Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, hafta içinde bir kova çiçek gönderdi.

Kova dediysem, minyatür bir şey, içinde de saksıya ekilmek için konmuş küçücük bir çiçek…

Üzerinde de, şu notu yazılıydı: 

“1999’dan bugüne ve yarına Nilüferlileri gülümsetiyoruz. Sizi de gülümsetmek için Cumartesi günü gezili cemiyetimize bekliyoruz.” E ben zaten Nilüferliyim, beni bir daha niye güldürecek ki? Nasıl güldürecek?

Basın Danışmanı sevgili Hande Koç’a sordum bunları…

Gülerek yanıt verdi:

“Başkanımız göreve geldiği 1999 yılından bugüne ilçede yaptığı hizmetleri yerinde göstererek, güldürecek! Otobüsle Nilüfer turu yapacağız!”

“9D belediye otobüsüyle mi?”

“Yok canım, özel otobüsle!”

 

*

 

Önceden planlanmış şehir dışı programım nedeniyle geziye katılamadım ama otobüste neler konuşulacağını az buçuk tahmin edebiliyorum.

Başkan Bozbey, istediği kadar “19 yılda şunu yaptık, bunu yaptık” diye çenesini yorsun, otobüsteki meslektaşlarım kesin lafı döndürüp dolaştırıp önümüzdeki seçimlere getirerek, her durakta aynı soruyu sormuşlardır:

“Kararınızı verdiniz mi? Nilüfer’e devam mı? Büyükşehir’le büyük final mi? Yoksa ikisine de aday olmayıp, hobi bahçesinde organik tarım mı yapacaksınız?”

Mustafa Başkan da konuyu değiştirmek için klasik taktiğini uygulayacaktır yine…

Cep telefonunu selfie ayarına getirip, seslenecek:

“Arkadaşlar! Hadi son kez bir daha gülümseyin çekiyorum!”

 

1999’dan 2017’ye Nilüfer

 

Bozbey’in icraat toplantısına gidemesem de, Basın Bürosu’ndan o toplantıda dağıtılan kitapçığı aldım.

İlçenin 1999-2017 arasını özetleyen çok çarpıcı bir istatistik vardı içinde…

Örneğin;

99.323 olan nüfusu, 424.909 bine çıkmış…

Yüzölçümü ise 7.700 hektardan 50.756 hektara…

Park sayısı 41’den 261’e ulaşmış…

Kütüphane, bisiklet, koşu ve yürüyüş yolu hiç yokmuş 1999’da…

Bugün, biri özel 6 kütüphanesi, 149 kilometre bisiklet yoluna, 26 kilometre de koşu ve yürüyüş yoluna sahipmiş ilçe.

 

Acı ama gerçek…

 

Hepsi iyi güzel ama bir Nilüfer’li olarak şu gözlemimi de aktarmak isterim…

2008’de taşındığımda, evlerimizin penceresinden baktığımızda, baharda bahçesinde renk renk çiçeklerin açtığı en fazla iki katlı evleri, karşıdaki dağları görürdük…

Şimdi, pencereler yandaki apartmanların havalandırmasına bakıyor, çiçeği böceği geçtik bazı yerlerde pencereden gökyüzü bile görünmüyor, balkona çıkman lazım!

Sokakları ise Altıparmak’ın ara sokaklarından farksız, araç park etmeye yer yok!

Hep bitişik nizam imar planları yüzünden!

Bir de bunun üzerine son dönemde kentsel dönüşüm adı altında başlatılan rantsal dönüşüm sevdası, tuz biber ekti, geleceğine ilçenin.

Doğanbey TOKİ, Nilüfer’e şube açmış gibi!

 

Ben güzelden anlarım! 

 

Akşam saati, yazımı bitirmiş tam medyadan çıkıyordum ki, o da ne!

Merdivenlerin başında bir güzel!

Başında kraliçe tacıyla gülümsüyor…

Zannettim ki, öldüm de beni bekliyor huri! Kalbim heyecandan sıkışır gibi oldu!

Gerçeği öğrenince rahatladım…

Meğer Çekirge Magazin Servisi yine özel ve güzel haber peşindeymiş!

2018 Top Model Türkiye Kraliçesi seçilen Bursalı Merve Akkanat’mış, o bana gülümseyen… Magazin Müdürü Ünal Özbay kardeşim kulağıma usulca seslendi:

“Burcu Esmersoy’la bir selfie çektirdin, bak kızın kısmeti açıldı, evleniyor yakında! Gel Top Model Kraliçesi ile bir fotonu çekelim, ona da şans getir! Türkiye’yi temsil edeceği Dominik Cumhuriyeti’ndeki yarışmadan dereceyle dönsün!” dedi…

Kıramadım bu güzel teklifini, severek kabul ettim.

Dominik’ten bir taçla daha dönerse, şaşırmayın!

Ne demişler;

“Ben güzele güzel demem, güzel benimle selfie çekmeyince!”

 

NOT:

Fotoğraf boydandı. Kraliçe ile aramızdaki 50 santimlik (taçla birlikte) boy farkını nasıl kapattığımı görmeyin diye ben kestim! Kraliçe’yi Dominik’te dereceye sokalım derken bizim karizmayı da tehlikeye sokamazdım!