AK Parti, 1. madde üzerinde değişiklik önergesi verdi.
Kabul edilen önergeyle; Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun’a dayanılarak çıkarılan karar, yönetmelik ve tebliğler ile diğer genel ve düzenleyici işlemlere aykırı hareket eden kişilere, bu kanunda başka bir yaptırım öngörülmemesi halinde, 10 bin Türk lirasından 50 bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilmesi uygulamasından vazgeçildi.
Söz konusu önergeyle, teklifin 1. maddesinde yer alan şu hükümler de çıkarıldı:
– Kıymetli maden ve kıymetli taşları, bu kanuna dayanılarak çıkarılan karar, yönetmelik ve tebliğlere aykırı olarak yurttan çıkaran, yurda sokan veya buna teşebbüs edenler, fiil, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu hükümlerine göre suç oluşturmadığı takdirde, söz konusu eşya ve kıymetlerin rayiç bedelinin yüzde 20’si oranında idari para cezasıyla cezalandırılacak.
– Her türlü mal, kıymet, hizmet ve sermaye ithal ve ihraç edenler veya bu işlere aracılık edenler, bu mal ve kıymetleri tayin edilen süreler içinde yurda getirmemeleri halinde, yurda getirmekle yükümlü oldukları kıymetlerin rayiç bedelinin yüzde 5’i kadar idari para cezasına çarptırılacak. İdari para cezasına ilişkin karar kesinleşinceye kadar alacaklarını yurda getirenlere idari para cezası verilecek, ancak, verilecek bu ceza, yurda getirilmesi gereken paranın yüzde iki buçuğundan fazla olamayacak.
– İthalat, ihracat ve diğer kambiyo işlemlerinde döviz veya Türk parası kaçırmak kastıyla, muvazaalı işlemlerde bulunanlar, yurda getirmekle yükümlü oldukları veya kaçırdıkları kıymetlerin rayiç bedelinin yüzde 40’ı oranında idari para cezasıyla cezalandırılacak. Bu fiilin teşebbüs aşamasında kalması halinde verilecek ceza yarı oranında indirilecek.
– Bu kabahatlerin özel hukuk tüzel kişisinin organ, temsilcisi ya da bu tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde görev üstlenen kişi tarafından tüzel kişinin yararına işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında fiilin niteliğine göre, söz konusu cezalar ayrıca uygulanacak.
– Kabahatin konusunu yabancı paranın oluşturması halinde, idari para cezasının hesaplanmasında, fiilin işlendiği tarih itibarıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının bu paraya ilişkin “döviz satış kuru” esas alınacak.
Önergeyle, “Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun’a dayanılarak çıkarılan karar, yönetmelik ve tebliğler uyarınca faaliyet izni veya yetki belgesi almaksızın ticari faaliyette bulunanlara, 50 bin Türk lirasından 250 bin Türk lirasına kadar idari para cezası ile cezalandırılması ve yetkisiz faaliyetin gerçekleştirildiği iş yerindeki tüm faaliyetlerin bir aydan altı aya kadar, tekrarı halinde ise sürekli olarak durdurulmasını” öngören hüküm ise korundu.
Yetkisiz olarak faaliyette bulunanların ilan ve reklamlarından veya yaptıkları işin mahiyetinden söz konusu iş yerini, sadece faaliyet izni veya yetki verilmesi gereken faaliyet konularında iştigal etmek maksadıyla açtıkları veya işlettikleri anlaşılıyorsa, söz konusu iş yerindeki faaliyetin sürekli olarak durdurulması ile durdurma işlemlerinin valiliklerce yerine getirilmesi düzenlemesi de teklifte yer aldı.
2. madde üzerindeki önerge de kabul edildi
AK Parti, teklifin, “Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun’da değişiklik öngören” 2. maddesinin tümden çıkarılması için de önerge verdi.
Kabul edilen önergeye göre, “Hazine Müsteşarlığı ve denetim yetkisine haiz kişilerin, kanunun uygulaması ile ilgili olarak ihtiyaç duyulan her türlü bilgi ve belgeyi gerçek ve tüzel kişilerden istemeye yetkili olmasını” düzenleyen hüküm tekliften çıkarıldı.
Önerge ile tekliften çıkarılan diğer hükümler de şöyle:
– Hazine Müsteşarlığı, kamu kurum ve kuruluşlarından devletin güvenliği ve temel dış yararlarına karşı ağır sonuçlar doğuracak haller ile meslek sırrı, aile hayatının gizliliği ve savunma hakkına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, özel kanunlardaki yasaklayıcı ve sınırlayıcı hükümler dikkate alınmaksızın her türlü bilgi ve belgeyi uygun süre ve ortamda, sürekli veya münferit olarak istemeye yetkili olacak.
