Şu gerçeği kabul edelim artık... - Selahattin Adıgüzeller

Günümüz dünyasında, savaşlar düzenli ordularla değil taşeron terör örgütleri kullanılarak yapılıyor…

Tel maşadır o örgütler…

O yüzden de;

Her terör saldırısı sonrası olayı kınamak, yapanların en kısa sürede yakalanacağını söylemek ve ölenlere rahmet yaralılara acil şifalar dilemek, bir daha yaşanmaması için Allah’a dua etmek yetmez!

Yetmediğini yaşayarak görüyoruz…

Bundan daha acısı, daha büyüğü olmaz dediğimiz nice olaylara tanık oluyoruz yıllardır…

Söz bitiyor ama ne kan duruyor ne gözyaşı!

Yapılması gerek bellidir…

Bir terör örgütü niye kurulur?

Amacı nedir?

Kimdir kuranlar?

Örgüt kendisini ayakta tutan ekonomik gücü, lojistik ve ideolojik desteği nereden alır?

Gözünü kırpmadan onlarca masum insanı öldürme cüretini onlara kimler verir?

Öncelikle;

Bu soruların cevaplarını devlet ve millet olarak bilmeliyiz…

Güvenlik tedbirlerimizi de, ulusal ve uluslararası siyasetimizi de bu cevaplar üzerine şekillendirmeliyiz.

Bunu da söylemde kağıt üzerinde bırakmadan, kararlı icraatlarımızla göstermeliyiz…

Yoksa terörle mücadelede başarılı olma şansımız tesadüflere kalır…

O da kalıcı değil geçici olur.

Demek istiyorum ki;

PKK veya İŞİD hangi terör örgütü olursa olsun, bu taşeron örgütleri kimlerin, hangi amaçlarla kurduğunu, yeri, tarihi ve saatiyle birlikte kanlı eylemlerinin emrini veren ve sponsorlarının kimler olduğunu bilelim…

Kim bunlar?

Dünyanın 5’ten küçük olduğunu Cumhurbaşkanı Erdoğan‘a kabul ettirmek isteyenler mi?

Türkiye‘nin bölgesinde gelişmesinden korkanlar mı?

Osmanlı’dan kalma kuyruk acıları hala devam edenler mi?

Her kimlerse gereğini yapalım…

Dostluk, demokrasi, insan hakları, barışı savunan maskelerini çıkarıp atalım…

Terör kozuyla bizden kapı alıp dış politikada, ekonomide mars etme hayallerine izin vermeyelim…

Kıy nikahımı muhtar!

Başbakan Yıldırım Binali, vatandaşlık hizmetlerindeki yeni düzenlemeleri açıkladı.

Çok ilginç maddeler var…

Örneğin;

İl ve ilçe müftüleri, muhtarlar da nikah kıyabilecekler.