Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

Pazar Çeşnisi

CHP’nin milletvekilliği aday belirleme yönteminde bu kez önseçim olmayacak ancak örgütlerin eğilimi belirleyici etken olacak.

Bu kapsamda CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş, 17 ilçe başkanınından şunu istedi:

Milletvekili adayı görmek istediğiniz 10 ismi yazıp bana verin.

Akkuş, teslim aldığı 17 zarfı Ankara’da CHP Genel Merkezi’ne verecek.

Bir bakıma, daraltılmış örgüt temayülü de diyebiliriz bu yönteme.

Zarfa yazılan isimleri paylaşmak isterdim ancak spekülasyona son derece açık bir konu olduğu için şimdilik düşünmüyorum.

Tabii, pişmanlık hakkımı saklı tutarak…

***

Doğrusu Doğu Perinçek’in 100 bin imza toplayabileceğine şüphyle bakıyordum.

Ancak Perinçek, son gün 100 bin imzayı geçerek önemli bir başarı elde etti.

Gerçi başta CHP olmak üzere diğer partilerin seçmenleri de destek verdi ama bu durum Perinçek ve Vatan Partililerin azmini gölgelemez.

Sözü şuraya getireceğim:

Sosyalist solun tek iş yapan liderinin Doğu Perinçek, tek icraat yapan partisinin Vatan Partisi olduğu bir kez daha ortaya çıktı.

Ne yaptı  anlı şanlı sosyalist partiler ve liderleri şu son süreçte?

Cumhurbaşkanı aday adayı olmaya cesaret bile edemediler.

Bir kısmı HDP’nin peşine takılmış gidiyor, bir kısmı da kös kös oturup siyaset yaptığını sanıyor.

***

100 bin imza meselesi örgütlülüğün ne denli önemli olduğunu, siyasetin anahtar kelimesinin örgütlülük olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Tarihteki tüm devrimleri de örgütlü güçler yapmamış mıdır?

Misal Sovyet devrimi…

Geniş halk kitleleriyle değil, örgütlü olan Bolşevik Partisi’nin öncülüğünde  gerçekleşmiş.

Nitekim devrimin olduğu 1917’de Bolşevik Partisi’nin üye sayısı kaçtı dersiniz?

Sadece 10 bin.

Evet sadece 10 bin kişiyle ve kısa zamanda tarihin akışını değiştiren devrimin altına imza atıyor Bolşevikler.

İşte örgütlülüğün gücü…

***

Günümüze gelelim…

AK Parti’yi 15 yıldır iktidarda tutan temel güç Tayyip Erdoğan hiç kuşkusuz.

Erdoğan politik gücünü  ise teşkilatçılığından, yani sol terminolojideki anlamıyla örgütçülüğünden alıyor.

Erdoğan, iktidarının devamını sağlayacak yegane yolun teşkilatlardan geçtiğini bildiği için, referanduma sunduğu anayasa değişikliğine, cumhurbaşkanlarının partili olabilmesinin yolunu açan maddeyi koydu.

Ve parti rozetini taktıktan sonra da ilk işi teşkilatları yeniden dizayn etmek oldu.

Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilçe kongrelerine bile katılmasının nedeni de teşkilatlarını hep diri tutmak isteğinden kaynaklanıyor.

Çünkü Erdoğan, örgütlülüğün ne demek olduğunu  çok iyi bilen öngörüsü son derece güçlü bir lider.

***

Hafta içinde yerelden güzel bir haber geldi.

Büyükşehir Belediyesi, özel halk otobüsçülerine sübvansiyon verecek.

Amaç, serbest seyahat kartlardan şikayetçi olan özel halk otobüsçülerinin yolculara yönelik kötü davranışlarının önüne geçmek.

Bursa’da binlerce yaşlı yurttaşımız kışın ayazında, yazın kavurucu sıcağında zulme maruz kalıyordu.

Bazı özel halk otobüsçüleri engellilere, yaşlı yurttaşlarımıza, sarı basın kartı sahibi gazetecilere yönelik rencide edici davranışta bulunmaktan geri durmuyorlardı.

Büyükşehir Belediyesi, özel halk otobüsçülerinin yolculara hakaret etmesine yol açan tüm mazeretlerini elinden aldı.

Çözüm odaklı hizmet, sorunu kökten çözmek budur.

Tebrikler Büyükşehir Belediyesi, tebrikler Burulaş…

***

Malum, faizler düştü.

Faizler gerçekten yüksekti ve düşürülmesi gerekiyordu diyenlerin sayısı çok fazlaydı.

Nitekim inşaat firmaları rahatladı, uzun zamandır konut almak isteyen vatandaşlar muradıne erdi.

Ancak faizler yükselince, yüksek olan kur biraz daha yükseldi ve dolar tarihi zirveyi gördü.

Tersini düşünürsek…

Faizlerin yüksek seyretmesi  yatırımları durma noktasına getirecekti.

Ancak bu kez de düşük faiz sıcak paranın gitmesine neden olacak.

Ayrıca düşük faize bağlı olarak yükselişe geçen dolar kuru, zaten başımızın derdi olan cari açığın biraz daha genişlemesine yol açacak.

Yani tam bir sakal-bıyık ilişkisi.

***

Anneler Günü, Babalar Günü gibi özel günleri anlamsız bulanlardan değilim.

Kuşkusuz cennetin ayaklarının altında olduğu müjdelenmiş annelere verilen değer tek güne sığdırılamaz.

Elbette, ömrü boyunca evlatları  için çalışıp didinen babaları hatırlamak için de  tek gün yetmez.

Ancak anne ve babaları özel hissettirecek bir günün kutlanmasının  kime ne zararı var?

Efendim tüm annelerin gününü yürekten kutlar, iyi pazarlar dilerim.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X