46 vatandaşımızın rehin tutulduğu süreçte dikkatli ve temkinli davrandık. Ama o süreçte bile Irak ve Suriye’de yapılması gerekenleri dostlarımızla paylaştık.

 

 

Bugün bazı dostlarımızın müttefiklerimizin başlangıçta Türkiye’nin kaygılarını anlamakta geciktiklerini belirtmek istiyorum. Irak’taki siyasi değişim aslında Irak için yeni bir başlangıçtır. Yeni yönetimin politikaları ülke geleceğini belirleyecektir.

 

Suriye’de Esed rejimi kaldıkça zulüm, gözyaşı ve katliamlar devam edecektir. 200 bin insanı öldürmüştür. Esed rejimi Suriye’deki ve bölgedeki istikrarsızlığın sebebidir. Radikal gruplarda bu ortamdan doğmuştur. Dolayısıyla bir siyasi değişim şarttır. Esed rejimi kaldıkça bugünkü durum devam edecektir.

 

 

Müttefiklerimizin hava saldırılarını destekliyoruz. Ancak hava saldırıları IŞİD’in tamamen temizlenmesi için yeterli değildir. Kara operasyonu dahil diğer opsiyonlar değerlendirmelidir. ÖSO desteklenmelidir.

 

 

Bugün itibariyle 4 milyar doları aşan bir harcama yaptık sınırdan geçen kardeşlerimiz için. Türkiye’ye ulaştırılan yardım miktarı ise sadece 400 milyon dolardır. Türkiye’nin ömür boyu Birleşmiş Milletler gibi davranmasını beklemek de Türkiye’ye haksızlıktır.

 

Her şeyden önce bir no-fly zone (uçuşa yasak bölge) oluşturulması gerekmektedir. Hem insani bakımdan hem de operasyonun başarısı açısından önemlidir.

 

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Türkiye’nin IŞİD tehdidine karşı savunmasına yardımcı olacaklarını açıkladı.

 

 

Sadece Türkiye’nin tek başına kara operasyonu yapmasını beklemek gerçekçi değildir. Müttefiklerimizle görüşmeler devam ediyor. Ortak karara vardıktan sonra Türkiye üzerine düşeni yapacaktır. Bunu içeride fırsat bilerek birbiriyle çatışmaya giren kardeşlerimize, şunu söylemek isteriz. Kobani ve bölgedeki insanların yanında kimin olup olmadığını iyi biliyorlar. Bunu fırsat bilerek Türkiye’yi karıştırmak isteyenlere devletimiz izin vermeyecektir.