Ahmet Emin Yılmaz
Ahmet Emin Yılmaz

Türkiye Cavit Çağlar’ı konuştu: Erdoğan bölgemiz için bir şans!

Bazı insanlar… Yaşadıkları dönemin tanığı olurlar çok önemli olayları en yakınından izlerler. Cavit Çağlar da en özel gelişmelerin yakınında bulundu, yakın dönem siyaset tarihini yaşadı.

Sanayici, spor adamı, siyasetçi olarak hep zirvede yer aldı.

Nitekim…

Sabah gazetesinin sürmanşetinden duyurulan ve Günaydın ekinde yayınlanan Tuba Kalçık röportajında tanık olduğu bazı önemli gelişmeleri ilk kez açıkladı.

1.-yazi-icin-cavit-caglar-ve-tuba-kalcik.jpgÖrneğin…

Twitter’da trend topic olup gün boyu en çok konuşulan ve A Haber’de de gündeme gelen röportajda soru üzerine Rus uçağının düşürülmesiyle başlayan krizi nasıl çözdüğünü anlattı:

“Putin benim iyi dostumdur. 1992’de Demirel’le beraber Yeltsin ile görüşmüştük. O zamandan beri hem Putin’i hem de Dağıstan eski Cumhurbaşkanı Ramazan Abdulatipov’u tanırım. İlişkilerimizi hiç koparmadık. Krizin çözülmesi için de elimden geleni yapmaya çalıştım.”

İki noktayı özenle vurguluyor:

Bir…

“Bu benim vatani görevim.”

İki…

“Uçak krizinin çözülmesi bölge barışı açısından da son derece önemliydi. Putin ve Cumhurbaşkanımızın barış arzusu olmasaydı asla çözülemezdi.”

Sonra da…

“Uçağı FETÖ düşürdü” deyip, Erdoğan ve Putin için tespitlerini paylaşıyor:

“Türkiye ile Rusya’yı savaşa sokmak istediler ve FETÖ’yü de maşa olarak kullandı dış güçler. Aramızı açmak isteyenler bunu başaramadı. Putin iyi bir Türk dostu ve sözüne güvenilecek bir insan. Tıpkı Erdoğan gibi Putin de verdiği sözü tutan bir lider. İkisi de benzer karaktere sahip.”

Şunun altını çiziyor:

“Cumhurbaşkanımız Türkiye ve bölgemiz için bir şanstır. Çok iyi bir lider. Benim için dünyada şu an iki güçlü lider var; biri Erdoğan diğeri Putin. Putin de güçlü ve karizmatik lider. Sert görünüyor ama sempatik.”

Söz Putin’den açılınca Tuba Kalçık gündemdeki S-400 füzelerini soruyor.

“Biz istediğimizde Amerika Patriot’ları satmadı. Şimdi hiçbir şey söylemeye hakları yok” diyen Çağlar’ın bakışı şu:

“Türkiye S-400’leri alarak çok doğru hamle yaptı. Kendimizi savunmamız en büyük hakkımız. NATO savunmuyor ki, toprağımızı nasıl koruyacağız peki? NATO üyesi Amerika PKK uzantılarına sürekli silah veriyor. Bunun cevabını versin NATO önce.”

Düşüncesi de şu:

“Cumhurbaşkanımız çok doğru bir strateji izliyor.  Milli bir lider. Demirel benim manevi babamdı. Liderimdi. Şimdi de Erdoğan benim liderim. Eskiden bizim dönemimizde siyasetçiler olarak ‘aman Amerika bir şey söylemesin’ diye ürkerdik. Bakın Erdoğan’a nasıl dik duruyor Amerika karşısında? Gurur duyuyorum onunla.”

 

“Eleştirmek kolay, hakkını vermek gerek”

 

2.-yazi-icin-suleyman-demirel-ve-cavit-caglar.jpg9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i çocuk yaşta kaybettiği babasının yerine koyduğunu söyleyen Cavit Çağlar “Demirel olmasaydı ben siyasette olamazdım” deyip şu karşılaştırmayı yapıyor:

“Türkiye’nin gelişimine büyük katkı sağladı. Özal da öyle. Erdoğan ise Türkiye’yi çok daha hızlı bir gelişim sürecine soktu.”

Sonra da…

“Eleştirmek kolay, ama hakkını vermek gerek” deyip ekliyor:

“Terörle ülkemizin gelişimine sekte vurmak isteyenler başaramazlar. Biz çok güçlü ülkeyiz. Dolar üzerinden dış sermaye grupları ekonomimize manipülasyon yapıyor. Bunları aşacağız.”

