Flipboard
Olay Gazetesi Ekonomi Yazarı Feridun Eyüpoğlu bu hafta piyasalarda yaşanacak olası gelişmeleri değerlendirdiği yazısında bir tarihe dikkat çekiyor: 21 Mart 2018.
Bu tarihte piyasaların bütün dikkatinin FED’den yapılacak açıklamaya çevrileceğini belirten Eyüpoğlu, Amerikan Merkez Bankası’nın vereceği karara göre piyasaların nasıl şekillenebileceğini de yazısında aktarıyor.
Dolar nereye gidiyor?
Piyasalar öngörülerin zorlandığı bir haftayı geride bıraktı.
Borsa İstanbul’un dar bantta dalgalanmasına karşın döviz piyasası hayli hareketliydi.
Dünyada doların az da olsa değer kazanma çabasında olduğu bugünlerde…
TL ne yazık ki en fazla forumdan düşen para birimi olarak dikkat çekti!
Ve haftalık bazda dolara karşı yaklaşık yüzde 3 kayba uğradı.
Haftaya 3,81’den başlayan doların 3,93 TL’yi zorladığı anları yaşadık.
Yani yılın zirvesi dolar/TL’de gerçekleşmiş durumda!
Gözler dolardayken Euro’nun rekor üstüne rekor kırdığı günlere şahit olduk.
Tüm zamanların en yüksek seviyesine 4,83 TL’ye dayanan Euro döviz sepetinin de rekora yaklaşmasını sağladı.
Haliyle ‘döviz kurları nereye gider’ sorusu gündemin ilk sırasına oturmuş vaziyette!
Yanıt için TL üzerinde yaşanan baskıya ait nedenlere bakmak lazım öncelikle.
Dış koşulların nispeten sakin olduğu bu atmosferde liranın en önemli handikapı cari açık olarak karşımızda duruyor.
Aylardır göstere göstere gelen yüksek cari açık nihayet yatırımcının kafasına çekiç misali vurmuş görünüyor!
Patlamış durumda olan ithalat; turizmdeki toparlanmaya rağmen Türkiye’nin döviz açığının kapanmasına engel olmakta.
Neticede yıllık bazda 51,5 milyar dolara çıkan bir açık rakamıyla karşılaşmış durumdayız.
Ocaktaki aylık 7,1 milyar dolarlık açık beklentilerin üzerinde geldi.
Ama finansman konusunda da işlerin sıkıntıya girdiğine dair işaretler güçlenmiş vaziyette!
Dolayısıyla bu tablo özellikle yabancı yatırımcının daha fazla dövize yönelmesine yol açtı.
Netice ise kurların yukarı yönlü hareketi olarak karşımıza çıktı.
Ve Türk para piyasalarının direncini zayıflattı.
Direnç gösteren enflasyon ve ocakta aralık ayına göre eksiye geçen sanayi üretim artışı da piyasalardaki soru işaretlerini güçlendirmiş oldu.
Ayrıca Amerika’da bankacılık kesimimizi hedef alan olası cezalar da ufukta sinyal olarak daha fazla kendini hissettiriyor!
Ancak Afrin’de TSK’nın elde ettiği başarı yeni haftada piyasalarımızın risk katsayısını bir miktar azaltmaya aday durumda.
İçteki ekonomik tablonun piyasalara destek vermediği bugünlerde dıştan esen rüzgarlar öne çıkacak.
Çünkü özellikle Amerikan Merkez Bankası Fed’in 21 Mart’ta yapacağı toplantı kritik önemde!