Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu

Merkez’in dolarla bilek güreşi

Çok konuşuldu. Ve nihayetinde siyasilerin de oluruyla beklenen adım atıldı.

Merkez Bankası uzun bekleyişin ardından dövizi frenlemek için silahlarını çekti.

 En güçlü silahı olan faizle rekortmen döviz kurlarını terbiye etmeye çalıştı.

Ve beklentileri zorlayan 300 baz puanlık bir artışa imza attı!          

Peki bu güçlü hamle ne kadar işe yaradı?

Yumurta kapıya dayanmış üretilen çözüm misali bir manzara var.

Su seviyesi barajı aşınca kapakları açmanın sağladığı tarzda bir kur görünümü oluştu.

İlk anda 30 kuruş kadar gerileyen dolar yeniden çıkış yollarını aramaya başladı!

Para ve maliye politikaları anlamında bundan sonrası için net bir resim oluşmadığı için de geniş bir dalgalanma aralığında gerçekleşti işlemler.

Ve 24 saatlik küresel piyasa hareketinde dolar lira karşısında 4,54 – 4,77 gibi bir bantta kararsız biçimde salınım gösterdi.

Ancak, düşüşten ziyade çıkış isteği özellikle yerli yatırımcıdan gelen taleple kendini dün daha fazla hissettirdi!

Yani bir tarafta ciddi bir oynaklık var.

Diğer tarafta ise dolar hala çıkış istediğinde olduğunu göstermeye çalışıyor.

Bu nedenle de dün Merkez bir adım daha atmak zorunda kaldı!

Ve daha fazla döviz satma kararı aldı.

Ama bu adımın da etkisi birkaç kuruştan ibaret oldu.

Kısacası geç kalınmış üstelik yabancı yatırımcı tarafından yetersiz bulunan faiz artışı çok sınırlı bir etki yaratmış vaziyette!

Oysa ki; sadece bir hafta önce bu adım atılabilseydi doların çıkış isteği çok daha güçlü biçimde bastırılmış olurdu.

En azında şimdi 4,20’li seviyeleri konuşuyor olurduk.

Hele de bir ay önce güçlü bir adım gelseydi 4 lirayı geçemezdi dolar!

Takii ki mesele sadece faizden ibaret değil.

Enflasyon, cari açık ve bütçe açığını kontrol etmek üzere atılan ya da atılabilecek adımlara dair mesajlar da hayati önemde.

Faiz müdahalesi yapılan güne kadar o cephelerden de güçlü sesler gelmemesi bir handikap oluşturdu!

Elbette ki; başta ABD tahvil faizleri olmak üzere, küresel ticaret savaşları, yükselen petrol,  İran ve Kudüs kaynaklı sorunlar…

Ve Avrupa Birliği’nin son başağrısı İtalya’daki kötü gidişat gibi etkenleri de doların kanatlarını dolduran faktörler olarak dikkate almak şart.

Bütün bu atmosferi fırsata çeviren spekülatörleri unutmayalım!

 

Kritik sınır ve yeni beklentiler

 

Kısacası doların 5 liraya dayanması iyi her anlamda uygun ortam oluşmuştu.

Merkez Bankası da attığı adımlarla bu seviyeyi istemediğini beyan etmiş oldu.

Ardından devletin zirvesinden gelen açıklamalar da süreci destekler nitelikteydi.

Ancak daha güçlü sesleri ve para politikasında yeni adımları göremezsek…

Doların yeniden azma ihtimalini de göze alıyoruz demektir!

Çünkü…

Dünya çok karışık.

Özellikle yılın ikinci yarısında Amerika kaynaklı ciddi riskler var.

Ayrıca, birikmiş iç ekonomik meseleler söz konusu.

Ve Merkez’in yüzde 16,5’e çıkardığı fonlama faizi, hala yüzde 17’de seyreden 2 yıllık tahvil faizinin altında bulunuyor.   

Yani faiz artış beklentisi sıcaklığını koruyor!

Üstelik kafa karıştıran bir faiz sistemimiz var.

Neticede sadeleşme konusunda adım beklenmekte.

Ayrıca başka enstrümanlarla da lirayı koruma mücadelesinde daha etkin olunmalı.

Kısacası gözler 7 Haziran’daki Para Politikası Kurulu toplantısında!

O güne kadar ne mi olabilir?

Birçok senaryo var. Ama dışta anormal bir gelişme yaşanmadığı taktirde doların 4,46 – 4,92 bandında sert hareketler yapması kuvvetle muhtemel.      

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X