Engin Özpınar
Engin Özpınar

Saldırı IŞİD’in ama onun arkasındaki kim?

Atatürk Havalimanı’ndaki saldırının planlayıcısı olduğundan kuşku duyulan Çeçen uyruklu Ahmed Çatayev hakkında terör suçlaması nedeniyle Rusya’da arama kararı varmış. Yani Ruslar Çatayev’i ele geçirmeye çalışıyormuş.

Sonra Çatayev’in Avusturya’dan sığınma hakkına sahip olduğu ortaya çıkmış. Moskova iadesini istemiş ama Avusturya vermemiş.

Oysa Çatayev 2015’te IŞİD’e katılıncaya kadar İsveç’te, Ukrayna’da, Türkiye-Bulgaristan sınırında ve Gürcistan’da, tam dört kez silahla, patlayıcıyla ve çatışma sırasında yakalanmış ama hepsinde serbest bırakılmış. Her defasında da Çatayev’i tutuklanmaktan Uluslararası Af Örgütü ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kurtarmış.

Ahmed Çatayev’in İstanbul’daki saldırının planlanmasında rolü var mı, bilinmiyor. Ama Rus istihbaratı bağlantılı olabileceğini düşünüyor.

Bu arada Ukrayna, “Çatayev paralı muhbirimizdir, bize teröristlerle ilgili bilgi vermektedir” diyor.

Bakar mısınız, Batılılar, saygınlığı yüksek kurumlarıyla birlikte teröristleri nasıl kullanıyor ve de nasıl koruyor?

Bizi ilgilendiren soru da şu: İstanbul’da IŞİD imzasıyla yapılan saldırının arkasında gerçekte kim var?

 

Türkiye-Rusya-ABD beraberliği mi?

 

‘Ankara ve Moskova’nın El Nusra konusundaki pozisyonlarının birbirine yaklaştığı görüldü’ diyor Rusların Sputnik haber sitesi.

Kaynak, Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un geçen gün Soçi kentinde yaptıkları görüşme… Yorumlayanlarsa Rus uzmanlar…

Tabii buna şu anda “iddia” demek gerekir. Ancak bir ortak yaklaşıma gidildiği de gerçek. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bunu doğrulayan bir açıklama yapmıştı Soçi yolunda.

İlginç olansa ABD’nin söz konusu örgütle mücadelede Rusya’ya işbirliği önermesi…

Ankara-Moskova yakınlaşmasının doğru olduğunu kabul edersek El Nusra bu gidişle sürpriz bir üçlü çıkaracak ortaya: Türkiye-Rusya-ABD beraberliği…

Eğer bu da gerçekleşirse, diplomaside hiçbir şeye şaşırmamak gerek.

 

Dış politika ve ulusal çıkarlar

 

Rusya ve İsrail’le ilişkiler normale dönüş içinde…

Şimdi sırada, Başbakan Binali Yıldırım’ın listesine göre, Suriye var.

Yıldırım, “İnanıyorum ki, Suriye’de de bu savaş bitecek, tekrar o güzel günlere geleceğiz” diyor.

Listenin devamında Irak ve Mısır sıralanıyor.

Başbakan onlardan da umutlu… Ve ilişkilerin onarımı konusunda oldukça iyimser…

İşte o iyimserliğin ifadesi: “Bu coğrafya kardeşliğin, dostluğun, birliğin ve beraberliğin hâkim olduğu coğrafyadır.”

Yeni döneme başlangıç olarak iyi niyetle söylenmiş güzel sözler bunlar.

Ne var ki, fazla iyimserlik de istismar edilebilir bir özellik.

Çünkü sonuçta ilişkilerin temel belirleyicisi ülkelerin ulusal ve küresel çıkarları…

Çıkarlar söz konusu olduğunda dış ilişkilerde nasıl tutum alındığının en çarpıcı örneklerini ABD ve İsrail’in uygulamalarında görebilir dünya.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X