Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

Pazar çeşnisi

Bazen algılar, gerçeklerin önüne geçebiliyor, hakikatleri perdeleyebiliyor.

İşte Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu hakkında, 15 Temmuz’dan sonra oluşan algı.

Ne yapmıştı Feyzioğlu:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 70 baro başkanına verdiği davete katılmış ve “Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızın o gece yaptığı açıklamaları duyunca yüreğimiz ferahladı. Yurtdışına olayı anlatan yazılar gönderdik. FETÖ’nün en çok istediği suçlunun, suçsuzdan ayrılmamasıdır. FETÖ mağdur görünüp itibar kazanmak istiyor. Bunu önlemenin yolu sizin, Sayın Başbakanımız, Sayın Adalet Bakanımızın da sıklıkla ifade ettiği gibi hukuka uygun davranmaktır. Adil yargılamaya özen göstermeliyiz. Suçlu, suçsuzdan ayrılmalı. Türkiye’de olanları en önde anlatmaya biz hazırız” demişti.

Şimdi bu sözlerin altına imza atmayacak tek bir insan gösterebilir misiniz bana?

Ayrıca bugün, tam da Feyzioğlu‘nun işaret ettiği gibi, “kurunun yanında yaş da yanıyor, sayısız insan mağdur ediliyor” feryatları yükselmiyor mu?

Ancak ‘vay sen misin bunları söyledin‘ diyerek, adama demedikleri kalmadı.

AK Partililiğinden, iktidar yancılığına, dönekliğinden, hainliğine varıncaya kadar, bir dizi suçlamayla karşı karşıya kaldı zavallı adam.

Çok değil, sadece bir hafta sonraysa aynı kişi, son derece dik bir duruş sergileyerek, Beştepe’de gerçekleştirildiği gerekçesiyle Adli Yıl Açılış Töreni‘ne katılmayacağını açıkladı.

Eee ne oldu, hani Feyzioğlu iktidar yancısıydı?

 

***

 

Feyzioğlu’nun darbe girişimiyle ilgili sözlerini değerlendirmeye devam edelim.

Kendisiyle ilgili yazımdan sonra aradı Feyzioğlu ve 15 Temmuz’la ilgili sözlerine açıklık getirdi.

Tabii eleştirilerden canının biraz sıkılıdığını belirtmiş olayım.

Şezlongdakiler, sıcaktan bunalmış olacaklar ki, yattıkları yerlerden linç ediyorlar beni” dedi.

15 Temmuz’da uçurumdan döndük Metin Bey” sözlerimeyse, “Hayır, uçuruma yuvarlanmıştık, uçurumun dibinden çıktık” şeklinde bir tespit yaptı.

Özetle şunları söyledi Feyzioğlu:

Darbe girişimi 24 saatte bastırılmasaydı, iç savaşa gitmemiz işten bile değildi. Bazı kentlerde silahlara el konuldu, bazı bölgelerde asker kışlalarından çıkmadı. İşin bir başka boyutu da darbe girişiminin başarılı olması halinde, Güneydoğu’nun durumuydu. PKK, hemen bu durumu kullanacak, Güneydoğu’yu ayaklandırmaya çalışacaktı. O bölgede halkın sokağa çıkması demek, İstanbul’da Kürt-Türk çatışmasını körüklenmesi demek. İç savaş çıkması durumunda da BM devreye girecekti. İşte o zaman Türkiye, Suriye’ye dönecekti.

 

***

 

Alın size bir algı operasyonu daha.

İçişleri Bakanı sıfatıyla Efkan Ala’nın algısı:

Paralel yapıyla mücadenin en sağlam neferi, FETÖ ile mücadelenin kahramanı, Reis’in en güvendiği adamı.

İçişleri eski Bakanı Efkan Ala‘nın algısı:

FETÖ ile mücadelede etkisiz kalan İçişleri Bakanı.

El insaf…

 

 

***

 

Bölücü örgüt eylemlerini hız kesmeden sürdürüyor ve biz şehit vermeye devam ediyoruz.

Şehidin birinin de, bininin de aynı etkiyi yaratması gerekir.

Ne var ki FETÖ operasyonları nedeniyle, gündemim arka sıralara düştü şehit haberleri.

Oysa her gün onlarca dünya yok oluyor ve bize de sadece üzülmek kalıyor.

Tam da bu noktada terörün kahpe kurşunlarına hedef olan şehit yakınlarından sitem var.

Sesleri çok çıkmasa da, dertleri para-pul olmasa da, bir haksızlığa içten içe isyan ediyorlar.

Onlardan biri de Sezai Okay.

Tam 10 yıl önce Hakkari’nin Çukurca ilçesinde evladını teröre kurban vermişti Bursalı Sezai Okay…

1 Eylül‘de Asteğmen Zeki Burak Okay‘ın şehit edilişinin 10’uncu yıl dönümüydü.

Sezai Okay, “15 Temmuz şehitlerine tazminat ve maaş bağlandı. 15 Temmuz şehitleri darbecilere karşı, bizim çocuklarımız da bölücü örgüte karşı savaştı. Ancak aynı haklardan şehit yakınları yararlanmadı. Bu haksız değil mi?

 

***

 

Pamuk ipliğine bağlı Yenikapı ruhu, Kılıçdaroğlu‘nun Beştepe‘ye gitmemesiyle dağıldı gitti.

Tek tesellimiz, liderlerin suçlamalarının geçmiştekine göre biraz daha usturuplu olması.

Ancak gelişmeler, siyasal iklimin eskisi gibi sertleşeceğini gösteriyor.

Peki Bahçeli duruşunu bozar mı?

İktidar çevrelerinin el vermesiyle koltuğunu sağlamlaştıran Bahçeli‘nin muhalefet yapacağını öngörmek, eşyanın tabiatına aykırı değil mi?

 

***

 

15 Temmuz’dan bu yana, FETÖ ile ilgili sayısız yorum yapıldı.

Kimi akla yatkın, kimi abartılı, kimi son derece yerinde, kimi sağduyulu, kimi de, ‘cadı avına‘ tuz biber ekecek cinstendi.

Ancak hiçbiri AK Parti Milletvekili Memur-Sen eski Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu‘nun yorumuyla kıyas bile edilemez:

“Cemaati devlete CHP yerleştirdi

Zırva tevil götürmez dedikleri bu olsa gerek!

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X