Müteferrika’nın ilk baskıları bu koleksiyonda yer alıyor

Boğaziçi Üniversitesi Aptullah Kuran Kütüphanesi’nde bulunan Nadir Eserler Koleksiyonu, en eskisi 500 yıl öncesine uzanan, çeşitli türlerde, farklı alfabe ve dillerde yazılan yaklaşık 29 bin eseri barındırıyor.

Müteferrika’nın ilk baskıları bu koleksiyonda yer alıyor

İbrahim Müteferrika’nın matbaasının ilk baskısı 1729 tarihli Lugat-ı Vankulu, Katip Çelebi’nin harita ve çizimler ile deniz savaşlarını anlattığı iki kitabı ile Venedik’te 1513’te basılan Platon’un eserlerinin ilk baskı edisyonunun yer aldığı Boğaziçi Üniversitesi Aptullah Kuran Kütüphanesi’nin Nadir Eserler Koleksiyonu, gizli kalmış hazineleri bugüne taşıyor.

Boğaziçi Üniversitesi Kütüphanesi Nadir Eserler Koleksiyonu’nun oluşumu, 1863’te Robert Kolej’in kuruluşuna kadar gidiyor. Robert Kolej kurulduğunda Harvard Kolej’in 200 kitaplık bağışının Cyrus Hamlin tarafından Bebek’te eski bir binaya yerleştirilmesiyle ilk temelleri atılan kütüphanenin koleksiyonu gelen bağış ve satın almalarla gelişti.

Yaklaşık 29 bin eserin bulunduğu Nadir Eserler Koleksiyonu, kütüphanenin özel deposunda, uygun iklimlendirme şartlarında muhafaza ediliyor. 

İbrahim Müteferrika’nın 1727’de padişah fermanı ile Fatih’teki evinde kurduğu ilk Türk matbaasında basılan ilk 17 eserden 13’ü ve daha sonra Müteferrika’nın vefatının ardından aynı matbaada basılan 7 eserin 5’i Nadir Eserler Koleksiyonu’nun önemli parçaları arasında sayılıyor.

Müteferrika’nın matbaasında ilk basılan 1729 tarihli Lugat-ı Vankulu Nadir Eserler Koleksiyonu’nun önemli eserleri arasında yer alırken, yine bu matbaada 1730 tarihli, Türkler tarafından basılmış Amerika’dan söz edilen ilk eser olan Tarihü’l-Hindü’l-Garbi, 1732’de basılan Katip Çelebi’nin Kitab-ı Cihannüma’sı ile deniz savaşlarından söz ettiği 1729 tarihli Tuhfetü’l-Kibar Fi Esfari’l-Bihar adlı kitabı da koleksiyonda bulunuyor.

506 yıllık eser

Koleksiyonun basılı en eski kitabı ise Venedik’te 1513’te basılan Platon’un eserlerinin ilk baskı edisyonu. Grek alfabesiyle basılan eser Rönesans döneminin önemli matbaacılarından Aldus Manutius’un 1494’te Venedik’te kurduğu matbaada basılan Aldine edisyonlarından. Koleksiyonda mevcut aynı matbaada basılmış bir diğer eser ise 1527 tarihli Atinalı politikacı Demosthenes’in nutukları.

Nadir Eserler Koleksiyonu’ndaki önemli kitaplar arasında yer alan eserlerden biri de Tevfik Fikret’in kütüphanesinden gelen kitaplar. Tevfik Fikret’in ölümünden sonra eşi Nazime Hanım’ın Robert Kolej’e bağışladığı kitaplar arasında şairin Galatasaray Lisesi’nde öğrenci olduğu yıllardan kalan kitapları da yer alıyor.

Koleksiyonda bulunan ilgi çekici parçalardan bir diğeri ise mağribi hatla yazılmış yazma eser. 1800’lerin başlarında istinsah edildiği tahmin edilen eser Hristiyanlık öncesi Süryani edebiyatından bugüne kalan en eski örneklerinden biri olan Asur kralı Sennacherib’in veziri filozof Ahikar’ın öğütler kitabı.

Koleksiyonda, 16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar Latince, Almanca, İngilizce, Osmanlıca, Arapça, İbranice, Karamanlıca, Ermenice gibi çok çeşitli dillerde Kril, Arap, Ermeni, İbrani, Gothic ve Latin alfabeleri ile basılmış eserler bulunuyor.

