Tarsus’ta kaybolduktan sonra dün sabah Tarsus-Ankara karayolu Çamalan köyündeki Cin Deresi’nde cesedi yakılmış halde bulunan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Aslan’ın, Mersin’deki evine çok sayıda arkadaşı ve vatandaş geldi.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz da evin önünde kurulan taziye çadırına gelerek aileye başsağlığı diledi. Aile fertlerinin sinir krizi geçirdiği taziye çadırında, arkadaşları da Özgecan’ın fotoğraflarına “Seni unutmayacağız Özgecan” yazısını yazdı.

Bu arada, Aslan’ın cenazesi Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morgundan alınarak Mersin Şehir Mezarlığı’na getirildi. Cenaze aracından tabutu alan kadınlar, musalla taşına kadar taşıdı.

Acılı anne Songül Aslan: Benim melek yüzlü kızım

Anne Songül ile baba Mehmet Aslan kızlarının tabutuna sarılarak uzun süre gözyaşı döktü. Anne Songül Aslan, gözyaşları içinde “Kızım canım kızım benim. Kanı yerde kalmasın. Benim melek yüzlü kızım. Bebeğim benim. Onları ben nasıl büyüttüm ne emeklerle ne zorluklarla büyüttüm” diye ağıt yaktı.

Sinir krizi geçiren anne Aslan ile baba Mehmet Aslan’a 112 Acil Servis ekipleri müdahale etti. 

Bu arada cenaze namazını kadınların ön safta kılmak istemesi üzerine tartışma yaşandı. İmam tartışmaya müdahale etti. Daha sonra ise cenaze namazı kadın ve erkeklerin karışık şekilde saf tutmasıyla kılındı.

Bu arada, törene katılan kadınlar, “Kadın cinayetlerini durduracağız, Özge’ye uzanan eller kırılsın, Özge için adalet istiyoruz, kadınlar için özgürlük” sloganları atarak alkış ve zılgıtlarla cenazeyi mezara kadar götürdü.

Özgecan Aslan’ın cenazesi gözyaşları arasında toprağa verildi.

Törene, Özgecan’ın ailesi, yakınları ve arkadaşlarıyla çok sayıda kişi katıldı.

Kızımın tek hatası dolmuşa binip evine gelmek mi?

Özgecan Aslan’ın annesi Songül Aslan, kızı için Mersin Şehir Mezarlığı’nda düzenlenen cenaze töreni öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, kızının katil zanlılarının en büyük cezayı almasını istediğini söyledi.

“Masum bir kızın ölmesine neden olanların benim kızımdan beter olmasını istiyorum” diyen anne Aslan, şöyle devam etti:

“Bu hakkın yerde kalmamasını istiyorum. İdam edilsin, işkence edilsin. Özgecan melek gibi kalbi temiz, yüreği temiz, her konuda herkese iyilik yapan bir insandı. Okuyup adam olma hedefleri vardı. Psikolojiyi bitirip kendine iş yeri açmak hedefiydi. Hep çalışıyordu ve çok başarılıydı ama yapamadı maalesef. Bir dolmuşa binip de evine gelirken bu katliamın olmasına benim aklım ermiyor, akıl sır erdiremiyorum. Kızımın tek hatası dolmuşa binip evine gelmek mi?”

Kızını en son okula yolcu ettiği sabah gördüğünü anlatan Aslan, “Sabah sütünü verdim, harçlığını verdim gitti. Üç gün önce telefonu bozuktu. Arkadaşının telefonundan ablasına ‘Annem merak etmesin 20.00’de Mersin’de olacağım’ diye mesaj atıyor. Bekliyorum, bekliyorum gelmiyor. Saatler geçti gelmeyince gece karakola ‘kızım kayıp, kaçırdılar mı’ diye başvuruda bulundum. Kimliğini verdim, araştırıyoruz dediler” diye konuştu.

Özgecan’ın ablası Beste de kardeşinin en son kendisine mesaj attığını kaydetti.

Soruşturma hassasiyetle yürütülüyor

Tarsus Kaymakamı Hasan Göç, soruşturmanın Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatları doğrultusunda hassasiyetle yürütüldüğünü bildirdi.

Göç, yazılı açıklamasında, olayın Tarsus İlçe Jandarma trafik timinin farkındalığıyla ortaya çıkartıldığını belirtti.

