Göçmenlik planı Donald Trump’ın en büyük seçim kozuydu. Seçmeni, o planı savunarak sandığa taşıdı.

Şimdi yine savunuyor. Hani seçim bitti, belki geri adım atar diye düşünenler vardı, hepsini hayal kırıklığına uğrattı.

Bir televizyon söyleşisinde 2-3 milyon göçmeni sınır dışı etmeyi düşündüğünü yinelerken planla ilgili ayrıntıları da şöyle açıkladı:

“Yapacağımız şey şu: Harika bir göçmenlik yasası çıkarmak istiyoruz. ABD’de yasadışı olarak bulunan, suç işleyen, sabıkası olan çete üyelerini, uyuşturucu tüccarlarını sınır dışı edeceğiz ya da hapse atacağız. Sonuçta tümünü ülkeden çıkaracağız. Ancak bu planı uygulamadan önce Meksika sınırını güvenli hale getirmemiz gerekiyor. Bunun için de kısmen duvar öreceğiz, kısmen de tel örgüler kullanacağız.”

*

Trump, seçim kampanyasında odaklandığı diğer konularda da verdiği sözlere böyle sadık kalacak mı acaba? Örnekse NATO için söyledikleri… Donald Trump NATO’yu köhne bir yapıya benzeterek üyeleri, ittifakın masraflarını ABD’ye yüklemekle suçluyor ve ödeme yapmaya yanaşmamaları durumunda, yardımlarına koşmayacaklarını belirtiyor.

Tabii bu sıradan bir alacak verecek davası değil. ABD’nin Avrupa’daki müttefiklerinin Rusya’ya karşı güvenliği söz konusu…

Varsayalım ki, Rusya, Avrupa’nın doğusundaki NATO üyesi ülkelere saldırıya geçti; para ödemiyorlar diye Pentagon onları kendi hallerine mi bırakacak? Tabii inandırıcı gelmiyor. Ama olur mu, olur!

*

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de olumsuz tarafından düşünüyor ve Trump’ı uyarma gereği duyuyor:

“Bu belirsiz zamanlarda güçlü ABD liderliğine ve Avrupa’nın yüke destek vermesine ihtiyacımız var. Savunma ve güvenlik alanında tek başına hareket etmek ne Amerika ne de Avrupa için bir seçenektir. ABD ile Avrupa arasındaki ortaklığın değerinin tartışılacağı bir zamanda değiliz.”

Bu arada Trump, beklenmedik bir açıklamayla Obama’nın sağlık reformuna sahip çıktı. “Obamacare” olarak bilinen reformun, insanların sigorta şirketleri tarafından reddedilmemesi, 26 yaşın altındakilerin ailelerinin sigortasından yararlanmaya devam etmesi gibi popüler maddelerini korumaya açık olacağını söyledi.

*

Ama öte yandan muhafazakâr politikasını vurgulamaktan da geri durmadı. Trump Yüksek Mahkeme’ye atayacağı yargıçların kürtaj karşıtı ve bireysel silahlanma yanlısı olacağını bildirdi.

Öyle görünüyor ki, Donald Trump kafası karışık, kararları çelişik, sorun çözücü değil, sürekli sorun icat eden bir ABD Başkanı olacak.

 

“Çin, Türkiye’nin kara gün dostudur”

 

Kasımın ilk haftasında hükümetler arasında ilk kez düzenlenen işbirliği toplantısına katılmak için Çin Başbakan Yardımcısı Wang Yang’la birlikte Ankara’ya gelen Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, böyle diyor.

Bakan Yi, her iki tarafın kendi ülkesinde dostunun ulusal güvenliği ve istikrarını zedeleyecek faaliyetlerin meydana gelmesine izin vermeyeceğini belirterek “Bu konuda tolerans göstermeyeceğiz. Çin Türkiye’nin kara gün dostudur” diye konuştu.

Çinli Bakan’ın AA’ya yaptığı bu açıklamanın, Ankara’nın AB’yle yaşadığı gerilimli günlere rastlaması dikkat çekici…

Pekin yönetimi, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Dışişleri Bakan Yardımcısı Zhang Ming’i Türkiye’ye göndererek Ankara’yla dayanışma içinde olduğunu göstermişti.