– Belirlenecek usul ve süreler içinde bilgi ve belge gönderme yükümlülüğünü yerine getirmeyenler hakkında 10 bin liradan 50 bin liraya kadar idari para cezası verilecek.
– İstenen bilgi ve belgelerin hatalı veya eksik olarak verildiğinin saptanması halinde, bu yanlışlığın düzeltilmesi veya eksikliğin giderilmesi için 30 günlük süre verilecek. Bu süre içinde yanlışlığın düzeltilmemesi veya eksikliğin giderilmemesi halinde 10 bin liradan 50 bin liraya kadar idari para cezası verilecek
– İstenen bilgi ve belgelerin yanıltıcı olarak hazırlanması ya da bu kişilere yerinde inceleme imkanının sunulmaması hallerinde, 50 bin liradan 250 bin liraya kadar idari para cezası verilecek.
Teklifin 4. maddesi üzerinde de AK Parti’nin değişiklik önergesi kabul edildi.
Buna göre, Atatürk Orman Çiftliğinin (AOÇ) belirlenen arazisinin kiraya veya işletmeye verilmesinde, “AOÇ arazileri üzerinde konut, ticaret ve sanayi amaçlı yapılaşma yapılamaz.” hükmü geçerli olmayacak.
“Bürokratlar parti binalarına çağrılmaz”
CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, yaptığı konuşmada, Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’nın bugün AK Parti Genel Merkezi’ne giderek, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmesini eleştirerek, “Bürokratlar parti binalarına çağrılmaz, çağrılsa da gitmez. Hele bu, bağımsız Merkez Bankası Başkanı ise hiç gitmez.” dedi.
Hamzaçebi, bu tür gerçekleştirilen toplantılarla dolar ve faizin inmeyeceğini söyledi.
HDP Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan da boynunda Filistin kefiyesi ile yaptığı konuşmanın bir bölümünü Arapça gerçekleştirdi.
Arapça sözlerini Türkçeye de çeviren Aslan, “Eğer Müslümanlar hala uyumaya devam ederse, Mekke ve Medine de elimizden çıkar; Dicle ve Fırat arasındaki topraklar da elimizden alınır. Çünkü, çorap söküğü gibi gelir ve geliyor da.” diye konuştu.
‘Torba teklif’ TBMM Genel Kurulunda kabul edildi
Genel Kuruldaki görüşmelerin ardından, Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.
Kanuna göre, Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun’a dayanılarak çıkarılan karar, yönetmelik ve tebliğler uyarınca faaliyet izni veya yetki belgesi almaksızın ticari faaliyette bulunanlar, 50 bin Türk lirasından 250 bin Türk lirasına kadar idari para cezası ile cezalandırılacak ve yetkisiz faaliyetin gerçekleştirildiği iş yerindeki tüm faaliyetler bir aydan altı aya kadar, tekrarı halinde ise sürekli olarak durdurulacak.
Ancak yetkisiz olarak faaliyette bulunanların ilan ve reklamlarından veya yaptıkları işin mahiyetinden söz konusu iş yerini, sadece faaliyet izni veya yetki verilmesi gereken faaliyet konularında iştigal etmek maksadıyla açtıkları veya işlettikleri anlaşılıyorsa, söz konusu iş yerindeki faaliyet sürekli olarak durdurulacak. Durdurma işlemleri valiliklerce yerine getirilecek.
Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun’a dayanılarak çıkarılan mevzuat kapsamında faaliyet izni veya yetki verilen anonim şirketler, Türk Ticaret Kanunu kapsamında “özel kanuna tabi anonim şirket” olarak değerlendirilecek.
AOÇ arazisi Ankara Belediyesine tahsis edilecek
Kanunla, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının uygun görüşü ile Atatürk Orman Çiftliğinin (AOÇ) belirlenen arazisi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile AOÇ tüzel kişiliğine bir külfet ve yükümlülük getirmemek kaydıyla, AOÇ Müdürlüğü ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı arasında yapılacak bir protokolle Ankara Büyükşehir Belediyesine, hayvanat bahçesi, tema park, rekreasyon alanları ile buralara gelecek ziyaretçilerin günübirlik ihtiyaçlarını karşılayacak yapılar yapılmak üzere 29 yıllığına ve bedelsiz olarak tahsis ediliyor.
Tahsis süresinin sonunda alan içerisindeki her türlü yapı tesis ve malzeme, bedelsiz olarak Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğüne devredilecek. Tahsis edilen bu alan, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından tespit edilecek şartlarla 29 yıla kadar üçüncü kişilere kiraya veya işletmeye verilebilecek.
