Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

Tekin’in kurultay değerlendirmesi ve eleştirilere yanıtı

CHP 36. Olağan Kurultayı sona erdi ancak yankısı sürüyor ve süreceğe de benziyor.

Kılıçdaroğlu’nun salona hakim olamaması, mükerrer oy krizi, Divan Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in tartışmalı yönetimi, Muharrem İnce’nin izinsiz bir şekilde kürsüde konuşması ve yarattığı gerginlik, ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganına ‘Yaşasın Halkların Kardeşliği’ sloganıyla yanıt verilmesi, sınıf başkanlığı seçimlerinde görmeye alıştığımız aday adaylarının pankartlarının salonda taşınması…

Tüm bunlar aslında, bir siyasi partinin kurultayında, hele ciddi bir kurultay geleneği olan CHP’nin kurultayında olmaması gerekenlerdi.

Ayrıca yaşananlarda fikri tartışmanın zerresi yoktu.

Dün sabah kahvemi içerken çalan telefonda kayıtlı olmayan bir numara ekranda belirdi ve açtığımda tok bir sesle karşılaştım.

Birkaç saniye sonra arayanın İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in olduğunu anladım.

Kaybettiğim eski telefonumda kayıtlı tüm numaralar gittiği için biraz mahçup olduğum Tekin’le kısa bir hal hatır faslından sonra, deneyimli siyasetçinin kurultayla ilgili görüşlerini aldım.

2 gelişmenin partisine yakışmadığını söyledi Tekin:

-Türkiye bu kadar zor günler geçirirken, içe dönük bir kurultay yaptık.

-Bazı milletvekili ve il başkanlarının çocuklarının PM’ye aday olması kabul edilemez. Bu bize hiç yakışmadı.

Ancak Tekin, günahıyla, sevabıyla bir kurultayı daha geride bıraktıklarını ve artık birlik, beraberlik zamanının geldiğini de özellikle vurguladı.

Tekin’e CHP’de ideolojik sapma yaşandığı iddialarını hatırlattım.

Çok sert çıktı bu iddiaya:

“CHP, mazlumların, mağdurların yanında. Sosyal demokrat bir parti bu kesime sahip çıkar. Biz ne yapmışız da ideolojik sapma yaşıyoruz? CHP’de ideolojik sapma yok. Kimse de CHP’yi ideolojik yönden saptıramaz, buna cesaret edemez. Farklı görüşlerden arkadaşlar her zaman vardı. Ancak partimizin çizgisi bellidir. Asıl bizde değil AK Parti’de değişiklik var. Kuruluş yıllarındaki çizgileriyle bugün arasında dağlar kadar fark var.”

Tekin’e göre CHP’nin değiştiğini iddia edenler, partiye emeği olanlar, partide çalışanlar değil.

“Ben 35 yıldır CHP’deyim. Bizim değiştiğimizi söyleyenleri hiç göremiyorum. Hiçbir seçim çalışmalarında yoklar, partiye emekleri yok” diyen Tekin, eleştirilerin dışarıdan geldiğini öne sürdü.

Bu arada önceki yazımda, Tekin’in PM’ye aday olmadığını ve hedefinin yerel seçimler olduğunu yazmıştım.

Tekin, “Ben partinin genel başkan yardımcılığı da olmak üzere her kademesinde çalıştım. Diğer arkadaşlara yer açmak gerekiyor. Yerel seçimlerde partim bana görev verirse, en iyi şekilde yerine getiririm” diyerek, İstanbul adaylığı konusunda olumlu mesaj verdi.

Tekin’in söylediklerini aktarmakla beraber, seçmenin bir bölümünde CHP’nin ideolojik olarak sapma yaşadığına dair algının oluştuğunu söylemeliyim.

Kılıçdaroğlu bu algıyı değiştirecek politikalar üretmeli.

 

———————–

 

Afrin operasyonunun siyasete yansıması

 

MAK’ın araşırması şunları söylüyor:

Türk halkının yüzde 85’i Zeytin Dalı Harekatı’nı destekliyor.

Desteklemeyenlerin oranı yüzde 11, görüş belirtmeyenler ise yüzde 4’ü oluşturuyor.

Ayrıca yurttaşların yüzde 68’i tereddütsüz Afrin’e operasyona giderim demiş.

AK Parti ve MHP seçmeninin neredeyse tamamı operasyona destek verirken, CHP’lilerin yüzde 75’i ‘evet destekliyoruz’ demiş.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ne demişti:

Afrin’in içine girilmesini doğru bulmuyorum…

Yorum sizin.

 

——————————

 

Sözlerine açıklık getirdi

 

Bir yanda Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, esnafı mağdur etmeden minibüslerle ilgili düzenleme yapacaklarını söylerken, diğer yanda Minibüsçüler Odası Bursa Şubesi’nde seçim heyecanı yaşanıyor.

Geçen hafta ziyaretime gelen Minibüsçüler Odası Başkan Adayı Mürsel Çubukçu’nun, minibüslerin özel halk otobüsüne dönüştürülmesine temkinli yaklaştıklarını yazmıştım.

Ancak Çubukçu’nun bu yaklaşımı çarpıtılmış.

Çubukçu, “Minibüslerin özel halk otobüsüne dönüştürülmesine karşıyız. Bunu da kesin bir dille ifade ediyoruz. Çünkü, şehrin batısında yaşanan mağduriyetleri yaşamak istemiyoruz. Bu konudaki tavrımız nettir” diyor.

Çubukçu’nun mesajı bu.

Seçim dönemlerinde rakiplerin ağzından çıkan her söz propaganda malzemesi yapılabiliyor.

Bu da bunlardan biri olsa gerek.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X