Olayla ilgili Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturmanın yürütüldüğünü aktaran Göç, şöyle devam etti:

“Olayla ilgili 12 Şubat’ta F.G. (25) ile N.A. (55) gözaltına alınmıştır. Özgecan Aslan’ın cesedi 13 Şubat günü jandarma iz takip köpek timi, jandarma asayiş timi, AFAD ve Tarsus Belediyesi arama kurtarma ekiplerince yapılan arama çalışmaları sonucunda Çamalan Mahallesi Alman Mezarlığı bölgesinde bulunmuştur.”

Göç, bulunan cesedin önce Tarsus Devlet Hastanesi morguna, oradan da otopsi için Adana Adli Tıp Kuruma gönderildiğini, olayın firari zanlısı A.S.A’nın (26) jandarma ve polis ekiplerince dün akşam yakalandığını hatırlattı.

Göç ayrıca, “Soruşturma Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatları doğrultusunda hassasiyetle yürütülmektedir” ifadesini kullandı.

Bu arada Aslan’ın katil zanlısının çalıştığı minibüs kooperatifinden yapılan açıklamada, zanlının kullandığı aracın olay anında servis saati dışında olduğu bildirildi.

Mersin’de bir grup Özgecen Aslan’ın öldürülmesini protesto etti

Mersin Kadın Platformu ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin üyeleri, Özgecan Aslan’ın yakılarak öldürülmesini protesto etmek üzere Forum AVM önünde toplandı.

Grup daha sonra D-400 karayolundan ellerindeki pankartlarla slogan atarak Özgecan Aslan’ın Barış Mahallesi’ndeki evine kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında, yoldan geçen cinayet zanlısının da çalıştığı belirtilen minibüs hattındaki bir minübüsü durduran grup, tepki gösterdi. 

Grup, Aslan’ın evinde annesi Songül Aslan’a başsağlı diledi.

Anne Aslan da gözyaşları içerisinde “Kızımın kanı yerde kalmasın istiyorum. Kızıma bunu yapanlar kızımdan bin beter olsun. O caniler en feci şekilde cezalarını çeksinler” dedi.

Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan taziye çadırına giderek ailenin diğer fertlerine de başsağlığı dileyen grup, daha sonra dağıldı. 

Tarsus’ta yürüyüş düzenlendi

Tarsus Emek ve Demokrasi Güçleri Platformu da Özgecan Aslan’ın öldürülmesini protesto etmek için yürüyüş düzenledi.

Halk Eğitim Merkezi önünden başlayan eylem, Yarenlik Alanı’nda yapılan yürüyüşle devam etti. Üzerinde “Lanetliyoruz” yazılı siyah çelenk taşıyan grup, slogan atarak Çeşmeli Meydan’a kadar geldi.

Grup, yapılan basın açıklamasının ardından olaysız dağıldı. 

“Mersin’den hiçbir avukat bu canileri savunmak istememektedir”

Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, Özgecan Aslan’ın katil zanlılarını Mersin’den hiçbir avukatın savunmak istemediğini belirtti.

Antmen, yazılı açıklamasında, Özgecan Aslan’a Allah’tan rahmet, acılı ailesine ve yakınlarına ise sabır diledi.

Aslan’ın katil zanlılarının yakalanıp, soruşturmanın devam ettiğini hatırlatan Antmen, şunları kaydetti:

“Yargılama sürecinde sonuna kadar ailenin yanında olacağız ve bu davaya müdahil olup, sanıkların en ağır cezalandırılması için elimizden geleni yapacağız. Öte yandan Mersin’den hiçbir avukat bu canileri savunmak istememektedir. Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) müdafiliğinden görev gelmesi halinde avukat arkadaşlarımız bunu kabul etmeyeceklerdir. Herkesin savunma hakkı bulunduğu düşünülse dahi biz canileri savunmak istemiyoruz.”

İstiklal Caddesi’nde de protesto düzenlendi

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Özgecan Aslan’ın öldürülmesini İstiklal Caddesi’nde protesto etti.

İstiklal Caddesi girişindeki Fransa’nın İstanbul Başkonsolosluğu önünde toplanan yüzlerce kadın “Asla yalnız yürümeyeceksin”, “Kadın katillerine indirim değil, ağır caza” sloganları atarak, Galatasaray Lisesi önüne yürüdü.

Ellerinde Aslan’ın fotoğrafının bulunduğu dövizler ve “Özgecan’ın hesabını soracağız” yazılı pankart taşıyan grup adına yapılan basın açıklamasında, tepkisizlik nedeniyle kadın cinayetlerinde artış olduğu kaydedildi.

