Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sona erdi. Toplantı yaklaşık 3 saat 45 dakika sürdü. MGK toplantısının ardından bildiri yayımlandı.
Bildiride, toplantıda, PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DAEŞ terör örgütleri başta olmak üzere, milli birlik ve beraberlik ile bekaya yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulduğu ve ilave tedbirlerin görüşüldüğü belirtildi.
Rusya Federasyonu ile Ukrayna arasındaki son gelişmelerin tüm boyutlarıyla ele alındığı ifade edilen bildiride, şunlara yer verildi:
“Saldırıların bir an önce nihayete erdirilerek ateşkesin sağlanmasına ve iki ülke arasındaki sorunların Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğü gözetilerek kalıcı bir şekilde çözülmesine yönelik çabaların artırılmasına ihtiyaç duyulduğu kaydedilmiştir.
Türkiye’nin Karadeniz’de barış ve istikrarın idamesi için Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin titizlikle uygulanması da dahil olmak üzere sorumluluklarının gereğini yerine getirmesinin yanında arabuluculuk ve kolaylaştırıcılık faaliyetlerini sürdüreceği belirtilmiştir.”
Irak’taki siyasi süreçlerin, ülkedeki istikrarı pekiştirecek şekilde ilerletilmesi temennisinin dile getirildiği aktarılan bildiride, şunlar kaydedildi:
“Irak halkının güvenliğine ve huzuruna atfedilen önem vurgulanarak terör örgütleriyle mücadelemizin kararlılıkla sürdürüleceği kayda geçirilmiştir.
Libya’da büyük fedakarlıklarla tesis edilen sükunetin, Libya halkının huzur ve refaha kavuşması için önemli bir kazanım ve fırsat olduğu değerlendirilmiş, yeni çatışmalara sebebiyet verebilecek adımlardan kaçınılması, kalıcı barış ve istikrarın tesisi için demokratik süreçlerin meşruiyet zemininde işletilmesi çağrısında bulunulmuştur.
Türkiye’nin, sınır güvenliğini ve Doğu Akdeniz’deki haklarını korumadaki kararlılığının, Karadeniz’in kuzeyinde yaşanan gelişmelerdeki dengeli duruşunun, Balkanlar ve Kafkasya’da istikrarı tesis ve sürdürme yönünde sergilediği ısrarın, küresel ve bölgesel barışı sağlama gayretlerinin ne derece isabetli olduğunun son gelişmelerle bir kez daha görüldüğü teyit edilmiştir.”