Yeni Türk devletinin bağımsızlığı 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması’nın imzalanmasıyla kabul edildi. İkinci dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) toplanmasından 2 ay sonra 13 Ekim 1923’te Ankara, ülkenin hükümet merkezi oldu. Artık mevcut rejimin isminin de bütün açıklığı ile konulması, yeni devletin başkanının seçilmesi gerekiyordu. O güne kadar devlet başkanlığı görevi, TBMM Başkanı olarak Mustafa Kemal Atatürk tarafından yürütülmüştü. Diğer taraftan bazı yabancı ülkeler de Lozan Antlaşması’nın onayı için Türkiye’deki yeni devlet rejiminin daha açık şekilde belirlenmesini istiyordu. 27 Ekim 1923’te İcra Vekilleri Heyeti’nin istifası ve Meclis’in güvenini kazanacak bir kabine listesinin oluşturulamaması da bu soruna acil bir çözüm gerektirdi.
GÖREVLENDİRME YAPILDI
Mustafa Kemal Paşa, 28 Ekim 1923 akşamına kadar hükümetin kurulamaması üzerine Çankaya Köşkü’nde arkadaşları için bir sofra hazırlattı. İsmet Paşa, Ali Fuat Paşa, Halit Paşa, Kemalettin Sami Bey’in de yer aldığı akşam yemeğinde yaşananları Atatürk, Nutuk’ta şöyle anlattı: ‘’Yemek sırasında ‘Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz’ dedim. Orada bulunan arkadaşlar, derhal düşünceme katıldılar. Yemeği bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program yaparak arkadaşları görevlendirdim. Yaptığım programın ve verdiğim talimatın uygulanışını göreceksiniz. Efendiler, görüyorsunuz ki Cumhuriyet ilanına karar vermek için Ankara’da bulunan bütün arkadaşlarımı davet ederek onlarla görüşüp tartışmaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim. Çünkü, onların da aslında ve tabii olarak benim gibi düşündüklerinden şüphe etmiyordum.”
ALKIŞLARLA KARŞILANDI
Atatürk, o gece İsmet Paşa ile 1921 Anayasası’nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı. ‘Türkiye Devleti’nin hükümet şekli cumhuriyettir.’ hükmünün yer aldığı tasarı üzerinde TBMM’de yapılan konuşmalardan sonra saat 20.30’da oturuma katılan 158 üyenin tamamının oyuyla Cumhuriyet’in ilanı kabul edildi. Cumhuriyet’in ilanı ‘Yaşasın Cumhuriyet’ sesleri ve alkışlarla karşılandı. Böylece yeni devletin yönetim biçimi bütün açıklığı ile ismini almış oldu. ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir’ ilkesi de artık devlet yönetiminde en belirgin şekliyle yerini buldu. Ardından cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Yapılan gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi.
ATATÜRK ANITI’NA ÇELENK
Cumhuriyetin kuruluşunun 98’inci yıldönümü bütün yurtta olduğu gibi Bursa’da da bir gün öncesinden kutlanmaya başlandı. Vali Yakup Canbolat’ın önderliğinde, Atatürk Anıtı’na çelenk sunuldu. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın da katıldığı tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla son buldu. Öte yandan, Vali Canbolat, dün yayımladığı mesajında, ‘’Cumhuriyet, milletimizin tarihindeki en önemli gurur tablolarından biridir. Cumhuriyet, işgalin, yokluğun, yıkılmışlığın ardından yok olmak üzereyken yüce milletimizin köklerinden aldığı güç ve inançla yeniden filizlenmesinin, serpilip ulu bir çınar olmasının başlangıcı olmuştur. Cumhuriyet; aydınlığı, dostluğu, kardeşliği, birliği, beraberliği, barışı paylaşmaktır. Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün istiklâl kahramanlarımızı, şehit ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum” ifadelerini kullandı.
BURSA’DA KUTLAMALAR
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, bugün saat 10.00’da Heykel’deki Valilik Binası’ndaki kabulle başlayacak. Saat 10.30’da Vali Yakup Canbolat başta olmak üzere Bursa protokolünün konuşmalarının ardından şiirler okunacak, halk oyunları ekipleri gösteri yapacak. Saat 11.00’da Mehretan Takımı, saat 11.10’da ise Kılıç Kalkan gösterisi gerçekleşecek. Bursa’daki kutlamalar bunlarla sınırlı kalmayacak. Nilüfer Belediyesi her yıl olduğu gibi binlerce kişinin katılımıyla farklı bir kutlama organize etti. Saat 19.00’da Acıbadem Kavşağı’nda bir araya gelecek binlerce Bursalı, Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’ndan Athena’nın konser vereceği Hastane Alanı’na yürüyecek.