Devletin kadınları korumada yetersiz kaldığı savunulan açıklamada, “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak, kadınlar ve toplum olarak yapılması gereken şeyin ne olduğunu defalarca taleplerimiz olarak haykırdık ve bugün ‘başka Özgecanlar ölmesin’ diye harekete geçmek için zaman olmadığını söylüyoruz. Kadın cinayetleriyle ilgili gerçekler her gün kendisini ortaya sermektedir, ancak cezalar caydırıcı, uygulamalar etkin değil” denildi.

İzmir

Bazı sivil tolum örgütleri ve siyasi partiler öncülüğünde toplanan grup, Aslan’ın öldürülmesini protesto eden sloganlar atıp Kıbrıs Şehitleri Caddesi ve Kordonboyu’nda yürüdü.

Yürüyüşlerinin sonunda bir süre oturma eylemi yapan grup daha sonra dağıldı.

Adana 

Adana’da Yenibaraj Mahallesi Baraj Caddesi’nde toplanan Üniversiteli Kadın Kolektifi üyesi kadınlar, ellerinde olayı kınayan döviz ve pankartlarla bir süre yürüdü.

Gençlik Meydanı’nda grup adına açıklama yapan kolektif üyesi Melike Avcı, “Yüzünüzü kadın düşmanlığına çevirdiğiniz her alanda, sokaklarda, dersliklerde, amfilerde haykırışlarımızla karşılaşacaksınız. Özgecan arkadaşımız katledilen ilk kadın değildir fakat son olması için var gücümüzle mücadele edeceğiz” diye konuştu.

Grup, “kadın cinayetleri, tecavüz ve taciz” ifadelerinin yer aldığı bir dövizi yırtıp ateşe verdikten sonra dağıldı.

Özgecan Aslan’ın öldürülmesi Adana Kadın Platformu’nca da protesto edildi.

5 Ocak Meydanı’nda toplanan platform üyesi kadınlar, ellerinde pankart ve dövizlerle slogan atarak yürüyüşe geçti. Yürüyerek Atilla Altıkat Köprüsü altına gelen platform üyeleri, burada bir süre oturma eylemi yaptı. Polisin uyarısı üzerine kaldırıma geçen platform üyeleri, burada da slogan atmaya devam etti.

Yapılan konuşmaların ardından grup bir süre daha slogan attıktan sonra olaysız dağıldı.

Karabük

Karabük Belediyesi önünde toplanan çeşitli sivil toplum örgütlerinin üyeleri, “Siz Öldürdükçe Biz Yaşatacağız Özgecan Aslan’ı Unutmayacağız” yazan pankart taşıdı. 

Grup adına açıklama yapan İlayda Keser, Tarsus ilçesinde canice katledilen Aslan için sokaklarda olduklarını söyledi.

Kadın cinayetlerinin abartıldığını söyleyenlere inat susmayacaklarını kaydeden Keser, “Bunlar kadının fıtratı değildir. Şimdi bu kadının fıtratı mı diyecekler. Kaderinde var mı diyeceksiniz? Her yerde erkek şiddetine karşı sesimizi yükselteceğiz. Evde, sokakta, amfide ve mahallede sesimizi kesmeye çalışanlar fazla umutlanmasın. Meydanları, sokakları terk etmiyoruz. Siz katletdikçe, öldürdükçe kinimiz birikiyor. Kadın adaleti gerçek adaleti sağlayacak, kaçamayacaksınız” diye konuştu. 

Batman

Turgut Özal Bulvarı Dörtyol Kavşağı’nda toplanan Eğitim-Sen üyeleri kadınlar ellerinde olayı kınayan döviz ve pankartlarla bir süre Atatürk Parkı’na yürüdü.

Grup adına açıklama yapan Batman Eğitim-Sen Başkanı Zelife Bulut, Özgecan cinayetinin vahşet olduğunu söyledi.

Son yıllarda kadınlara yönelik şiddetin arttığına dikkat çeken Bulut, şunları kaydetti:

“Aslan cinayeti bunun son örneği oldu. Her gecenin sabahı bir acı ile uyanır olduk. Bu sabah da 3 gündür kayıp olan üniversite öğrencisi Aslan’ın vahşice katledilmiş, yakılmış, tecavüze uğramış cesedi bulundu. İktidarların vicdanlarında birazcık adalet kalmışsa bunu yapanlara en yüksek cezai yaptırımı uygulamaları gerekmektedir.”