Engin Özpınar
Engin Özpınar

Referandumun ardından AB ve ABD’yle ilişkiler

Batı’da, aklı başında liderlerle AB kademelerinde yetkili politikacılar Türkiye’deki referandumun sonuçlarını endişeyle ama saygılı bir şekilde karşıladılar. Gelen haberler bunu gösterdi.

Endişenin kaynağıysa “Evet” ve “Hayır” oylarının birbirine yakınlığı… Bu konuda da tavsiyeleri şöyle: Anayasa değişikliğinin uygulanmasında ulusal mutabakat gözetilmeli!

Örneğin, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in tavsiyesi bu yönde.

AB yönetiminin de aynı şekilde…

Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Johannes Hahn’ın ortak çağrıları da “ulusal mutabakatın sağlanmasını” hedefe koyuyor.

Merkel ve AB yöneticilerine göre bu noktada asıl sorumluluk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın omuzlarında olacak.

ABD’den, referandum ertesinde lider düzeyinde bir değerlendirme gelmedi henüz. Sadece Dışişleri Bakanlığı bir tepki verdi ama o da sözcülük düzeyinde kaldı. Sözcü Mark Toner, AGİT’in tartışmalı raporunu işaret ederek, raporda yer alan endişelerin not edildiğini açıklamakla yetindi.

Washington’ın referandumun sonuçlarına itirazı olmadığını kaydeden Toner, hükümetin raporun tamamını bekleyeceğini bildirdi.

Öyle görünüyor ki, Türkiye’yle AB arasındaki ilişkiler AGİT raporuyla yeniden gerilimin yükseleceği bir döneme girecek.

Peki, ABD ne yapar? AB’nin yanında mı yer alır?

Mark Toner’in kullandığı üsluba ve seçtiği sözcüklere bakılırsa ABD fazla yüklenmez. Not eder ve geçer.
 

Rusya’dan “Yeni Türkiye” tahminleri

 

Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü’nden Vladimir Sotnikov, referandumun sonuçlarının Türkiye-Rusya ilişkilerinin güçlenmesine katkı sağlayacağını belirterek “Erdoğan ve Putin ilişkileri geliştirmek için ortak dil bulmayı bilen iki karizmatik liderdir” diyor.

Aynı Enstitü’nün Ortadoğu Araştırmaları çalışanlarından İlşat Sayetov da, referandumun ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, iktidarını güçlendirmeyi hedefleyen daha etkin girişimlerde de bulunabileceğini söylüyor.

Sayetov’un tahminlerine göre Türk-Rus ilişkisi bundan sonra da inişli-çıkışlı devam edecek ama öte yandan Ankara’nın AB ile arasındaki gerginlik yoğunluk kazanacak.

Rusya Bilimler Akademisi öğretim üyelerinden Viktor Nadein-Rayevskiy’se Türkiye’nin referandum sonrası dönemde Suriye ve Irak’a müdahalesinin artabileceğini öne sürüyor. Rayevskiy’nin iddiası şöyle: “Türkiye, genişlemeci bir ruhla hareket edecek ve Ortadoğu’daki Müslüman ülkelerle ilişkileri geliştirmeye çalışacaktır.” 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X