İran’da geçen hafta, Tahran Cuma Hatibi Ayetullah Kirmani camide vaaz verirken Suudi Arabistan’daki rejimin çöküşünün yakın olduğunu ileri sürdü. Neye göre ileri sürdü? Siyasal, ekonomik ya da güvenlikle ilgili nedenler mi vardı?

Hayır! İddiasını bu yönde somut kanıtlarla savunmadı Kirmani; tersine soyut, dinsel bir gerekçeye dayandırarak “Yüce Allah zalim rejimleri kendi elleriyle çökertiyor, buna göre Arabistan rejiminin çöküşü de yakındır” dedi.

Ama Ayetullah Kirmani yalnız değildi bu konuda; daha önce dini lider Ayetullah Hamaney dile getirmişti söz konusu iddiayı. Kirmani, bir bakıma, yinelemiş oldu.

*

Tahran’da böyle bir görüş egemen anlaşılan… Ancak, somut bir işaret olmadan böylesine ciddi iddiaları ortaya atmak da İran gibi bir ülkeye yakışmaz. Onun için, bir takım belirtiler var ki, İran’ın dini liderleri Suudi rejiminin çöküşü konusunu sıkça dile getirmeye başladılar, denebilir.

*

Tabii belirtilerin neler olduğunu kestirmek zor.

Ama Suudi Arabistan’da yaşanan “saray darbesinin” Tahran’da konuşulan iddiaları akla getirmediğini söylemek de mümkün değil.

Bir gün içinde üst düzey yetkililerin tümü değiştirildi.

Dışişlerinde 40 yıllık Suud el-Faysal dönemi bitti.

Yeni Dışişleri Bakanı sarayın dışından, Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçisi Adil el-Cubeyr oldu.

*

Eski Kral Abdullah’ın çevresinden kim kaldıysa hepsi görevlerinden alındı ve saraydan uzaklaştırıldı.

Kral Selman bin Abdülaziz el-Suud, yeğeni ve İçişleri Bakanı Prens Muhammed bin Nayif’i veliaht prens, oğlu Savunma Bakanı Muhammed bin Selman’ı da ikinci veliaht prens olarak atadı.

Batı’da yapılan değerlendirme şöyle: Kral Selman, Kral Abdullah dönemini tamamen kapattı…

Suudi Arabistan’da şu anda bir iktidar değişikliği yaşanıyor. Ama düzen değişikliği değil, yanlış anlaşılmamalı. İktidar el değiştiriyor sadece.

Belki biraz üslup farkı gelecek yönetime. Belki dış politika Washington’la daha uyumlu işleyecek.

Yeni dışişleri bakanının seçimi bunun işareti olarak algılanabilir. ABD Büyükelçiliği’ne bombalı saldırı planlama gerekçesiyle ülke içinde yapılan IŞİD operasyonu da öyle…

77’si Suudi Arabistan vatandaşı 93 kişi bir çırpıda derdest ediliyor.

Daha önce ABD Büyükelçiliği’ne yönelik bir saldırı girişiminden söz edilerek böylesine büyük bir operasyon gündeme gelmiş miydi Suudi Arabistan’da?

*

ABD’nin İran politikasında ters düştüğü iki ülkeden biri İsrail, diğeri Suudi Arabistan’dı.

İsrail direndi ve direnmeye devam ediyor. Ama Suudilerin ABD’ye direnmeye gücü hiç yok.

Eğer Riyad’daki yeni iktidar Obama patentliyse Suudilerin Ortadoğu politikasında Türkiye de dahil olmak üzere tüm bölgeyi etkileyecek değişiklikler beklenebilir.