Engin Özpınar
Engin Özpınar

Suriye füzeleri püskürttü, Netanyahu çıldırdı

Trump’ın “Suriye’den çekiliyoruz” açıklamasının ardından ilk intihar saldırısı Münbiç’te gerçekleşmişti.

Bilanço oldukça ağırdı: Dördü ABD askeri, kalanları PKK’lı 16 kişi can vermişti.

Washington hiç zaman yitirmeden saldırıyı IŞİD’in üstlendiğini açıklamıştı.

Dün de benzer bir saldırı düzenlendi.

Eylem yeri bu kez Haseke kentiydi. Amerikan askerleriyle PKK’lıların ortak konvoyuna saldıran bir intihar bombacısı kendini patlatarak 5 PKK’lı teröristin ölümüne, iki Amerikan askerinin de yaralanmasına neden oldu.

Pentagon, aynen ilk eylemde olduğu gibi ikinci eylemde de saldırıyı IŞİD’in üstlendiğini açıkladı.

Oysa eylemler, ABD Başkanı Donald Trump’a “Suriye’den canın istediği zaman çekilemezsin, daha burada işin bitmedi” der gibiydi. Bunu da ancak Suriye’de ABD’yle ortak hareket eden belli bazı güçler yapabilirdi. Örneğin, ABD’nin Suriye’den hemen çıkmasının yanlış olacağını düşünen örgütler olduğu gibi devletler de vardı. Örneğin İsrail vardı. Netanyahu suskun kalmıştı ama yardımına ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo yetişmişti. Pompeo, son Kahire ziyaretinde yaptığı konuşmada, “ABD’nin Suriye’deki müdahalesinin ‘son İran postalı çıkana kadar’ süreceğini” ilan etmişti.

Pompeo’nun bu ifadesinden cesaret alan Netanyahu tüm dünyaya meydan okurcasına Suriye’de İran’a ait olduğunu iddia ettiği askeri noktalara füze saldırısı düzenledi.

Eskiden olsa Suriye, İsrail füzelerinden korunamazdı. Ama artık bugün Suriye ordusu, Rusya’nın savunma sistemleri sayesinde, Tel Aviv’in fırlattığı füzeleri daha hedefine varmadan imha etmeyi başarıyor.

Bu son füze saldırısında da aynen böyle oldu.

Rusya da daha öce yapmadığı bir şeyi yapmaya başladı. Suriye’nin İsrail füzelerini püskürtmesinin ardından Ulusal Savunma Kontrolü Merkezi’ni devreye soktu ve dünyaya rapor yayınladı.

İşte son rapor: “Rejim güçleri İsrail tarafından atılan 30 güdümlü füzeyi imha etti, saldırı sonucunda 4 Suriye askeri öldü, 6 kişi de yaralandı.”

Netanyahu adeta çıldırıyor: “Hem İran’a, hem saldırgan İran’la işbirliği yapan Suriye güçlerine karşı operasyon düzenliyoruz. Bize zarar vermeye kalkan herkesi vuracağız. Bizi yok etme tehdidinde bulunan kim olursa olsun sonucuna katlanacaktır.”

Netanyahu İran ve Suriye diyor ama Rusya’nın adını telaffuz edemiyor. Niçin? Güçten anlıyor ancak, Rusya’dan korkuyor.

 

Ortadoğu’daki denklemde artık Haşdi Şabi de var
 

Irak’tan çıkması beklenen ABD yeniden ülkenin kuzey bölgesine yerleşiyor. Niçin? Sorarsanız IŞİD’le mücadele için. Oysa Irak epey mesafe aldı o mücadelede. Haşdi Şabi gücü IŞİD karşısında çok başarılı oldu.

Şimdi de Suriye’nin IŞİD’le mücadelesine yardımcı olmaya çalışıyor. Ne var ki ABD, Haşdi Şabi’nin Suriye’ye geçmesine sıcak bakmıyor. Muhtemelen İsrail’in endişesi yüzünden.

Dolayısıyla hem Irak’ın, hem Suriye’nin IŞİD’le mücadelesi engellenmiş oluyor. Ancak IŞİD gibi, PKK gibi İsrail ve ABD’ye taşeronluk yapan örgütlere yaşama hakkı tanınıyor.

Oysa köprülerin altından çok sular aktı.

İsrail’in de, ABD’nin de Ortadoğu’da yaşananlara ve kendi yaklaşımlarına artık çok dikkat etmeleri gerekiyor. Iraklılar, Suriyeliler, Filistinliler onların kölesi değil.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X