Engin Özpınar
Engin Özpınar

Trump’lı ABD’nin dış politikası yerlerde sürünüyor

ABD’nin BM’deki daimi temsilcisi Nikki Haley bir süre önce görevden alınmış ve yerine Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Heather Nauert atanmıştı.

Haley, bu değişikliğin ardından bir açıklama yaparak, BM Güvenlik Konseyi’nde ABD’nin rakiplerine karşı kullandığı ikna yöntemi üzerindeki sır perdesini kaldırıverdi.

Haley, Başkan Trump’ın kendisinin de teşvikiyle, ABD’nin bildirilerine karşı çıkan ülkelerin temsilcilerinden “Trump delidir, tahammül edilmez biridir” diyerek taviz koparmaya çalıştığını itiraf etti.

En son örnekse Kuzey Kore’ye yönelik yaptırımlarla ilgili bildiriydi.

Haley, bildirinin ABD’nin istediği şekilde çıkması için, Çin ve Rusya’nın daimi temsilcilerini, üst üste üç kez, “Trump ne tavır takınır bilemem” diyerek ikna ettiğini söyledi.

*

Temsilciler Meclisi’ndeki kontrolü ele geçirdikten sonra Demokratların, Trump’ın azledilmesiyle ilgili oturumları başlatmak istemelerinin birçok nedeni olmalı.

Dış politika düzeyinin bu hallere düşürülmesi de o nedenlerden biri, belki de en önemlisi…

Bugüne değin, Amerikan dış politikasının böylesine yerlerde süründüğü hiç görülmemişti. Trump’la birlikte o da oldu.

Eski Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın, Trump’ın nasıl bir başkan olduğunu anlatırken kullandığı ifadeleri anımsayalım.

Ne diyordu? Trump’ın “disiplinsiz, okumayı sevmeyen, detaylara dikkat etmeyen, içgüdüleriyle hareket eden, sadece ben buna inanıyorum diyen” bir adam olduğunu söylüyordu.

Ve Tillerson ekliyordu: “Benim için zor olan şey, ExxonMobil gibi bir şirketten gelip böyle bir adamla çalışmaktı.”

*

Trump, kendisini böylesine aşağılayan Tillerson’a yanıtını Twitter’dan gönderdi:

“Mike Pompeo [şimdiki Dışişleri Bakanı] harika bir iş yapıyor. Onunla gurur duyuyorum. Rex Tillerson gerekli zekâ kapasitesine sahip değildi. Bir taş kadar kalın kafalı olan bu adamdan daha önce kurtulmalıydım. İnanılmaz derecede tembeldi. Neyse ki şimdi bakanlıkta yeni bir ruh var.”

*

Tillerson-Trump atışmasından da anlaşılıyor ki, Amerikan dış politikası felaket bir durumda.

Azil süreciyle bu gidişatı Demokratlar durdurabilirse ne âlâ… Yoksa Trump’ın delilik nöbetleri tuttuğunda dünyanın ne yana savrulacağını kimse kestiremeyecek.

 

“İsrail’i eleştirmek Yahudi düşmanlığı değildir”

 

Benyamin Netanyahu ve Avigdor Liberman’lı İsrail hükümetinin kendilerine yönelik her eleştiriyi “Yahudi düşmanlığı” olarak değerlendirmesine tepki var.

AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans dün düzenlediği basın toplantısında “İsrail’i eleştirdiğinizde bunun antisemitik olarak nitelendirilmesini kabul etmiyorum” dedi.

Filistin sorununda İsrail’i eleştiren ve yasadışı yerleşim yerleri oluşturulmasına tepki gösteren Timmermans, bunun Yahudi düşmanlığı olmadığını belirterek “Herkesin İsrail hükümetini eleştirmeye hakkı vardır” diye konuştu.

Bu arada Auschwitz’den sağ kurtulan 94 yaşındaki Alman müzisyen Esther Bejarano, Filistinlere uygulanan insanlık dışı uygulamalara tepki gösterdiği için kendisinin antisemitist olmakla suçlandığını söyledi.

Bejarano, Netanyahu ve Liberman gibi İsrailli politikacıları “faşist” olarak nitelendirdi. Yaşlı Yahudi müzisyen, “Savaşı başlatan ve tüm Filistinlileri yurtlardından süren İsrail’dir” dedi.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X