Gündem yoğun.

Piyasalar yorgun.

Ama oynaklığın devamı bir süreliğine daha kaçınılmaz görünüyor!

Haliyle sürprizlere hazırlıklı olmakta fayda var.

Özellikle de faiz kararları tüm dünyada öne çıkarken.

Jeopolitik risklerin de her an kendini gösterme potansiyeli taşıması yatırımcının tetikte olması gerektiğini söylüyor!

Bu çerçevede küresel çapta kendini hissettirmeye başlayan faiz indirim hareketine Türkiye’nin ne oranda uyum göstereceği yeni haftanın en kritik gündemi konumunda.

Merkez Bankası’nın 25 Temmuz’daki Para Politikası Kurulu toplantısı merakla beklenmekte.

Taze başkan Murat Uysal’dan ekonomi yönetiminin beklentisi büyük!

Ekonomik canlanma için sert bir faiz indirimi hükümetin öncelikli beklentileri arasında.

Ancak, döviz kurlarında aşırı bir hareketi tetikleme ihtimalini de MB yönetimi dikkate almak zorunda.

Yoksa yola girme izlenimi veren enflasyon canavarı yine zincirlerini koparabilir.

Dolayısıyla kontrollü bir faiz indiriminin öne çıkması şart.

Aslında küresel koşullar ve kısmen satın alınan S-400 gibi meseleler güçlü bir indirime kısmen müsaade ediyor!

Ama risklerin hızla fiyatlanabileceği bir zemin olduğu da unutulmamalı.

Yani gelecek aylar için manevra alanı bırakmak zorunda Merkez Bankası.

Bu nedenle yılın ilk faiz indiriminin en fazla 300 – 400 baz puan aralığında gerçekleşmesi  önemli.

Piyasa fiyatlamalarını aşan nitelikteki yüksek bir indirim özellikle döviz tarafında oynaklığa yol açabilir!

Taban fiyatlama olan 200 baz puan ve altındaki bir değişim ise reel ekonomiye de hisse cephesine de fayda vermez.

Neticede çok hassas olan bu ilk indirim adımı Murat Uysal ve ekibinin en önemli sınavı haline gelmiş durumda.

 

Üç kritik konu

 

MB yönetimini karar konusunda sıkıntıya sokabilecek üç temel unsurun olması da perşembe günkü toplantının zorluk derecesini ortaya koymakta.

Öncelikle yüksek dozda bir siyasi beklenti mevcut!

Diğer yanda piyasaların yakından ilgilendiği S-400 konusunda Başkan Donald Trump’ın söylemlerine rağmen ABD yaptırımları hala netlik kazanmış değil.

Ve finansal tarafta Amerikan Merkez Bankası Fed’in faiz kararını 31 Temmuz’da açıklayacak olması bir belirsizlik unsuru niteliğinde.

Yani MB’nin hızlı bir adım atması için teknik olarak erken.

Eğer böyle bir adım gelirse siyasi ağırlığın gücü görülmüş olacak!

Haftalık bazda takip edilecek ana temayı faiz oluştururken S-400, Doğu Akdeniz ve İran gibi jeopolitik meseleler de yakın takip altında bulunacak.

ABD’den gelen veri ve haber akışı yanında Çin’le olan ilişkiler de gündemde yer bulan konular arasında kalmaya devam ediyor.

 

Teknik beklentiler

 

Haftanın teknik beklentilerinde kendini yüz bin puanın üstüne atan BİST 100 endeksindeki hareket öne çıkmakta.

Endeksin pozitif haber akışında 106 bin seviyesini zorlaması teknik olarak mümkün.

Ancak, negatif bir atakta 100 bin 500 puanlık destek kırılırsa 98 bine kadar geri gidiş yaşanabilir!

Dövizde de oynaklık ihtimalinin tüm risk fiyatlamalarına rağmen bir miktar yükseldiği günlerdeyiz.

Normal koşullarda dolardaki kısa vadeli beklenti 5,52 – 5,78 TL aralığında bulunuyor.

Euro/TL’de 6,27 – 6,49 bandı bu hafta yakın takip altında görünüyor.

Gram altın ise 251 – 268 lira arasında hareket potansiyeli taşımakta.