Şunu gördük: Beyaz Saray kendi kararını kendi verdi ve zamanını da kendine göre belirleyerek Suriye’deki IŞİD mevzilerine hava operasyonları başlattı.
Ne BM Güvenlik Konseyi’nden karar var, ne de Suriye yönetiminden alınmış onay. Sadece Şam’ın “bilgilendirilmesi” söz konusu…
Operasyondan önce ABD Dışişleri Bakanlığı, Suriye Dışişleri Bakanlığı’nı haberdar etmiş. O kadar!
***
Demek ki, süreci olgunlaştırdıktan sonra askeri müdahale için “uluslararası toplumun” tümünün onayı gerekmiyor Washington açısından.
Gerçi IŞİD gibi bir asgari müşterek üzerinde tüm devletler görüş birliği içinde ama öyledir diye hukuk çiğnenmemeli. “Ben Esad’ı tanımıyorum, Şam yönetimini takmıyorum” demenin hukuk düzeni içinde geçerli bir yanı, bir değeri olabilir mi?
***
Ne ki, Reuters’ın haberine göre Washington İran’a “Esad’a dokunmama” sözü vermiş. Obama yönetimi aynı sözü Rusya ve Çin’e de vermiş olmalı ki önemli bir gerginlik yaşanmıyor. Tabii şimdilik. Operasyon devam ediyor. Askeri harekâtın gidişatı ne yana olur, kestirmek kolay değil. İsrail kontrol dışındaysa tehlike var demektir.
Bombardıman başlarken Irak Başbakanı Haydar Abbadi’nin temsilcisi ve Ulusal Güvenlik Müsteşarı Falih Fayyad Şam’da Cumhurbaşkanı Esad tarafından kabul edilmişti. Görüşmenin ana konusu IŞİD’le savaştı. Hedef, teröre karşı iki ülkenin koordinasyon halinde hareket etmesiydi.
Görüşmede Esad terörle mücadeleye hizmet edecek uluslararası çabaların Suriye tarafından desteklendiğini belirtti. Ancak öncelikle terör örgütlerine verilen desteğin kesilmesi gerekliydi. ABD’nin öncülüğünü üstlendiği koalisyonda da IŞİD ve El Nusra’yı destekleyen ülkeler bulunuyordu.
***
Şu aşamada hem Şam’da, hem Şam’ın müttefiklerinde beklentiler negatif ve pozitif arasında bir yerlerde.
Tabii şaşkınlık var: ABD yakın zamana kadar Esad’ı devirmek istiyordu. Şimdi kurtarmaya mı çalışıyor?
The Independent’ın Ortadoğu muhabiri İngiliz gazeteci Robert Fisk, “ABD’nin IŞİD’e karşı Suriye’deki operasyonu Esad’a yarar” diyor.
***
Fisk fazla iyimser. Ama Ortadoğu’da her şey hızla yer değiştiriyor. Dostlar düşman, düşmanlar dost olabiliyor.
Bakalım daha ne sürprizlerle karşılaşacağız…
Karzai’den ABD’ye büyük suçlama
Afganistan’da görevi sona eren ve Devlet Başkanlığı koltuğunu Eşref Gani Ahmedzai’ye devretmeye hazırlanan Hamid Karzai ABD’yi suçladı.
Afgan meclisinde son konuşmasını yapan Karzai, ülkenin uzun dönemli bir savaşa sürüklenmesinden Washington’ı sorumlu tutarak “Şiddetin sürdürülmesi ABD’nin Afganistan’daki üslerini koruması için bir bahanedir” dedi.
Hamid Karzai, ABD ve Batılı ülkelerle ilişkilerde çok dikkatli olmaları konusunda yeni Afganistan hükümetine de uyarıda bulundu.
Karzai, hava saldırılarında Afgan sivillerin ölümüne neden olmaktan ABD’yi defalarca kınamış, yargı kararı olmadan insanların suçlu ilan edilmesine tepki göstermiş ve ABD ile güvenlik anlaşması imzalamaktan kaçınmıştı.