Sofrada sosyal mesafeye dikkat

Yeni Normal süreç başladı. Ama bu süreç koronavirüs bulaşma riskine karşı hala tedbirler konusunda titizliğimizi korumamızı gerektiriyor. Sosyal mesafenin korunmasından el hijyenine alınacak tüm önlemler, Ramazan ayında ailece bir araya geldiğimiz sofraları da etkilemeye devam edecek.

Sofrada sosyal mesafeye dikkat

Acıbadem Bursa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzman Dr. Beril Bahadır Erdoğan şu ana kadar uygulanan tüm önlemlerin eksiksiz devam ettirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Ramazan’da hastalığın yayılmasına yol açabilecek her türlü davranıştan uzak durmamız gerekiyor. Yani kalabalık iftar sofraları tertip etmekten hatta aile içindeki iftar sofralarında yüksek sesle konuşmaktan bile uzak durmalıyız. Çünkü sesimizi yükselttiğimizde virüsün ağzımızdan çıkarak ortama yayılmasına yol açabiliriz” uyarısında bulunuyor.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Beril Bahadır Erdoğan oruç tutanların su kaybı yaşanmaması için terletmeyen egzersizler yapmaları gerektiğini de vurguluyor.

İftar sofrasında da sosyal mesafe

Koronavirüs ailesinin bir üyesi olan Covid-19 çok hızlı bulaşıyor. Hasta kişinin öksürüğü, aksırığı sırasında etrafa yayılan virüs, ağız, burun ve göz yoluyla vücuda giriyor. Özellikle enfekte yüzeylere dokunulmasının ardından ellerin ağza, buruna ya da gözlere götürülmesi bulaşma riskini artırıyor. Bu nedenle yakın temasın kesilmesi, salgının yayılmasını engellemek için uyulması gereken en önemli kural. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Beril Bahadır Erdoğan salgının ilk görülmeye başladığı andan itibaren günlük dilimize yerleşen “sosyal mesafe” kuralına dikkat çekerek “Mümkün olduğu kadar evden çıkmamalı, çıkmamız gereken hallerde de diğer insanlarla aramızda 1.5-2 metre mesafe olmasına özen göstermeliyiz. Bu kural kapalı alanlarda daha da önem kazanıyor. Evimizde iftar sofrasına otururken bile buna dikkat etmeliyiz. Özellikle gündüz iş için dışarı çıkmışsak virüsün ortaya yayılmasına neden olabilecek davranışlardan örneğin bağırarak yüksek sesle konuşmaktan bile kaçınmalıyız” diyor.

Dengeli beslenmeden ödün vermeyin

Sağlıklı olmanın temel kuralları arasında yer alan dengeli beslenme, Ramazan’da öğün sayısının ikiye düşmesi nedeniyle önemini daha da artırıyor. Protein, yağ ve karbonhidrat açısından dengeli, ayrıca tuz ve şeker tüketiminin kısıtlı olduğu sofralar, tercihimiz olmalı. Doğal vitamin deposu sebze ve meyvelerin de günlük beslenmede eksik edilmemesi gereken unsurlar olduğunu hatırlatan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Beril Bahadır Erdoğan oruç tutanların günlük su ihtiyacını karşılamayı ihmal etmemeleri gerektiğini vurguluyor. Yemekten hemen sonra yatmanın ya da uykudan önce atıştırmanın hem uyku kalitesini bozacağını hem de reflü gibi sorunlara yol açabileceğini de ifade eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Beril Bahadır Erdoğan “Dengeli ve düzenli beslenmeden ödün vermeyin” diyor.

El yıkamayı unutmayalım

Tüm bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde el yıkamak önemli. Ancak özellikle bugünlerde bu alışkanlığımız daha da kıymetli. Özellikle dışarıdan eve geldiğimizde, yemek yemeden önce ellerimizi yıkamamız gerekiyor. Ilık su ve sabun ile en az 20 saniye süreyle ellerimizin içini, sırtını ve parmak aralarını iyice yıkamalıyız. Öte yandan elimizi yüzümüze, ağzımıza sürme gibi alışkanlıklarımızı da geride bırakmamız şart.

Terletmeyen egzersizler yapın

Egzersiz bir yandan fiziksel olarak formda ve sağlıklı olmamıza katkı sağlarken duygusal olarak da daha dengeli olmamıza yardımcı oluyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Beril Bahadır Erdoğan fazla kilolu olanların, kalp damar hastalarının, sigara içenlerin ve hamilelerin egzersiz konusunda çok dikkatli olmalarını önerirken “Ramazan’da egzersiz yaparken terlemeye yol açan hareketlerden kaçınılmalı. Ev içinde belli sürelerde yürüyüş yapılabilir” diyor.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X