Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu

Otomotivde canlanma umudu var mı?

Otomotivdeki sert fren izi eylül rakamlarında kendini gösterdi.

Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin açıkladığı sektörel satış karnesi çok çarpıcı bir daralmayı karşımıza çıkarmış durumda.

Eylül 2018’de otomobil ve hafif ticari araç pazarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 67,73 küçüldüğünü söylüyor rakamlar!

2017’nin eylül ayında 71 bin 352 olan satış adedi bu eylülde sadece 23 bin 28’de kalmış.

Sert düşüş hem otomobil hem de hafif ticari araç satışlarında kendini gösteriyor. 

Otomobil pazarı yüzde 67,06 daralırken hafif ticari satışları yüzde 69,7 gerilemiş görünüyor.

Yılın ilk 9 aylık dönemindeki gerileme oranıysa yüzde 26,12 seviyesinde.

Yani toplam pazar 627 bin 343 adetlik satış rakamından 463 bin 456 düzeyine inmiş.

İlk 2 çeyrekteki makul pazar gelişiminin ardından 3. çeyrek sektör adına hayli zor geçmiş görünüyor!

Hazirana kadar aylık ortalama 70 bin civarı seyreden satışlar bu dönemden itibaren azalan bir seyir izlemekte.

Çünkü satış grafikleri temmuzdan itibaren giderek bozulan bir görüntü vermekte.

Haziranda 51 bin 37’ye gerileyen otomotiv sektörü satışları; temmuzda 52 bin 734 adet, ağustosta ise 34 bin 346 olarak kayıtlara geçti.

Ve eylülde dip yapan araç satışlarındaki inişin nerede duracağı da henüz belli değil. 

Bazı pozitif işaretlere rağmen yılın son 3 ayı da hayli sıkıntılı geçmeye aday.

Çünkü…

Ağırlıklı ithal bir pazar olan otomotivde dövizin darbesi net biçimde kendini hissettiriyor.

Eylülde satılan 23 bin 28 aracın 15 bin 192’si ithal, 7 bin 896’sı ise yerli malıydı!

Yani kurların sert biçimde daralttığı otomotiv pazarındaki ithal taşıt sayısı yüzde 66 seviyesinde hala.

Ancak, mayısta 45 bin adetlik ithal araç satışına karşın döviz kurlarının tırmanışa geçtiği haziranda yüzde 31 azalmayla 31 bine inen ithal pazarıyla karşılaştık.

Ve eylüle geldiğimizde 15 bin ancak aşabilen bir ithal rakamıyla karşılaşıyoruz!

Özetle dövizdeki yükselişin yarattığı fiyat artışları otomotive fren yaptırmakta.

Ama elbette sadece kurlarındaki tırmanış daralmanın tek nedeni değil.

 

Faiz yükü ve alım gücü

 

Herkesin gözü dövizdeyken hızla yükselen kredi faizleri de piyasanın tıkanmasında ciddi pay sahibi.

Oto kredi maliyetlerinin aylık yüzde 3’ü aşan faizle hayli yüklü hale gelmesi vatandaşı fazlasıyla zorluyor.

Örneğin 50 bin liralık bir taşıt kredisi kullandığınızda 3 yıllık vade sonunda 90 bin lirayı aşan bir rakamı bankaya geri ödemiş olacaksınız.

Kısacası kurlardaki kısmi geri dönüşe karşın bu kez de faiz baskısı sektörü frenlemeye çalışıyor! 

Enflasyondaki yükselişin alım gücünü törpülemesi de vatandaşı otomotivden uzaklaştıran faktörler arasında.

 

İhracat yetecek mi?

 

Netice ekonominin lokomotif sektörü yılın son çeyreği için pek de iyimser sinyaller vermiyor.

Bursa için de en kritik sektörlerin başında gelen otomotivi artık sadece ihracat sürüklüyor diyebiliriz.

İlk 9 aydaki yüzde 21’lik ihracat artışı üreticileri koruyan en büyük etken.

Ancak bu hızın korunması kolay değil. Ve iç pazardaki daralma da yerli üreticiyi zorlayan bir konu haline geldi.

İthal araçları satan bayilerdeki binlerce çalışanı da dikkate aldığımızda hayli geniş bir kesimin risk altında olduğunu görürüz!

Dolayısıyla ÖTV matrah artışı gibi desteklerin devamının zaruriyeti ortaya çıkmakta.

Ama kur ve faiz gerilemedikçe otomotivde kalıcı bir canlanmayı beklemek zor. 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X