Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

Tanık ifadesine göre hain girişim Bursa’da çok erken başlamış

4’ü tutuksuz (Dün de bir sanık tahliye edildi) 12’si tutuklu 16 sanığın yargılandığı Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen darbe girişimi davasının önceki günkü duruşmasına ilişkin gözlem ve notlarımı paylaşmaya bugün de devam ediyorum.

Öncelikle şunu belirteyim ki, Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Servet Korkmaz, duruşmayı büyük bir sabır ve titizlikle yönetiyor, en ufak bir şüphenin olmaması için, en küçük bir detayı bile atlamıyor, tüm tanık ve sanıkları konuşturuyor, sorular soruyor ve onları dinliyor.

Korkmaz’ın bu tutumu, ilerleyen günlerde ileri sürülebilecek ‘adil yargılama yapılmadı’ iddiasının da önüne geçecek nitelikte.

Gelelim duruşmada yaşananlara…

Dünkü yazımda o gece İlçe Jandarma Komutanlığı’nda görev yapmış olan uzman çavuşun ifadesinin önemli olduğunu belirtmiştim.

Nitekim söz konusu tanık, 15 Temmuz sabahı 09,00 ile 16 Temmuz sabahı 09,00’a kadar Osmangazi İlçe Jandarma Komutanlığı Harekat Merkezi’nde  24 saat görev yapmış, olayları anbean izlemiş  ve halen görev başında olan bir askerdir.

Tanığın söyledikleri dikkat çekici:

“O akşam  telsizden Jandarma Entegre Muharebe ve Bilgi Sistemi’nden (JEMUS) gelecek mesajları takip etmeleri emrini içeren bir anons geçildi.”

Mahkeme Başkanı Korkmaz, bu anonsun ne zaman geçtiğini sorduğunda ise tanık, ’20 00 suları’ yanıtını verdi.

Bu şu anlama geliyor:

Eğer tanık yanlış hatırlamıyorsa (Sanık avukatları tanığın bu iddiasına şüpheyle yaklaştı) Bursa’da darbe girişiminin ilk teşebbüsü saat 20,00 sularında oluyor.

Bakın daha darbecilerin tanklarını 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde trafiğe kapatmasına, savaş uçaklarının İstanbul ve Ankara’da alçak uçuş yapmasına ve hainlerin Özel Harekat Dairesi’ni vurmasına en az 1,5 saat varken, tanığın iddiasına göre Bursa’da darbe girişiminin startı çoktan verilmiş.

Tanık devam ediyor:

“Kısa süre sonra JEMUS’tan gelen mesajda o gece İlçe Jandarma Komutanlığı’nda çalışan personellerin acilen görev başına gelmeleri emredildi.”

Ancak tanık, normal şartlarda JEMUS’tan gelen emirlerin altında isim, soy isim ve sicil numarası olmasına rağmen,söz konusu mesajın altında bu bilgilerin hiçbirinin olmadığını, kısa bir araştırmanın ardından mesajı atan kişinin Yurdakul Akkuş olduğunu öğrendiğini söyledi.

Daha sonra Muharebe Elektronik Bilgi Sistemleri’nden (MEBS) gelen 3 kişinin varlığından söz etti tanık.

Mahkeme Başkanı, MEBS’ten gelen 3 kişiyi tanığa teşhis ettirdi.

 

——————-

 

Osmangazi İlçe Jandarma Komutanlığı’na gelen teşhis edilemeyen sivil giyimliler kimlerdi?

 

Uzman çavuş tanığın anlattığına göre, o gece önce 3 daha sonra 2 olmak üzere 5 sivil giyimli kişi Osmangazi İlçe Jandarma Komutanlığı’na gelmiş.

Önce gelen 3 kişi mesajlaşma sistemin olduğu odaya girmiş ve tanık uzman çavuşu dışarı çıkarmışlar.

O kişiler gizli mesajları görmüşler.

Sonradan gelen 2 kişiyse , sandalye hazırlayıp, az sonra İlçe Jandarma Komutanlığı’na gelecek olan Yurdakul Akkuş’a odayı hazırlamışlar.

Tanık, o kişilerden birine kimliğini sorduğunu, o kişinin kimliğini göstermesinden sonra diğerlerine kimlik sormadığını ekledi.

Peki o sivil görünümlü kişiler kimlerdi?

Bugün onların tümününün kim olduğu bilinmiyor.

Çünkü tanık oraya gelenlerden 3’ünü SEGBİS’ten teşhis etti ancak 2’sini teşhis edemedi.

Teşhis edilemeyenler FETÖ’nün sivil imamları olabilir mi?

 

———————–

 

Kamera kayıtları silinmiş

 

Başbakanlık adına davaya müdahil olan Av. Rıfat Bakan, o gece Jandarma Bölge Komutanlığı ve Jandarma İl Alay Komutanlığı’nda olayların yaşandığı 1,5 saatlik kamera görüntülerinin silindiğini söylüyor ve mahkeme tutanaklarına da geçen şu sorularını yöneltiyor:

“15 Temmuz gecesine dair görüntüleri kim veya kimler sildi?Araştırmamıza göre kayıtları silebilecek yetenekte olanlar, teknolojiyi iyi bilen kişiler. Görüntüleri silen kişi veya kişilerin FETÖ’cü olma ihtimalleri  var. Ve eğer bunlar halen görev başındalarsa bu çok vahim bir durum yaratır.”

 

————————-

 

Savcı Akıncı “Neden daha önce aramadın?”

 

15 Temmuz gecesi yaşananlardan dolayı tutuklu olarak yargılanlar arasında uzman çavuş Ali Çiğci de var.

Çiğci, 15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan gece saat 01,30’da eski Osmangazi Kaymakamı Enver Ünlü’yü (Bugün Iğdır Valisi) aramış:

“Sayın Kaymakamım darbe oluyor ancak emrinizdeyim.”

Ne var ki Çiğci’nin Ünlü’yi aradığı dakikalarda Yurdakul Akkuş gözaltına alınmış, asayiş sağlanmış ve Bursa’daki kalkışma önlenmişti.

Duruşma Savcısı Ömer Akıncı, Çiğci’ye neden Ünlü’yü daha erken aramadığını sordu.

Çiğci ise, “O akşam çok kaotik bir akşamdı. Zaten ilk saatlerde ne olduğunu anlayamadık. Fırsat bulduğum anda Kaymakam Ünlü’yi aradım” şeklinde özetleyebileceğim bir yanıt verdi.

Ancak ben bu yanıtı çok tatmin edici bulmadım.

Çünkü 15 Temmuz gecesi Osmangazi İlçe Jandarma Komutanlığı’na gelen tüm polislerin verdiği ifadede, Ali Ciğci’nin Akkuş’un gözaltına alınmasına engel olmaya çalışan tek tek kişi olduğunu söylüyor.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X