Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

Refik Özen’le gündeme dair

Adam, metroda mini etekli kızı kıyafetinden dolayı taciz ediyor.

Kız şikayetçi oluyor, savcılık adamı serbest bırakıyor.

Olayın görüntüleri sosyal medyada yayılıp infial yaratınca, savcı itiraz ediyor, aynı adam 1 gün sonra şak diye tutuklanıyor.

2 şehir magandası, hamile bir kadının içinde olduğu aracı tekmeliyor.

Mağdurlar şikayetçi oluyor ama magandalar ifadesi alındıktan sonra salıveriliyor.

Olayın görüntüleri sosyal medyada patlayınca, hoop şehir magandaları tutuklanıyor.

FETÖ’nün medya yapılanmasına ilişkin davada yargılanan Ahmet Altan, 10 yıl 6 ay hapis cezası aldıktan sonra tahliye ediliyor.

Birkaç gün sonra Savcı, mahkemeye itiraz ediyor ve Altan önce gözaltına alınıyor, ardından tutuklanıyor.

Bunlar gibi daha birçok çok hadiseye tanık oluyoruz mütemadiyen.

ozdal1-182.jpgAK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen’le gündeme dair sohbet ediyoruz.

Söz Altan’ın önce serbest bırakılması ardından tutuklanmasına geliyor.

Özen’in görüşü:

“Ahmet Altan bir hafta önce tahliye edildi, sonra tutuklandı. Tutuklanacaksa, neden serbest bırakıldı? Altan’ın tahliye edilmesi ya da  tutuklanması doğrudur veya yanlıştır demiyorum. Ama bu konuda bir netlik olması gerekir. Sadece Ahmet Altan meselesi değil. Siyasi olmayan birçok adli hadisede de sanık önce serbest bırakılıyor, bir gün sonra tutuklanıyor. Böyle olunca da toplumun yargıya olan güveni sarsılıyor. Hakim ve savcıların daha dikkatli karar vermesi gerekir.”

Refik Özen, sokaktaki vatandaşın merak ettiği konuyu milletvekili sıfatıyla dile getirdi.

Yani birçokları gibi o da yargı organlarının kimi çelişkili kararlarını sorguluyor.

 

Sırada Ulaştırma Bakanı var

 

AK Parti Bursa Milletvekili Refik ÖzenÇevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum‘un Bursa ziyaretinin son derece verimli geçtiğini düşünüyor.

Öyle ki Kurum’un söz verdiği projelerin toplam tutarı 1 milyar liraymış!

Tek bir günde hiç de fena bir miktar değil doğrusu.

İşte bu verimli geziden umutlanan Bursa Milletvekilleri, benzer müjdeleri açıklaması için Ulaştırma Bakanı Turan‘ı da Bursa’ya davet edeceklermiş.

Malum, Bursalılar dört gözle ulaşım yatırımlarının hayata geçmesini bekliyor.

Özen, yakın zamanda Turan’ın da Bursa’dan müjdeler verebileceğini söyledi.

 

Şadi Özdemir ve Vildan Özkula’ya üyelerden soğuk duş

 

ozdal2-235.jpgHiçbir partide delege olmak, CHP’deki kadar değerli ve zor değil galiba.

İster demokrasi şöleni deyin, ister parti içi demokrasinin zirve yapmış hali diye adlandırın, ister de partililerin birbirini kırdığı ve hiziplerin ortaya çıktığı bir süreç olarak değerlendirin delege seçimlerini.

Ancak sandıktan delege olarak çıkmak hiç de kolay olmuyor.

Deve dişi gibi partililer bile mahallelerinde delege seçilemiyor nitekim.

İşte CHP’nin eski il başkanı Şadi Özdemir.

Her zaman taban siyaseti yaptığı algısını yaratmaya çalışan Özdemir, yaşadığı mahallenin üyelerinden bile oy alamayıp delege seçilemedi.

Hem belediye meclis üyeliği hem de kadın kolları başkanlığı görevini yürüterek bir koltukta iki karpuz taşıyan Vildan Özkula da delege seçilemeyenlerden.

Demek ki neymiş:

CHP’de il başkanı, kadın kolları başkanı ve belediye meclis üyesi  olabilirsin ama delege seçilemeyebilirsin.

 

AK Parti’nin yumuşak karnı Nilüfer

 

Kurulduğu tarihten bu yana AK Parti, Nilüfer’de varlık gösteremiyor.

Öyle ki genel seçimlerde az farkla birinci parti olsalar da yerel seçimlerde büyük fark yiyorlar.

Kadın aday gösterseler olmuyor, liberal aday çıkarsalar tutmuyor, CHP’den transfer edilen adayla yola çıksalar bile sonuç değişmiyor.

Genel görüş, Nilüfer seçmeninin tıpkı İzmir, Beşiktaş veya  Çankaya gibi ideolojik  refkleslerle hareket ettiği için buralarda sonucun değişmeyeceği.

Kuşkusuz bu görüş akla yatkın.

Ancak Nilüfer sonuçlarını sadece bu nedene bağlayabilir miyiz?

Nitekim uzun yıllardan bu yana bazı AK Partililerin Nilüfer Belediye yönetimiyle olan giriftleşmiş ilişkilerinin seçim sonuçlarında etkisi çok büyük.

O halde, Nilüfer’de hangi siyasi gelişme olursa olsun, AK Parti kendisini sorgulamadığı sürece, sonuç aynı olacaktır.

 

Kaçakla mücadele

 

ozdal3-202.jpgKaçak olan o villla, ama’sız, fakat’sız toplum vicdanını sızlatıyordu.

Bu bakımdan Büyükşehir Belediye yönetiminin kaçak villayı yıkması eleştirilemez.

Ayrıca zaten Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan  görüş alarak, aslında villanın yıkılmasının önünü açmıştı.

Evet söz konusu villanın yıkılması kamu vicdanını rahatlattı ancak benzerlerinin de aynı akibete uğraması gerekmiyor mu?

O zaman kaçakla mücadelenin etkinliği daha net anlaşılacaktır.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X