MHP’nin gensoru önergesine ret

MHP’nin İçişleri Bakanı Efkan Ala hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmedi.

MHP’nin gensoru önergesine ret

MHP’nin İçişleri Bakanı Efkan Ala hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına yönelik görüşmelerde  söz alan MHP Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu, İçişleri Bakanlığı’nın Türk milliyetçiliği ve Türk milliyetçileri ile mücadele ettiğini ileri sürdü.

Türkoğlu, “Ülkenin güvenliği yerine Recep Tayyip Erdoğan’ın güvenliği sağlanıyor. Önleyici kolluk, sadece Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’nin siyasi muhaliflerine yönelik varlığını gösteriyor. İç güvenlik paketi ile de hukuksuz uygulamalar yasal hale getirilmek isteniyor” dedi.

HDP Grubu adına söz alan Muş Milletvekili Demir Çelik de Türkiye’de sorunların ancak demokratikleşme yolu ile çözülebileceğini ifade ederek, “Yüz yıldır kanayan yaramızı tedavi etmemizin olanakları vardır. Demokrasiye açık bir devletin şartlarını yerine getirdiğimizde yaramızı tedavi edebiliriz. Ama bu gayreti göstermiyor, kanayan yaramızı her gün kaşıyarak yine kanatıyoruz” diye konuştu. 

Çelik, savaşa harcanan paranın eğitime, sağlığa harcanabileceğini, yoksulluğun bitirilebileceğini kaydederek, bu nedenle demokratik siyasetin devreye konulması gerektiğine işaret etti.

Bu ülke kolay bir lokma, öyle bölünecek bir ülke de değil 

MHP Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz “AKP bundan sonra artık HDP’dir ve PKK’nın siyasal sözcüsüdür” dedi.

Korkmaz, bu gensorunun, devlet bütünlüğü ve millet dirliğinin ortadan kaldırılmasına seyirci kalan, hatta terör örgütünün emelleriyle uygun adım yürüyen İçişleri Bakanı’nın istifasının sağlanması için milletin talebi üzerine verildiğini ifade etti.

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın da Korkmaz’ın, “AKP bundan sonra artık HDP’dir ve PKK’nın siyasal sözcüsüdür” ifadesi üzerine sataşma gerekçesiyle söz aldı.

Kendilerinin ısrarla kardeşlik, birlik ve beraberlik, toplumsal bütünleşme dedikçe birilerinin hep ihanetten, bölücülükten bahsettiğini ifade eden Aydın, “Bu ülke o kadar basit bir ülke değil. Bu ülke kolay bir lokma değil, öyle bölünecek bir ülke de değil” diye konuştu.

Aydın, “Bizim derdimiz, bu ülkede bir tek şehidimizin daha olmaması, bir tek insanın bir daha burnunun kanamaması, bu ülkenin enerjisinin heba olmaması, kardeşliğinin, toplumsal bütünleşmesinin sağlanmasıdır ve bunun için çalışıyoruz ve ‘yeter ki bu sorun çözülsün’ diyoruz. Gerekirse baldıran zehri içmeye hazırız. Bu derece kararlı bir tutum ortaya sergiliyoruz. Ne iş var bunda? Burada, bu kadar ithama, bu kadar söyleme ne gerek vardı?” dedi.

Tekrar söz alan Korkmaz, şunları söyledi:

“Burada, AKP’nin PKK ile yan yana geldiği hususunu kabullenmek istemiyorsunuz ama biz HDP’ye PKK’nın siyasal sözcüsü olduğunu söylediğimizde hiçbir itirazları olmuyor. Aristo mantığıyla, HDP eğer PKK’nın siyasal sözcüsüyse sen ne oluyorsun burada HDP ile iş birliğine girerek? Terör örgütünü cesaretlendiren, terör örgütünü besleyip, büyütüp bugünlere getiren AKP’dir. AKP politikalarıdır. Bugün PKK’nın dayatmasıyla AKP’nin her istediğini meşrulaştırmaya çalışıyorsunuz. Bu bakımdan söylüyoruz, PKK’nın siyasal sözcüsü haline gelmiştir AKP diye.”

HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani de Cumartesi günü Dolmabahçe’de Türkiye’nin geleceğini tayin eden, Türkiye’nin geleceğine ışık tutan, bin yıldır bu coğrafyada, Mezopotamya’da, Anadolu’da bir arada yaşayan halkların geleceğini yeniden tayin eden tarihi bir açıklama yapıldığını söyledi. Zozani, “Bu açıklamanın bir tarafı olarak, biz HDP Grubu, bu açıklamada azıcık da olsa payımızın bulunmuş olmasından bahtiyarlık duyarız, mutluluk duyarız” ifadesini kullandı.

Bakan’a yapılmış bir haksızlıktır

CHP Grubu adına Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, Meclis’e sevk edilen tasarıların kamu düzenini sağlayıcı değil, tam tersine kamu düzenini bozucu nitelik taşımakta olduğunu kaydetti.

İç Güvenlik Paketi’nin yasalaşması halinde, zaten AK Parti hükümeti eliyle çok zorlaştırılmış olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının tamamen kullanılmaz hale geleceğini belirten Serindağ, “Hükümetin esas amacı baskıcı, kanun dışı, otoriter uygulamalarına karşı, yurttaşların yapacağı barışçıl gösterileri önlemektir, muhalefeti susturmaktır, toplumu baskı altına almaktır yani toplumsal muhalefeti yok etmek ve birilerinin istediği otoriter, despotik ve faşist bir yönetim kurmaktır” iddiasında bulundu.

AK Parti Grubu adına Kırıkkale Milletvekili Oğuz Kağan Köksal, gensoru önergesindeki konuları incelendiğinde bunun basına yansıyan ve gerçek delillerle desteklenmemiş kulaktan dolma ifadeler taşıyan bir nitelikte olduğunun görüldüğünü söyledi.

İçişleri Bakanı Ala’nın titiz, kararlı, kurallara bağlı, çalışma hayatında tüm anlamıyla profesyonel, planlı ve programlı, sonuç odaklı çalışmaları yürüten biri olduğunu ifade eden Köksal, “Delilsiz ve mesnetsiz olarak Sayın Bakan hakkındaki gensoru önergesini vermek açıkçası bakana yapılmış bir haksızlıktır” dedi.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X