Şu anda gerekçe IŞİD’in varlığı… Kara harekâtı düzenlenmeden terör örgütüyle baş edebilmek mümkün değil.
Ve bunu ne Bağdat, ne Erbil yapabilir: Barzani’nin peşmergesinin durumu malum; Irak ordusu daha da perişan…
Bu durumun en yakından tanığı Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon.
Ne var ki, Pentagon Kürtler dışındaki Sünni ve Şii toplumları tarafından Amerikan kara birliklerinin Irak topraklarında istenmediğini de biliyor.
***
ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, dünkü çıkışıyla Irak’tan gelebilecek tepkileri bir kez daha test etmek istemiş olabilir.
Dempsey, “Eğer IŞİD terör örgütüyle mücadelede strateji başarısız olursa, Başkan’a ABD Kara Kuvvetleri’nin kullanılmasını kapsayan bir plan önerisinde bulunabilirim” diyordu.
Bir süre sonra ABD’nin desteği ile Maliki’nin yerine Irak Başbakanlığı koltuğuna oturan Haydar el-İbadi IŞİD’e yönelik kara operasyonları için yabancı askerlere ihtiyaçları olmadığını duyurdu.
Bu arada Maliki yönetimindeki hükümette Ulaştırma Bakanlığı görevinde bulunan Irak Bedir Örgütü Genel Sekreteri Hadi el-Amiri, ABD’nin IŞİD’le mücadele konusundaki askeri planını eleştirdi. Amiri, “ABD planından Irak halkı zarar görür. IŞİD’den kurtulmak için Irak ordusuna ve halk güçlerine dayanılmalıdır” dedi. Öte yandan Irak’taki Sadr hareketinin lideri Mukteda Sadr, hafta başında yaptığı açıklamada ülkenin IŞİD bahanesiyle ABD tarafından yeniden işgal edilmek istendiğini ileri sürmüş ve “Irak’a giren her Amerikalı hedefimiz olur” diye konuşmuştu.
***
Söz konusu gelişmelerin ardından ABD Başkanı Barack Obama, Florida’daki ABD Merkez Komutanlığı karargâhında Amerikan askerlerine yaptığı konuşmada Irak’ta kara birlikleri konuşlandırmayacaklarını bir kez daha yinelemek durumunda kaldı.
Ama Obama’nın bu sözü ABD askerinin Irak’a dönmeyeceği anlamına da gelmiyor. Irak’ta Amerikan askeri olacak. Nerede olacak? Cephe gerisinde olacak. Yani, hava gücünü kullanırken, karada eğitim verecek, ekipman sağlayacak, tavsiyelerde bulunacak ve yardımcı olacak. Kime? Irak ordusuyla peşmerge gücüne.
***
Tabii bu durum, ABD için Irak’a yarı dönüş sayılır. Tam dönüş, gelişmelere bağlı olarak, her an gündeme gelebilir/getirilebilir. IŞİD’le savaşın Suriye boyutu da unutulmamalı. ABD’nin bu nedenle de Irak’a dönmesi gerekebilir.
Ne ki, Obama’nın alacağı kararları belirleyecek asıl unsur Amerikan kamuoyu olacakmış gibi görünüyor.
Amerika’nın Sesi’nde yer alan “Halktan IŞİD’e karşı mücadeleye destek” başlıklı yorumda, son kamuoyu yoklamalarından çıkan sürpriz sonuçlara değiniliyor. Buna göre Amerikan halkı, Obama’nın IŞİD’e karşı daha cesur kararlar almasını destekliyor.
***
Jeff Seldin ve Katherine Gypson imzalı yorumda kamuoyu yoklamalarının halkın yüzde 54’ünün dış politikayı yeterince sert bulmadığını, yüzde 61’inin hava saldırılarını onayladığını gösterdiği belirtiliyor.
Brookings Enstitü’den Michael O’Hanlon’a göre de kamuoyu desteği düşüşte olan Obama dış politikadaki değişiklikle birlikte yeniden yükselişe geçiyor. O’Hanlon’ın görüşü şöyle:
“Amerikalılar, arzu ettikleri yumuşak dış politikanın aslında işlemediğini anladılar. Daha sert ve kararlı bir dış politika izlenmesi gerektiğini gördüler. O nedenle Başkan Obama şimdi dümeni o yöne çevirdi.”
***
ABD Başkanı Obama, iki Amerikalı gazetecinin IŞİD militanları tarafından başları kesilerek öldürülmelerinin ardından, kapsamlı bir askeri operasyon düzenleyeceklerini belirterek “Hedefimiz net… IŞİD’i geriletecek ve sonunda yok edeceğiz” demişti.
Bu planın yaşama geçirilmesi için Irak’a dönüşün yanı sıra, Suriye’de Esad’la anlaşmak da gerekli.
Olasıdır ki, planın Suriye bölümü ilginç gelişmelere sahne olacak…