Harvard’ın bağışladığı ilk 200 kitap 

Boğaziçi Üniversitesi Kütüphanesi Nadir Eserler Kütüphanecisi Sevgi Atila Cünüş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Robert Kolej’in ilk kitaplarından Harvard Kolej’in bağışladığı 200 kitaptan bazılarının halen koleksiyonda yer aldığını, bunların dönemin nadir eser kütüphanecisi Meryem İdiler tarafından kuruluşun 150. yılında tespit edildiğini söyledi.

Cünüş, kütüphanenin Boğaziçi Üniversitesine devredildikten sonra da çeşitli bağışlarla zenginleştiğini, bugün Nadir Eserler Koleksiyonu’nda Tuygun Özkarol, Muammer Kemal Özergin, Şerif Mardin, Tarık Zafer Tunaya, Adalet Ağaoğlu, Peride Celal, Neşet Eren, Rint Akyüz, Nadir Özbek, Rana Eldem ve Barlas ailesi gibi önemli isimlerden gelen bağışların yer aldığını kaydetti.  

Farklı eser türlerinin bir arada görülebileceği koleksiyonda yazma eserler ve Osmanlı dönemi basma eserleri olduğu gibi en eskisi 1513’e kadar inen Avrupa basımı eserlerin bulunduğunu belirten Cünüş, şöyle devam etti:

“16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar çeşitli türlerde, çeşitli baskı teknikleriyle basılmış, farklı matbaalardan çıkan eserlerin bulunduğu koleksiyonda, Arap, Latin, Gotik Alman, Grek, İbrani, Ermeni alfabeleriyle ve çeşitli dillerde eserler yer almaktadır.
İbrahim Müteferrika döneminde basılan eserlerin büyük çoğunluğu Robert Kolej Kütüphanesinden gelen kitaplar. Sonradan gelen bağışlarla da bazı nüshalar koleksiyona dahil edildi. Müteferrika’nın matbaasında ilk basılan 1729 tarihli Lugat-ı Vankulu. 1730 tarihli Türkler tarafından basılan Amerika’dan söz edilen ilk eser olan Tarihü’l-Hindü’l-Garbi, 1732’de basılan Katip Çelebi’nin Kitab-ı Cihannüma’sı ile deniz savaşlarından söz ettiği 1729 tarihli Tuhfetü’l-Kibar Fi Esfari’l-Bihar adlı kitabı da koleksiyonda bulunuyor. Müteferrika koleksiyonu konusal açıdan daha çok dil, gramer, tarih, coğrafya ve askeri konularda eserler içeriyor.”

Robert Kolej’de Türkçe öğretmeni olarak çalışan şair Tevfik Fikret’in kitaplarının da ölümünden sonra eşi tarafından bağışlandığını anlatan Cünüş, bunların içinde Fikret’in Galatasaray Lisesinde öğrencilik döneminde başarılarından dolayı hediye olarak verilen kitapların da bulunduğunu söyledi.

Özel ortamda korunuyorlar

Sevgi Atila Cünüş, depoda muhafaza edilen eserlerin özel kullanım şartlarıyla okuyucuya çıkarıldığını belirterek, şunları anlattı:

“Eserler, uygun iklimlendirme sistemine sahip bir ortamda, 18 derece sıcaklıkta ve 50-60 civarında nemli ortamda, kompakt raflarda muhafaza ediliyor. Bazı eserlerde zamanla bozulmalar olabiliyor. Bu eserler doğası gereği kolej döneminde öğrencilerin kullandığı eserler olduğu için kimilerinin cildi, bazılarının sayfaları hasar görmüş. Yıpranmışlık seviyesi kitapta kullanılan malzemenin kalitesiyle de alakalı. Koleksiyondaki 1513 tarihli Avrupa basımı eserin cildi, sayfaları gayet iyi durumdayken 1900’lerde basılan başka bir eser aynı kalitede olmayabiliyor. Bu, kağıdın, mürekkebin, ciltlemede kullanılan malzemelerin kalitesi ve eserin kullanım sıklığına göre değişiyor.”  

Koleksiyonun araştırmacılara açık olduğunu dile getiren Cünüş, “Boğaziçi üniversitesi hocaları, yüksek lisans ve doktora öğrencileri, dışarıdan da yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile hocalar kullanabiliyor. Belli bir amaca yönelik araştırma için gelen araştırmacıları geri çevirmiyoruz.” dedi.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X