Engin Özpınar
Engin Özpınar

Türkiye-Rusya ittifakı, ABD ve NATO

Washington, nihayet baklayı ağzından çıkardı: “Türkiye’nin gitgide daha bağımsız ve çok yönelimli dış politikası NATO’nun uyumu ve NATO-AB işbirliği karşısında tehdit oluşturuyor.”

Söz konusu değerlendirmenin yer aldığı kaynak, ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü’nün küresel eğilimler (Global Trends) raporu.

Yani, Washington’ı bağlayan bir rapor. Ciddiye alınması gerekir.

Yalnız sürpriz de sayılmaz.

Ankara’nın Avrasya yönelimli yeni dış politikasının Batı’da endişeyle izlendiği biliniyor.

Hükümet de bunun için dengeli olma çabasında…

Ne var ki, bir yere kadar!

Örneğin, ABD (Batı) PYD/YPG’nin meşru bir örgüt olarak tanınması konusunda bastırıyor, Türkiye de, Asyalı güçleri arkasına alarak, bu baskıyı reddediyor.

***

Belli ki, ABD “Kuzey Irak”tan sonra bir de “Kuzey Suriye” yaratmakta ısrarlı… Örneğin, PYD’ye Astana barış görüşmelerinde rol verilmesi konusunda hamle üzerine hamle yapıyor.

Ama Türkiye de kararlı… Bu konuda hiçbir ödüne rıza göstermiyor. Üstelik ABD’yi PYD/YPG’ye silah vermekle suçluyor.

Washington pes etmiş gibi görünmüyor ama PYD, Astana’ya davet edilmeyeceğini anlamış durumda.

PYD liderlerinden Halid İsa, “Biz davet edilmedik, muhtemelen de davet edilmeyeceğiz. Öyle anlaşılıyor ki katılımımız veto ediliyor” diye konuşmuş Reuters haber ajansına.

***

Astana zirvesi küresel eğilimlerin yönüne ayna tutacak gibi görünüyor.

23 Ocak’ta yapılması planlanan görüşmelerde masada yer alacakların listesi şöyle: NATO üyesi Türkiye, Rusya, İran, Suriye ve henüz isimleri açıklanmayan bazı silahlı muhalif grupların temsilcileri…

Biz bu listeye Çin’i de ekleyelim: Pekin’in aktif görünmüyor oluşu aldatmasın. Astana zirvesinin mimarları arasında Şi Cinping’in olmadığını kim söyleyebilir?

***

ABD istihbaratının küresel eğilimler raporundaki Türkiye değerlendirmesinde Rusya’yla askeri ittifak konusuna değiniliyor mu?

İttifakın politik aşamadan askeri aşamaya geçtiğini, teorinin pratiğe indirildiğini, soyutun somutlaştığını görmemeleri, bilmemeleri olanaksız.

***

Ama sessiz kalmaları anlamlı…

Yoksa geçenlerde Ankara ve Moskova’nın Suriye’de IŞİD’le mücadelede ilk kez askeri müttefik sıfatıyla operasyon gerçekleştirdiklerini…

IŞİD’in elindeki El Bab’da savaşan Türk birliklerinin Aralık ayı sonundan itibaren Rus Hava-Uzay Kuvvetleri’nden düzenli destek almaya başladığını…

Bilmiyor, görmüyor olamazlar.

***

Rus medyasının bu duruma ilişkin değerlendirmesi şöyle:

“Tarihte birbirleriyle 12 kez savaşan Rusya ve Türkiye şimdi askeri ittifak kurmuş durumdalar.”

Bunun ABD’nin sayesinde gerçekleştiğini söyleyebiliriz: Washington’ın Suriye politikası, müttefiki Türkiye’yi kendinden uzaklaştırıyor çünkü.

***

İşte o zaman da “NATO’nun uyumuna ve NATO-AB işbirliğine” tehdidin nereden ve nasıl geldiğini, ayrıca İsrail’in de oyunun içinde bulunduğu olasılığını hesaba katarak, oturup yeniden düşünmek gerekir.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X