6360 Sayılı Bütünşehir Kanunu TBMM’de görüşülürken muhalefet buna çok karşı çıktı.

İl Özel İdarelerinin lağvedilmesiyle birlikte il sınırlarını büyükşehir belediye sınırı kabul eden ve kırsaldaki tüm köyleri mahalle statüsüne alan düzenleme bugün meyvelerini artık daha açık bir şekilde veriyor.

Bir ara ülkenin üniter yapısına bile zarar vereceği, bölünmeye yol açacağı ve eyalet sistemine altlık oluşturulacağı tartışmalarının yapıldığı bu yeni düzenleme bugün kırsalın yüzünü güldürüyor.

Halen eskiye, İl Özel İdaresi’ne, Köy Hizmetleri’ne, Toprak Su gibi kurumlara özlem duyanlar olabilir ama Bütünşehir Kanunu ile birlikte artık taşradaki ilçe ve mahalleler daha hızlı ve daha çok hizmet almaya başladı.

Önceki gün Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ilçe toplantılarının sonuncusunu 13,5 yıl ilçe belediye başkanlığı yaptığı İnegöl’de gerçekleştirmiş.

İnegöl’deki mahalle muhtarlarıyla bir araya gelen Başkan Aktaş, mazeret üretmeyecekleri sözünü vermiş, ilçeye 150 milyon lirası hemen altyapı yenilemesinde kullanılmak üzere 500 milyon liralık yatırım yapacaklarını açıklamış.

İl Özel İdaresi kaynaklarıyla bir ilçeye yarım milyar liralık yatırım yapılabilir miydi?

Mümkün değil.

Özel İdare’nin tüm Bursa’ya hitap edecek yatırım bütçesinin bile bu kadar olacağını sanmıyoruz.

Tabii ki, niyetimiz eski sistemi de kötülemek değil.

O yılları da yakından izledik.

Bugün kırsaldaki köylerin bir çoğunun soğuk asfalt, çok azının da sıcak asfaltla tanıştığı dönemlerde bu kurum vardı.

Şimdi Büyükşehir Belediyesi kaynaklarıyla Bursa’nın dört bir yanındaki kırsal mahallelere bunun yüzlerce misli daha fazla asfalt dökülüyor.

Üstelik, yaşanan onca mali sıkıntıya rağmen kırsala sıcak asfalt çalışması da sürüyor.

Anlatmak istediğimiz, Bütünşehir Kanunu ile birlikte ilçe belediyelerimizin bugün bir çok hizmeti Büyükşehir Belediyesi’nce üstleniliyor.

İlçelerin altyapısından, cenaze hizmetlerine, ulaşım ağının asfaltlanmasından içme suyuna, çöp transferinden depolanmasına, atıksu arıtma tesislerinden kültür merkezlerine kadar çok sayıda hizmet Büyükşehir Belediyesi bütçesiyle yapılıyor.

Zaten yasa çıkarken yatırım bütçesinin en az yüzde 10’unun kırsala harcanma zorunluluğu bulunuyordu.

Hatta, BUSKİ’nin bir dönem köylerin sulama göletlerini bile yaptığını biliyoruz.

Ekonomik sıkıntılar nedeniyle bugün kimi hizmetlerin durduğunu, askıya alındığını, ötelendiğini ve gelecek yıllara bırakıldığını biliyoruz.

Ancak, ekonomideki kıpırdanma ile birlikte Büyükşehir Belediyesi’nin ilçelere olan hizmeti daha da hızlanacaktır.

Başlangıçta 6360 Sayılı Bütünşehir Kanunu’na karşı çıkanların olaya bir de bu yönden bakmalarında fayda var.

Bütünşehir Kanunu’u baştan beri destekliyor ve savunuyoruz.

Aksayan yönlerinin düzeltilmesi konusunda yapılacaklar olabilir.

Bursa’nın 17 ilçesine birden bölüştürülmek zorunda olan bir bütçe söz konusu.

Kent merkezinden kıyıdaki kırsal mahalleye kadar her yere bu kanun vasıtasıyla hizmet götürülüyor.

Yasanın aksayan yönlerini düzeltmek için yeni bir reform hazırlığı var.

Bunların başında kırsaldaki yapı hizmetlerini zorlaştıran ve maliyetini artıran düzenlemeyi ortadan kaldıracak adım söz konusu.

Kırsalda kent merkezindeki gibi ağır şartlarla bina yapma zorunluluğu getiren düzenleme ortadan kalkacak görünüyor.

Avantajları kadar Bütünşehir Kanunu’nun kırsaldaki yurttaşlarımız açısından dezavantajları da yok değil.

Örneğin; köylü suya para vermezdi. Şimdi kendi getirdikleri suya hem de çöpe para ödüyor.

Fakat bir çok hizmeti de Büyükşehir Belediyesi getiriyor.

Eskiden şehirde oturmanın bir bedeli vardı. Şimdi az da olsa eski köyde yeni adıyla kırsal mahallede oturmanın da bir bedeli var.