 

 “Amerika, Zarrab gibi Türkiye aleyhine konuşturmak istedi”

 

3.-yazi-icin-putin-ve-cavit-caglar.jpgSabah gazetesindeki röportajında Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar’a en sıkıntılı dönemi olan Amerika’da tutuklanması anımsatılıp “Amerika neden sığınma talep etmenizi istedi sizden?” diye soruluyor.

Cevabı şu:

“Türkiye aleyhine konuşup Amerika’ya sığınma talebinde bulunmamı istediler. ‘Türkiye’de özgürlük yok, haklarımı elimden aldı devlet, asimilasyona maruz kaldım ve bu yüzden de bankama el konuldu’ diye açıklama yapmamı istediler. Böyle açıklama yaparak itirafçı olmamı istediler.”

Şöyle de devam ediyor:

 “Eğer onların isteklerini kabul etseydim bir süre içeride tutup beni serbest bırakacaklardı. Asla böyle bir şeyi kabul etmedim. Ben milli bir adamım. 13 gün sonra ülkeme teslim edildim ve 9,5 ay hapis yattım. Sonra da tüm davalarımdan berat ettim.”

Dikkat çektiği şu:

“Zarrab’ı Türkiye aleyhine konuşturup serbest bıraktı. Eski Bakan olduğum için Amerika benim de Zarrab gibi Türkiye aleyhine konuşup, itirafçı olmamı istedi. Bunu şiddetle reddettim.”

 

“Devlete borcumu ödedim, Allah’a can borcum kaldı”

 

4.-yazi-icin-29-temmuz-2019-tarihli-sabah-gazetesi.jpg8 yaşında çalışmaya başlayan ve 72 yaşında olan Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar, iş yaşamındaki zorlu mücadeleleri ve sahip olduğu bankaya 1999’da el konmasıyla başlayan süreci anlatırken “Devlet o dönem el koymayıp yaşatabilirdi” deyip şunu vurguluyor:

“Bankama el koyulduktan sonra 700 yılla yargılandım ve 9,5 ay hapis yattım. Devlete olan tüm borcumu ödedim, bir tek Allah’a can borcum kaldı. Artık kimseye kırgın da değilim. Devlete küsemezsiniz.”

 

“Türkiye’de Erdoğan’ın yerine geçecek bir lider göremiyorum”

 

5.-yazi-icin-cumhurbaskani-recep-tayyip-erdogan-ve-cavit-caglar-001.jpgTuba Kalçık’ın yaptığı ve Sabah gazetesi Günaydın ekinde yayınlanan röportajda Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar siyasette aktif olduğu DYP döneminin nasıl sona erdiğini de anlatıyor:

Öncelikle…

1999’da siyaseti bıraktım. Demirel’le çok uzun yıllar çalıştım, Çiller’le de bir süre siyaset yaptım. Ama Çiller’le kanım uyuşmadı” deyip devam ediyor:

“Çiller’e büyük umutlar bağlamıştık, ama maalesef başarılı olamadı. Oysa bir kadın olarak başarılı olmasını çok isterdim. Biz ona DYP’yi iktidar partisi olarak verdik ama partiyi bitirdi ne yazık ki. 1990’larda bizim takım yani siyasetçiler de kötü bir kapanış yaptı.”

Sonra da…

İçinde bulunduğumuz süreci yorumluyor:

“2002’de Erdoğan ile yeni bir döneme girildi. Yıllarını siyasete vermiş biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; Erdoğan çok özel yeteneklere sahip bir lider. Onun yerine geçecek kimseyi de göremiyorum Türkiye’de.”

 

“Başkanlar kulüpleri borçlandırıp gitmemeli”

 

6.-yazi-icin-cavit-caglar-ve-tuba-kalcik.jpgSiyaset ve sanayiciliği yanında Cavit Çağlar yıllarca Bursaspor Başkanlığı yaptı, Türkiye Kupası’nı kazanan ilk Bursaspor başkanı oldu.

Nitekim…

Röportajında “Bursa’nın ve Bursaspor’un yeri bende çok ayrıdır” deyip şunu anımsatıyor:

“13 yıl hizmet ettim. 5 yıllık başkanlık yaptım. Sıfır borçla bıraktım.”

Bugüne bakışı şu:

“Şimdi kulüplerin hepsi borç içinde. Devlet destek oluyor, ama bu borçla da devam edemezler. Hiçbir başkan kulüpleri borçlandırıp gitmemeli.”

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X