Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu

Tüketicinin beklentileri

Son günlerin modası ekonomiye odaklanmak.

Hemen herkes odaklanma zorunluluğuna dikkat çekiyor.

Ancak, kararlı söylemlere rağmen hala başka gündem maddelerinin gölgesinde kalan bir ekonomik manzaraya sahip Türkiye.

Peki bu atmosferde vatandaşın ekonomiye bakışı nasıl?

Tek tek herkesin görüşünü bilmeye olanak yok.

Ama çeşitli soruları içeren anketlerin verdiği bilimsel ipuçları var.

Bu anlamda TÜİK ve Merkez Bankası işbirliğinde yapılan tüketici eğilim anketi nisanda ekonomiye duyulan güvenin arttığını söylüyor!

Nasıl mı?

Anketlerdeki sorulara verilen cevaplarla oluşturulan tüketici güven endeksi önceki aylara kıyasla yönünü yukarı çevirmiş görünüyor.

Aslında son 2 aydır tüketici güveninde önceki aylara oranla artış yaşanıyor.

Şubattaki 57,8 puanlık dip seviyenin ardından başlayan çıkış trendi devam etmekte.

Ve dün açıklanan tüketici güven endeksi nisanda bir önceki aya göre yüzde 6,9 artışla 63,5 düzeyine çıktı!

Yani vatandaşın endekslere yansıyan genel bakışı ekonominin dibi gördüğüne işaret ediyor.

Dolayısıyla bir çıkış trendinin de başladığını teyit eden güven endeksleriyle karşı karşıyayız.

Dikkat çekici bir unsur da nisandaki endeks değerinin geçen yılın ağustos ayından bu yana kaydedilen en yüksek değer olması.

Piyasa türbülansının yaşandığı dönemden bu yana beklentiler bazında en pozitif görünümden söz etmek mümkün!

Kısacası vatandaş artık ekonomiye ağırlık verileceğine inanmak istiyor.

Peki ağırlık verilmesi gereken alanlar hangileri?

Alt güven endeksleri vatandaşın bu anlamdaki umut ve beklentilerini ortaya koymakta.

           

İşsizlik ve enflasyonda düşüş

 

Gelecek 12 aylık döneme ilişkin alt endekslerde maddi durum beklentisinde yüzde 5,1 oranında artış kaydedilmiş durumda.

Nisanda genel ekonomik durum beklentisi yüzde 4,8, işsiz sayısı beklentisi de yüzde 7,8 oranında arttı.

İşsiz sayısı endeksinin artması işsizlikte azalma beklentisini içermekte.

Çünkü açıklanan veri bir güven rakamıdır.

Önümüzdeki bir yıla dönük tasarruf etme ihtimalinin gösteren endeks ise yüzde 18,3 gibi çok yüksek bir oranda artış gösterdi.

Bu endeks verileri özellikle işsizlikte azalma ve biriktirilen parada artış olasılığını gündeme taşımış!

Kısacası vatandaşın öncelikli beklentisi işsizliği azaltacak reformların öne çıkması.

Bir de fiyat artışlarının önüne geçilmesi.

Çünkü tasarruf etme ihtimalini gösteren endeksteki hızlı yükseliş vatandaşın enflasyon yüzünden pek harcama yapmaya niyetli olmadığına işaret ediyor!

Bu eğilim ise ekonomik büyüme beklentisiyle çelişen bir durum.

 

Petrol alarmı

 

Ekonomi yeni bir dış baskı unsuruyla karşı karşıya.

Petrol yeni başbelamız olmaya aday görünüyor.

Çünkü çifte baskı unsuru olmak gibi bir özelliğe kavuşmak üzere!

ABD, İran’dan petrol ithalatına uyguladığı muafiyeti 2 Mayıs sonrasına uzatmama kararı aldı.

Yani Türkiye dahil 8 ülke İran’dan petrol alırsa Trump yönetiminin yaptırımlarıyla karşı karşıya kalacak.

Bu durum Türiye açısından sıkıntılı bir bir dış politika ve ekonomik süreci tetikleyebilir!

Çünkü İran’dan uygun koşullarda alım yapmaktayız.

Yani öncelikle zaten 75 dolara dayanmış olan bir petrol fiyatının Türkiye adına daha da yüksek bir faturaya dönüşmesi riski var.

Yaptırımlara aldırmadan İranla alışverişe devam etme kararı ise S-400’le başlayan  gerginliğe yeni bir halka ekleyecektir.

Bu kez de piyasalar üzerinden gelen baskıyla boğuşmak zorunda kalabiliriz.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X