Başkent Tahran’da ülkesinde bulunan büyükelçi ve uluslararası kurumların yetkilileriyle bir araya gelen Ruhani, burada yaptığı konuşmada ABD yaptırımlarını eleştirdi.
ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımlarda hastalar, gıda maddeleri ve uçuşların daha güvenli yapılabilmesi için gereken uçak parçalarının istisna tutulmadığını belirten Ruhani, “ABD’nin attığı adımlar, Lahey ve BMGK kararlarına aykırı. Lahey, ABD’nin İran’a yönelik yaptırımları yeniden uygulamaya koymaması yönünde karar aldı ancak ABD buna uymadı. Bu adımlar Trump için iftihar vesilesi midir? Cinayet, kanunları çiğneme, verilen sözü bozma ve yaptırımlar iftihar duyulacak adımlar olabilir mi?” ifadelerini kullandı.
Söz konusu yaptırımları “tarihte eşi benzeri görülmemiş” olarak nitelendiren Ruhani, ABD yönetiminin İran’da önce devlet yetkililerine diz çöktürmeyi ardından da halkı teslim almayı hedeflediğini savundu.
Ruhani, 20 aydır devam eden baskıların günden güne arttığını ancak 8 aydan bu yana ekonomide yaşanan olumlu gelişmelerle yaptırımları aştıklarını ileri sürdü.
Ekonomik göstergelerin “ABD’nin yüzde yüz yanlış yaptığını ortaya koyduğunu” söyleyen Ruhani, “Halkımız birçok sorun yaşıyor ancak içinde bulunduğumuz şartlar istikrarlıdır. Geçen yıl ve bu sene ülkeyi çok iyi idare ettik.” dedi.
İran’ın şiddetten arınmış bir dünya hedeflediğini ve bu bağlamda 2019’da Hürmüz Barış Planı’nı açıkladığını ifade eden Ruhani, bugün de diyalog ve müzakereyi önerdiklerini belirtti.
İran füzelerinin terör örgütü DEAŞ ve ABD’ye karşı kullanıldığını dile getiren Ruhani, bunun nedenini “işlenen cinayetler ve terör saldırıları” olarak açıkladı.
Ruhani, geçen ay ABD saldırısında öldürülen Kasım Süleymani’nin istemesi halinde Afganistan, Irak ve birçok bölgede Amerikalı generalleri rahat bir şekilde öldürme gücüne sahip olduğunu ancak bölgenin istikrarını istediği için bunu yapmadığını iddia etti.
İran Cumhurbaşkanı son olarak İran devriminin tamamen halk tarafından yapıldığını söyledi.