Başparmak ve işaret parmağının arasından ‘boncukların sırayla çekilmesi ile’ dua ve zikirle birleşen tespihler, İslam kültüründe önemli bir yer tutuyor.
İpe dizilmiş nizami 33 boncuktan çok öte bir anlayışın sembolü olan tespihlerin taşınması, çekilmesi, bir başkasına verilmesi, hediye edilmesi veya saklanması derin bir görgü ve adap gerektiriyor. Bursa Vakıf Kültürü Müzesi’nde birçok farklı örneği bulunan tespihler genelde yılan, öd, ateş ve sandal gibi ağaçlardan yapılsa da en makbulü olarak kehribar ağacı biliniyor.
Mamut dişi de kehribar ağacının hemen ardından tercihlerde ilk sırayı alıyor.
Genelde kemane tezgâhlarda yapılan ve hammaddesi Afrika’nın zehirli ağaçları olan tespihlerin ustaları, bu zehirli ağaçların talaşını solumaktan erken yaşta vefat ediyor.
Yine pek çok tespih ustası, zehirleneceğini bile bile sanatını icra etmeye devam ediyor. Tespih adabının ‘en ince detaylarına kadar’ senaryolaştırıldığı müzede, Bursa’daki dergâh ve tekkelerin yanı sıra camilerden bağış alınan ürünler teşhir ediliyor.
Birçok farklı tespih çeşidinin yer aldığı müze, ziyaretçilerini zaman içinde anlamlı bir yolculuğa çıkarıyor.