AOÇ’nin belirlenen arazisinin kiraya veya işletmeye verilmesinde, “AOÇ arazileri üzerinde konut, ticaret ve sanayi amaçlı yapılaşma yapılamaz.” hükmü geçerli olmayacak.
Tarımsal sulamada kullanılan elektrik
Kanunla, tarımsal desteklemelerden yararlanan çiftçilerin tarımsal sulamada kullandıkları elektrik borçlarının yasal takibe gerek kalmaksızın tahsili sağlanıyor.
Bu çiftçilerin ödenmeyen sulama işletme, bakım ücreti, su kullanım hizmet bedeli borcunun yanı sıra tarımsal sulamada kullanılan elektrik enerji borcu bulunması halinde; DSİ, işletme ve bakım sorumluluğu devredilen gerçek veya tüzel kişi, elektrik dağıtım şirketi veya elektrik perakende satış şirketi, tarımsal destekleme ödemesi yapacak bankaya borç miktarını bildirecek.
Borç tutarı, çiftçilerin destekleme ödemelerinden mahsup edilerek, DSİ veya işletme ve bakım sorumluluğu devredilen gerçek veya tüzel kişiye, elektrik dağıtım şirketine veya elektrik perakende satış şirketine ödenecek.
Kanunla, bilanço esasına göre defter tutan tam mükellef gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin aktiflerinde yer alan taşınmazlarının değerleri, Yİ-ÜFE değerindeki artış oranı dikkate alınarak yeniden belirleniyor. Ancak finans ve bankacılık sektöründe faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri, emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları, sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imaliyle uğraşan mükellefler ile kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilenler bundan yararlanamayacak.
Mükellefler yeniden değerleme işlemlerini 30 Eylül 2018’e kadar yapacak.
Taşınmazların yeniden değerleme sonrası ve yeniden değerleme öncesi net bilanço aktif değerleri arasındaki fark tutarı, pasifte özel bir fon hesabına alınacak ve bu tutar üzerinden yüzde 5 oranında hesaplanan vergi, belirtilen süre ve şekilde bir beyannameyle vergi dairesine ödenecek.
Yeniden değerlemede, taşınmazların ve bunlara ait amortismanların, bu değerleme hükümlerine göre tespit edilen ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerleri dikkate alınacak.
Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarının, sermayeye ilave edilme dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmı, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulacak.
Bakanlar Kuruluna verilen yetki genişletiliyor
Kanunla, hasılat esaslı vergilendirme usulü kapsamına dahil edilebilecek bilanço esasına göre defter tutan mükelleflere ilişkin Bakanlar Kuruluna verilen yetki genişletiliyor.
Buna göre; Bakanlar Kurulu, Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini, sektörler ve meslek grupları itibarıyla belirleyeceği yıllık iş hacimlerine göre hasılat esaslı vergilendirme usulü kapsamına almaya, Maliye Bakanlığı da uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olacak.
Vakıflar; sadece toplu iş sözleşmesi kapsamıyla ilgili olmak üzere, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünce veya yetkili kıldığı işveren sendikasınca imzalanan işletme toplu iş sözleşmesi kapsamındaki kamu iş yerleri olacak.
Kanunla, Taşkömürü Havzasındaki Taşınmaz Malların İktisabına Dair Kanun’da düzenlemeye gidiliyor.
Buna göre, hak sahibi olan ancak kullandıkları taşınmazlarına ilişkin satış işlemleri henüz gerçekleşmemiş vatandaşlardan ecrimisil alınmayacak, tahakkuk ettirilen ecrimisillerin terkin edilmesi ve başvuru tarihi itibarıyla son beş yıl için tahsil edilen ecrimisil bedelleri de satış bedelinden mahsup edilecek.
Rize’de ihtiyaca rağmen tesisin inşa edileceği uygun arsa bulunamadığından, Kıyı Kanunu’nda yapılacak düzenlemeyle bu kentte kıyıda sağlık tesisi yapılabilecek.
Tütün üretimine yönelik düzenleme
Kanunla, kooperatiflerce gerçekleştirilen tütün üretimiyle ilgili düzenleme yapılacak.
Tek başına kıyılıp içilebilme vasfına sahip tütün çeşitlerinin üretildiği Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca belirlenen merkezlerdeki tütün üreticilerinin bir araya gelerek kurduğu kooperatiflerce kurulacak sarmalık kıyılmış tütün mamulü üretim tesislerinde, tam ve yeni teknolojiyle tesisler kurma şartı aranmayacak.