Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu

Vatandaşın ekonomiye bakışı nasıl?

Tüketici ekonomik gidişatın öncü barometresidir.

Vatandaşın ekonomiye dönük algısı iç piyasa üzerindeki en önemli belirleyiciler arasında yer alır.

Dolayısıyla önümüzdeki aylarda tüketimin seyrini kestirebilmek için ekonomiye tüketici gözüyle bakmakta fayda var.

Vatandaşın algısını bilimsel metodlarla ölçmekse sağlıklı analizin ön şartı niteliğinde!

Bilimsel ölçüm işini üstlenen Türkiye İstatistik Kurumu ile Merkez Bankası’nın işbirliği

tüketici eğilimini ölçen anketleri karşımıza çıkarıyor.

Vatandaşın gelecek 12 aylık döneme dönük beklentilerini ortaya çıkaran anket soruları ise bilimsel değer taşıyan endekslere dönüşmekte.

Tüketici güven endeksine ve alt endekslere bakıldığında da gidişata dair ciddi bir fikir sahibi olmak mümkün.

Peki tüketim cephesinde son durum nasıl?

TÜİK’in dün açıkladığı endeks verileri vatandaşın ekonomiye bakışının hala negatif olduğunu söylüyor!

Tüketici güvenini gösteren ana endeks şubatta yüzde 0,7 azalışla 57,8 puana geriledi.

 Bu temel veri vatandaşın hayli temkinli olduğunun işareti.

Alt endesklere ve sorulara verilen yanıtlara baktığımızda kısa vadede talebin zayıf seyredeceğine dair bir fotoğraf görülüyor!

Nasıl mı?

Hanenin maddi durum beklentisini yansıtan endeks yüzde 2,4 azalarak 75,2 puana inmiş vaziyette.

Yani aile bütçelerinde daralma daha doğrusu alım gücünde azalma bekliyor vatandaş!

Yüzde 20’nin üzerindeki genel enflasyonun ötesinde yüzde 31’i bulan gıda fiyat artışları bu beklentinin genel nedenini oluşturmakta.

Kısacası öncelikle mutfaktan kaynaklanan enflasyonist bir yükü hissediyor tüketici.

Tanzim satışların gündeme gelmesi boşuna değil yani!

Nitekim tüketici fiyatlarının değişimine dair düşüncesi sorulan vatandaşın verdiği yanıtlarla oluşan endeksin yüzde 14,7 düştüğünü görüyoruz.

Vatandaşın enflasyona dair psikolojisi hayli bozulmuş görünüyor kısacası.

Asgari ücret hariç maaş zamlarının enflasyonun erittiği gelirleri karşıladığını söylemek de zor.

Dolayısıyla maddi durum anlamında beklentilerin pozitife dönmesi için enflasyonun hız kesmesini beklemek gerekiyor.

Tüketicinin geleceğe dönük umutlarının parlamasını engelleyen bir diğer faktörse ekonomik duruma dair beklentileriyle karşımıza çıkmakta!

Genel ekonomik durum beklentisine ait endeks değeri şubatta yüzde 2 gerileyerek 76,5’ten 75’e indi.

Vatandaşın ekonomik aktivitedeki genel gidişata dair beklenti düzeyi zayıf kalmaya devam ediyor.

İşsiz sayısı beklentisinin de negatif kalmaya devam etmesi tüketicinin temkinli duruş sergilemesinde etkili olan faktörler arsında yer alıyor.

 

Otomobile evet, konuta hayır!

 

Bu atmosferse tüketicinin tasarruf etme ihtimalini gösteren endeksi yüzde 20,2 artışla 22 puana çıkarmış durumda!

Alım kararlarının ertelendiğine ve vatandaşın elindeki parayı zor günlere saklamaya çalıştığına dair işaretler var bu verilerde.

Dayanıklı tüketim mallarına yönelik alım yapma düşüncesi sorulan vatandaşın bu alt endeksi yüzde 0,8 puan düşürmesi boşuna değil.

Dolayısıyla iç piyasaya dair canlanma trendinin enflasyon ve faizde düşüşün kendini hissettireceği ikinci yarıyılda görülmesi kuvvetle muhtemel.

İlginç bir detaysa otomotiv ve konut piyasasına dönük cevaplarla karşımıza çıkmakta.

Nasıl mı?

“Önümüzdeki bir yılda otomobil alma ihtimalim var.” diyenlerde yüzde 25 artış olmasına karşın aynı dönemde konut alımı ihtimalinde yüzde 9’luk daralma kaydedilmesi iki ana sektör adına önemli ipuçları veriyor.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X