Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Yaşadığımız çevre mezarımız oluyor

‘Yerler tükürme verem getirir, hastalıktan sana selam getirir’. Bu yazı benim çocukluğumda Altıparmak Caddesi’nde bulunan bir kahvehanenin duvarında yazılıydı ve yıllar önce ilk kez verem adı ile burada karşılaştım. Öksürük ve bu sırada ağızdan çıkan damlacıklarla genellikle bulaştırıcılığı vardır veremin. O kadar tehlikeli bir hastalık ki sessizce başlayıp halen dünyada birçok insanı öldüren, lakabı ince hastalık olan bir katildir bu hastalık. Neden böyle bir giriş yaptım. Temiz bir çevre insan vücudunda hastalık oluşturabilen pek çok mikrobun da ortamda olmadığı bir çevre demektir. Sanayileşme ile birlikte kalabalıklaşma, nüfus yoğunluğunun artışı beraberinde çevresel birtakım problemlerin de doğmasına neden olmaktadır. Kaba hatlarıyla ve ilköğretim döneminde öğretildiği kadarıyla bile özetlediğinizde çevrenin katledilmesi ayağımıza kurşun sıkmamız şeklinde tariflenebilir. Kirlenme arttıkça bu kurşunu bacağa değil beynimize sıkmaya başlarız. Nitekim Çernobil, Bhopal, Kuveyt, Alaska ve dünyanın daha farklı bölgelerindeki ani çevre kirlenmeleri insan ve diğer pek çok canlı türünün hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. 
Kullandığımız plastikler, diğer petrol kaynaklı atıklar, katı sanayi atıkları, bilinçsizce ve fazla kullanılan tarım ilaçları, böcek öldürücüler, ev atıkları, çeşitli atmosfer kirleticiler, alüminyumlar, ambalaj ürünleri gibi daha pek çok madde ile hem sularımız hem de havamız kirlenmektedir. Bunun sonucunda denizler de kirlenmekte ve yaşamamız için gerekli sayısız, gözle görülmeyen canlılar yok olmaktadır.
Geçici ve kalıcı kirlenme şeklinde iki tip çevre kirliliği oluşmaktadır. Geçici kirlilik hayvanların dışkıları, ölüleri, besin artıkları, bitki kalıntıları gibi kısa zamanda ortadan kaybolan kirliliktir. Kalıcı kirlilik ise biyolojik olarak yok olmayan veya çok uzun zamanda yok olan kirliliktir. Plastikler, deterjanlar, tarım ilaçları, böcek öldürücüler gibi pek çok madde bu gruba girer. Bu toksik kirleticiler bazı hayvan ve bitkilerin vücutlarına katılır ve bu yolla da besin zincirinin son halkası olarak insan vücuduna geçerek yaşamlarımızı tehlikeye sokar. Yani bu maddeler ile kirletilmiş bir suyun sulamada kullanılması ile edilen bir domates, lahana, maydanoz size bu zehirli maddeleri taşır, vücudunuzu yavaş yavaş kendileri gibi kirletir, bozar.
Dünyamız bize sunulan bir hediyedir. Hediye, sevilen bir kimseyi mutlu etme amacı ile verilen şeye denilir. Bizler de bizi sevene nasıl karşılık veriyoruz yorumu sizlere bırakıyorum.

Emniyet’in güzel insanları

Daha önceleri de karda, kışta güvercinleri kendi maddi destekleriyle besleyen polis memurlarını, kuşların onları benimsemelerini görmüş, duygulanmış ve yazıya dökmüştüm. Bir kaç gün önce Bursa Emniyet Müdürlüğü’ndeki Ulaştırma Ve İç Hizmetler Birimi’nde çalışan bir arkadaşımı ziyarete gittim. Bu kez girdiğim oda adeta bir yeşil cennet. O yoğun işleri arasında balıkları, çiçekleri ile ortamı ferahlatan, kibar, saygılı memurları ve diğer yardımcı personeli kutlamak istiyorum. Çevreden bahsettik ya, insan isterse 30 metrekarelik bir odayı bile adeta bir cennete çevirebiliyor. 
Çevreye saygılı olan insan yaratana ve yaratılmış her şeye karşı saygılıdır.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X