acar.

Yardımcı antrenörleri yine bizim Mustafa Keçeli.

Bu şu demek ki, Bursaspor’un özüne dönmekten başka çaresi yok.

Paragöz teknik direktörleri gördük işte.

Bir gram faydaları olmadan çekip gittiler.

Bugün gider Mustafa Er’den de faydalanırım, İsmail Ertekin’den de , uzun süre Bursaspor scouting ekibinde çalışan Metin Aydemir’den de.  

Avusturya’dan Turgay Bahadır’ı, Bulgaristan’dan İvankov’u, Sırbistan’tan Ergic’i de çağırırım,

Çekya’dan Tomas Zapotocny’i de.

Bu kulübün başındakiler camianın karşısına bunlarla çıkmalı.

Bakın bakalım, ondan sonra başarı geliyor mu, gelmiyor mu?

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X