Müslüman gençlerin katili için idam istenebilir

ABD’de avukatlar, üç Müslüman genci öldüren zanlı Craig Hicks’e verilebilecek en yüksek cezanın idam ya da ömür boyu hapis olduğunu belirtti.

Müslüman gençlerin katili için idam istenebilir

ABD’de avukatlar, geçen hafta Kuzey Carolina eyaletinde üç Müslüman genci öldüren zanlı Craig Hicks’e verilebilecek en yüksek cezanın idam ya da ömür boyu hapis olduğuna ederken nefret suçunun ise kanıtlanması zor bir konu olduğuna dikkati çekti. 

Kuzey Carolina eyaletindeki Chapel Hill kasabasında 10 Şubat’ta 23 yaşındaki diş hekimliği öğrencisi Deah Barakat, 21 yaşındaki eşi Yusor Muhammed Ebu Salha ve 19 yaşındaki baldızı Razan Muhammed’i başlarından vurularak öldüren Hicks’e, birinci derece cinayet ve meskun mahalde silah kullanma suçlamalarıyla üç dava açıldı.

Tutuklu bulunan 46 yaşındaki Hicks’in, mart ayının ilk haftasında Durham County Soruşturma Kurulu tarafından hazırlanan iddianameyle hakim karşısına çıkması bekleniyor.

Öldürülen gençlerin aileleri ve ülkedeki Müslüman toplumun temsilcileri, zanlının sosyal medya hesaplarında din karşıtı paylaşımlar yaptığına ve gençleri daha önce de tehdit ettiğine dikkati çekerek cinayetin “nefret suçu” olarak değerlendirilmesini istedi. Federal Soruşturma Bürosu (FBI) da konuya ilişkin federal inceleme başlattığını duyurdu.

“Ölüm cezası ya da ömür boyu hapis”

ABD Ulusal Barolar Birliği Başkanı Pamela Meanes, AA muhabirine yaptığı açıklamada olayın nefret suçu olarak tanımlanması için savcının, zanlının motivasyonun nefrete dayalı olduğunu kanıtlaması gerektiğini belirtti.

Meanes, “İnsanlar Hicks’in Facebook sayfasındaki yorumlara işaret ediyor, ama medyada gördüklerimiz, bunun nefret suçu olup olmadığı noktasında yeterli kanıt sunmuyor. Cinayetin doğrudan kurbanların dini veya etnik kökenine yönelik olduğu bağlantısının özellikle kurulması gerekiyor. Zanlının, bu kişileri dinleri veya ırkları nedeniyle hedef aldığına yönelik bazı diyaloglar bulunursa o zaman nefret suçuna dayandırabilirler” dedi.

Kuzey Carolina’da nefrete dayalı eylemlerin “kabahat” olarak değerlendirildiğini kaydeden Meanes, “Eyaletteki kanunlar dikkate alındığında nefret suçu, zanlının halihazırda suçlandığı konudan daha hafif  kalıyor” ifadesini kullandı. Meanes, birinci derece cinayetin yanına bu suçlardan cezaların da eklenebileceğini dile getirdi.

Meanes, Hikcs’in birinci derece cinayetten suçlu bulunması halinde kefaletle serbest bırakılamayacak şekilde ömür boyu hapse ya da idama mahkum edilebileceğini belirtti . Meanes, “Savcının talebine ve mahkemeye sunulan kanıtlara göre ölüm cezası ya da ömür boyu hapis istenmese bile zanlıya yıllarca hapis cezası verilir” diye konuştu.

“Din ve etnik kökenleri nedeniyle hedef alınmış görünüyorlar”

Müslüman gençlerin öldürüldüğü Kuzey Carolina eyaletinde ayrımcılık ve sivil haklar konusunda uzman avukat Stewart Fisher, olay karşısında şok olduğunu belirterek, “Öldürülen bu gençler harika insanlardı. Bu, korkunç bir şey. Bu olay, eyaletimizdeki Müslüman toplumuna yönelik hislerimizi kesinlikle yansıtmıyor. Bu suçu işleyen kişi kesinlikle iblis” dedi.

Hicks’in eyalet mahkemesinde birinci derece cinayetle yargılanacağını hatırlatan Fisher, federal yetkililerin ise zanlının öldürülenlerin sivil haklarını ihlal edip etmediğini ve nefret suçuyla da yargılanıp yargılanmamasına karar vereceğini kaydetti.

Fisher, Müslüman gençlerin etnik kökenleri ve dinleri nedeniyle hedef alınmış gibi göründüğünü belirterek, “Bence nefret suçu olup olmadığını soruşturmak kesinlikle uygun olacaktır. Bu konuda FBI ayrıntılı bir araştırma yapacak ve katili adalet önüne getirecektir diye düşünüyorum” ifadesini kullandı.

“Ölüm cezası uzun süredir uygulanmıyor”

Fisher, Hicks’e yöneltilebilecek cezanın ne olabileceğine sorusu üzerine, “Kuzey Carolina’da cinayet için en büyük ceza idamdır” yanıtını verdi.

Cinayetin işlendiği Orange County’de yıllardır ölüm cezasının uygulanmadığını belirten Fisher, “Ne kadar uzun süredir bilmiyorum ama Orange County’de uzun süredir ölüm cezası talebiyle gelmiyor. Bu davada da söz konusu tutumlarına devam ederler mi bilmiyorum. Yine de kurbanların ailesinin isteğini dikkate alabilirler” değerlendirmesinde bulundu. 

“Nefret suçunun kanıtlanması zor”

Nefret suçunun nasıl kanıtlandığına yönelik soru üzerine Fisher, şunları kaydetti:

“Kanıtlanması zor bir konu, çünkü kişinin motivasyonunu gösterebilmeniz lazım. Bir kişinin kafasından neler geçtiğini kanıtlamak, her zaman zor olmuştur. Ancak birinci derece cinayet, önceden planlama veya bunun düşüncesine sahip olmayı gerektirir. Ölüm cezası istenirse, cezayı hafifletebilecek faktörleri bertaraf edecek ve aksine cezayı artıracak unsurların kanıtlanması gerekecektir.

Kurbanların dinleri veya etnik kökenleri yüzünden hedef alınmaları, cinayette suçu artırıcı faktörlerden biridir. Ama birinci derecede cinayet için zanlının, önceden hazırlanarak ve sonuçlarını bilerek bu eyleme giriştiğini kanıtlamak lazım. Bu olayda zanlının kurbanları önceden tehdit etmesi ve kafalarına ateş ederek öldürmesi de bunu gösteriyor.”

“Karşı taraf akıl sorunları olduğu savunmasını yapabilir”

“Karşı taraf, Hicks’in akıl sorunları olduğuna dair bir savunma yaparsa şaşırmam” diyen Fisher, bu noktada McNaughton Kuralı’nı anımsattı.

McNaughton Kuralı’na göre, bir kişinin olaydan suçlu bulunmaması için zanlının suçun işlendiği anda neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edemeyecek durumda olduğunun kanıtlanması gerektiğini anlatan Fisher, “Bu da kanıtlanması zor bir şey. Kuzey Carolina’da jüri, çok az davada bu kurala katılmıştır” diye konuştu.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X