Ahmet Emin Yılmaz
Ahmet Emin Yılmaz

Yamaca kurulan kentlerin en büyük kâbusu: Sel ve heyelan

80’lerin ilk yarısıydı… Altparmak’tan Merinos’a doğru Atatürk Stadyumu karşısından inen Cilimboz Deresi’nden çevre sakinlerinin şikayeti vardı.

Bölgede yaşayanlar “Derenin suyunun artık az aktığını, o nedenle de dere yatağının koktuğunu” söylüyorlar ve üstünün kapatılmasını istiyorlardı.

O yıllarda…

Henüz Büyükşehir yönetimi kavramı yoktu ve derelerin ıslahı DSİ’nin göreviydi DSİ Bölge Müdürü olarak kendini Bursa’ya adayan Erdem Saker görev yapıyordu.

Bir tören sırasında vatandaşın şikayetini kendisine aktardığımızda, aklımızdan hiç çıkmayan şu cevabı verdi:

“Cilimboz gibi, Gökdere gibi dereler Uludağ’ın suyunu vadilerden ovaya taşıyan adeta tahliye kanalları gibidir. Buralardan ne zaman sel geleceği hiç belli olmaz, ama geldiği zaman her şeyi toplar götürür. Eğer derenin üstü kapatılırsa çalı-çırpı tıkar, selin yıkıcı etkisi de çevreye tehlikeli olur.”

1.-yazi-icin-sel-ve-heyelan.jpgŞunu da özellikle vurguladı:

“Bu sel 100 yıl gelmez, ama geldiğinde yıkıp geçer.”

Aradan 40 yıla yakın süre geçti. Bursa’da ne zaman sel felaketi yaşansa aklımıza Saker’in söyledikleri gelir. 90’lı yılların başında Gökdere’nin coşup Setbaşı’nda önüne kattığı otomobilleri sürükleyişi de gözümüzde canlanır.

8 yıl önce Alacahırka’da bir kişinin yaşamını yitirmesine neden olan ve evlerde ne varsa toplayıp götüren sel haberlerini izlerken de aklımızda bunlar vardı.

Şu bir gerçek ki…

Yamaçlara kurulan kentler için dağdan gelen derelerin yol açtığı sel tehlikesi her zaman var. Lakin, bunun önlemini alarak kentleri planlamak, ya da kentin plan disiplinini korumak da mümkün.

O önlemlerin başında dere yatağıyla oynanmaması geliyor. Yine derelere taşkın mesafesi denilen mesafeden daha yakına bina yapmamak ve yaptırmamak gerekir.

Bugüne kadar…

Kent içindeki sel baskınları ne yazık ki kentleşme sorununun birer sonucu olarak ortaya çıktılar. Doğayla dost olup iyi ilişki kurmak yerine inatlaşmayı sürdürdükçe de sel baskınlarını yaşamaya devam edeceğiz.

Doğanın kendine ait olanı bir şekilde mutlaka geri aldığını da unutmamak gerek.

Ancak…

Önceki gece Doğancı Köyü’nü de yıkıp geçen, Misi’ye zarar verip ve Orhaneli Yolu’nda heyelana yol açan seller daha farklı. Sorunun kuralsız kentleşmeyle doğrudan ilişkisi olmasa da, su yatağı güzergahlarının bozulması önemli.

Kentin bir yanında sel varken diğer yanı bilmiyor

 

Geçmişte… “Yağmur yağıyor” dendiğinde kentin har yanı hissederdi. Bursa büyüdü ve sınırları çok genişledi, meteorolojik olayların lokalleşmesi de buna eklendi.

Öyle ki…

Önceki gün haberlerde Hatay’da yalnızca 5 metreye 2 metre bir alana yağmur yağdığı duyuruluyordu. Bursa’da da bazı caddelerin bir kenarında yağmur varken karşıya damla düşmediğine tanık oluyoruz.

Nitekim…

Hüdavendigar’da, Doğancı’da, Orhaneli Yolu’nda evleri basan, sokaklara çamur yığan, heyelana yol açan yağış kentin diğer bölgelerinde hissedilmedi.

Bursa’nın yetiştirdiği başarılı bürokrat Şahin İstanbul’a gidiyor

 

1111111111.jpgHenüz 2 yaşındayken Bursa’ya geldi, tüm eğitim ve sporculuk yaşamı Bursa’da geçti, öğretmenlik yaşamına yine Bursa’da başladı.

Üniversite ve yüksek lisans eğitimi yanında dil eğitimi için İngiltere’ye giden

Doç. Dr. Süleyman Şahin, 2004 yılında da Yıldırım Belediyesi Spor Müdürü oldu. Spor yöneticiliği, tesisleşme ve tesis yönetimiyle herkesin sevgisini kazandı.

O süreçte…

2 yıllık Manisa İl Gençlik Spor Müdürlüğü görevi var. 2011 yılında da yetiştiği kent Bura’ya İl Gençlik Spor Müdürü olarak döndü.

Başarılı olduğu için Gençlik Spor Bakanlığı tarafından 2013 yılında Mersin’de yapılan 17. Akdeniz Oyunları’nda genel koordinatör yardımcısı olarak görevlendirildi, 2014 yılında da Rusya’nın Soçi kentinde yapılan 22. Kış Oyunları’na ise Türk kafilesinin başında yönetici olarak katıldı.

Doç. Dr. Süleyman Şahin yetiştiği kentin tanıdığı insanlarıyla iyi ilişkileri yanında spor tesisi ve de sporcu sayısını arttırdı.

Bu başarı da…

İstanbul İl GSM olarak atanmasını getirdi. Başarısını İstanbul’da da sürdüreceğine kuşkumuz yok, ama Bursa’nın Süleyman Hoca’ya daha çok ihtiyacı vardı.

Dündar’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Fetih Müzesi açılış daveti

 

4.-yazi-icin-cumhurbaskani-recep-tayyip-erdogan-ve-osmangazi-belediye-baskani-mustafa-dundar.pngHafta içinde… Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde çok özel bir iftar daveti vardı. Davetin sahibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katılanlarsa kuruluşundan beri AK Parti’de milletvekilliği yapan isimlerdi.

Bir anlamda…

Eski milletvekilleriyle bir araya geldiği vefa iftarında Cumhurbaşkanı Erdoğan da yol arkadaşlığı yaptığı isimlerle yakından ilgilendi.

AK Parti’nin ilk dönemi olan 2002-2007 döneminde Bursa Milletvekili olarak parlamentoda görev yapan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar da fırsatını bulup Erdoğan’la bir süre görüştü.

“Bursa’da ne var ne yok, neler yapıyorsun?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iki dönemdir Osmangazi’de yaptıklarını anlatan Dündar, sözlerinin sonunda “Bursa’ya Panorama 1326 adıyla çok güzel bir Fetih Müzesi  kazandırdık. Tüm hazırlıkları biten müzemizi sizin açmanızı arzu ediyoruz” dedi.

Bursa’ya dönüşte izlenimlerini sorduğumuz Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanımıza Osmangazi’de yaptıklarımızı anlattım. Kendisi zaten Bursa’yı yakından izliyor. Her zamanki gibi çok ilgilendi. Panorama 1326 Fetih Müzesi açılışına davet ettim, geleceği izlenimi aldım.”
 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X