Ankara’daki 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlama törenlerinde protokolden basına yansıyan bir fotoğraf karesi, çok dikkat çekti.

Siyaset sahalarında sıkça görmek istediğimiz güzel bir kareydi…

Başbakan Ahmet Davutoğlu, hemen yanında oturan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘na cep telefonundan bir görüntü gösteriyor veya izlettiriyordu.

Seçim meydanlarında birbirleri hakkında atıp tutan bu iki liderin samimiyeti ve görüntüleri gülerek izlemesi, çevresinde merak uyandırdı haliyle…

 

*

 

Acaba ne izliyorlardı?

Güya;

İki lider, torun sevgisi üzerine sohbet etmişler. Davutoğlu, bu yıl okula başlayacak olan torunlarının video görüntülerini ve fotoğrafını göstermiş Kılıçdaroğlu‘na.

Bu açıklamaya inananlar oldu, inanmayanlar oldu.

Daha başka ilginç ve komik iddialarda bulananlar da vardı.

Bazıları benim de kulağıma kadar geldi…

 

*

 

Deniliyor ki;

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, Tuğrul Türkeş‘in geçici seçim hükümetinde bakanlık teklifini kabul ettiğini duyduktan sonraki hallerini gösteren caps’lerini izliyorlardı.

Belki de;

Bugün seçim olsa, hangi parti kazanır anketinin gelen sonuçlarına bakıyorlardı.

Ya da;

Geçici Seçim Hükümeti’nin yeni Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşe Gürcan‘dan evlenecek çiftlere verdiği börek tariflerini izliyorlardı.

 

*

 

Davutoğlu‘nun, Geçici Seçim Hükümeti’nde bakanlık teklifini 3 sayfalık mektupla reddeden Deniz Baykal’ın yazdığı o mektupların satırbaşlarını okuduğunu ileri sürenler de vardı…

Bana ise;

Levent Kırca’nın Tayyip Bey rolünde oynadığı ‘Demokrasi Apartmanı’ adlı skecini izliyorlar gibi geldi!

“Nereye bakıyor bu adamlar” filmini de izliyor olabilirler.

 

Adaylıkta Tatlıses’le yarışan Bursalılar!

 

Her seçim dönemi ünlü türkücü İbrahim Tatlıses’le ilgili haber mutlaka çıkar medyada:

“Tatlıses yine aday!”

Sanatında yüzüne gülen şans, siyasette bir türlü gülmedi…

Milletvekili hevesi hep aday adaylığı seviyesinde kaldı Tatlıses‘in.

Gerçi ciddi sağlık sorunları yaşıyor ama 1 Kasım‘daki erken genel seçimde aday adayı olur da bu kez kırar mı o şanssızlığını?

Zor görünüyor.

Geçen gün, bir siyasetçi dostla bu konuyu konuşurken, patlattı espriyi:

“Sen onu bırak da, aday adaylığında İbo ile yarışan ve aynı şanssızlığı yaşayan Bursa’daki tatlı seslere bak! Yine ‘bir tek dileğim var listeye gireyim yeter’ şarkısını söylemeye başladılar!”

 

Mehmet Emin’in suçu ne?

 

Yaşının 12 olması iyimiş…

Keşke, Diyarbakır’da değil de İstanbul‘da yaşasaydın bu olayı…

Bölücü terör örgütü PKK‘nın yola döşediği mayının patlaması sonucu değil de güvenlik güçleri tarafından yanlışlıkla vurulsaydın…

Sen de Elvan gibi, demokrasi, özgürlük ve insan hakları savunucu bir kısım medyanın, aydınların, sanatçıların gözünde kahramandın şimdi…

Senin için de yürürler, şarkılar, eylemler yaparlardı!

Kusura bakma Mehmet Emin evladım…

İnce kaşlarından sen suçlusun…

Askerler için döşenen o mayına niye basıyorsun, dikkat etsene!